onur oor Portugees

onur

/o'nuɾ/ naamwoord

Kişinin toplumdaki yerini ve öz-değerine etkileyen, onun saygınlığı ve toplumsal kıymeti.

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

honra

naamwoord vroulike

Kişinin toplumdaki yerini ve öz-değerine etkileyen, onun saygınlığı ve toplumsal kıymeti.

Sizi evimde burada bulmanın beklenmedik onurunu neye borçluyum?
A que devo a inesperada honra de te encontrar aqui na minha casa?

Onur

/onuɾ/ eienaam

Soortgelyke frases

Gey Onur Günü
Orgulho gay

LGBT Onur Yürüyüşü
Parada Gay

voorbeelde

Annelere tapınma, Anadolu’da her yıl 15 Mart’ta Tanrıların Anası olan Kibele ya da Reia onuruna yapılan resmi törenlerle gerçekleştirilirdi” (The Encyclopædia Britannica, 1959, Cilt 15, s.
A adoração formal da mãe, com cerimônias para Cibele ou Réia, a Grande Mãe dos Deuses, era realizada nos idos [dia 15] de março, em toda a Ásia Menor.” — (1959), Vol. 15, p.

21 Gerçekten Tanrı’ya izzet ve onur verebileceğimiz ve vermemiz gereken birçok yol vardır.
21 Realmente, há muitas maneiras pelas quais podemos e devemos dar glória e honra a Deus.

Anne baba ile büyükanne ve büyükbabalara nasıl onur verebiliriz?
Como podemos honrar nossos pais e avós?

(I. Petrus 2:22) Düşmanları İsa’yı Sebti bozmakla, ayyaşlıkla, cinli olmakla yalan yere suçluyorlarsa da, bu yalanlar onun onurunu zedelemedi.
(1 Pedro 2:22) Seus inimigos o acusavam falsamente de violador do sábado, beberrão e endemoninhado, mas as mentiras deles não desonravam a Jesus.

Onur duydum
Sinto- me honrado

Örneğin, “Onur ve Didem uyumlu bir çift olurdu” gibi masumane bir söz, bir başka seferinde “Onur ve Didem uyumlu bir çift oldu” şeklinde söylenebilir. Oysa Onur ve Didem’in, aralarında olduğu sanılan romantik ilişkiden haberleri bile yoktur.
Por exemplo, o comentário inocente “Roberto e Suzana dariam um belo casal” pode ser passado adiante como “Roberto e Suzana são um belo casal” — mesmo que os dois estejam completamente por fora do suposto romance.

Akademideyken onur heyetinde zaman geçirmişsin...
Você acumulou horas no comitê de honras na academia, que é...

Evimde kalmak isterseniz bu benim için büyük bir onurdur.
Seria uma grande honra se vocês a escondessem em meu lar.

Triad'a katılmayı kabul etmenizden onur duyduk.
e uma honra para nos terem concordado em participar na Tríade.

Yani, biz onurla barışa sahibiz.
Temos paz com honra.

Bu benim için büyük bir onur, Ekselans.
Excelência, é uma grande honra para mim, porque...

Atınızla ilgilenmekten onur duyardım.
Será uma honra cuidar do seu cavalo.

Onur'un eksik hiçbir tarafı yok, eksik olan sizsiniz asıl.
Onur não é deficiente, atualmente é você quem é.

Senin kadar cesur çocukla tanışmak bir onur.
É uma honra conhecer um garoto tão corajoso como você.

Bu sizin için büyük bir onur olacaktır.
É uma conquista e tanto para um conde.

Karım, kızım ve ben, onur duyardık.
Minha mulher, minha filha e eu teríamos a honra...

Çavuş John Basilone, bu vesileyle...... onur madalyasına hak kazanmıştır!
O Sargento John Basilone será desta forma condecorado com a Medalha de Honra

Bu bir onur, efendim.
É uma honra, senhor.

Bizim için bir onur, gerçekten.
É uma honra, a sério.

Seçilmiş koruyucu olmak bir onur.
É uma honra ser escolhido como defensor.

Onur, efendim
Honra, senhor

Bu şu onur listesi hakkında düşündürtüyor değil mi?
Isso coloca essa coisa de lista em perspectiva, não é?

Bu, ikisinin de hak ettiği bir onur.
É uma honra que os dois merecem.

Yaşım benim onurum ve gücümdür.
Minha idade é minha honra e minha força.

Bu ağır sorumluluk için çok büyük onur duymak ben
Fico muito honrado em assumir esta grande responsabilidade