yemek ya da içmek oor Portugees

yemek ya da içmek

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

conta

naamwoord vroulike

De 3 (lista de preços de mercadorias compradas)

voorbeelde

34:28) Aynı şekilde, büyük ibadetlerde de program sırasında bir şeyler yemek ya da içmek uygun değildir.
34:28) Similarmente, não seria apropriado comer ou beber durante as sessões do congresso.

Bir şeyler yemek ya da içmek ister misin?
Quer alguma coisa para comer ou beber?

Yani, yatmandan önce beni birşeyler yemek ya da içmek için içeri davet etmeyecek misin?
Você não vai me convidar para... uma transa ou...

Masum bir sesle “Bir şeyler yemek ya da içmek ister misin?”
— Quer comer ou beber alguma coisa?

Kızım, marketteki her eşantiyonu yemek... ya da içmek zorunda olmadığını anla.
Não penses que não te vi a comer e a beber... todas as amostras grátis na loja, senhorita.

Yemek ya da içmek yok.
... Haverá comida e bebida.

Ama Kasvetormanı'nda bulabileceğiniz bir şeyin yemek ya da içmek için sağlıklı olacağından çok şüpheliyim.
Mas duvido que alguma coisa que encontrem na Floresta das Trevas seja apropriada para comer ou beber.

Bir şeyler yemek ya da içmek ister misin?
Está com fome ou com sede?

Bir şey yemek ya da içmek istiyorum.
Eu lhe disse que não quero nada.

Belki bir yemekte ya da içmek için buluşuruz?
Talvez poderíamos nos encontrar pra jantar ou pra beber?

Bir şey yemek ya da içmek ister misin?
Quer comer ou beber alguma coisa?

Benim önümde yemekten ya da içmekten çekinmeyin çünkü artık bunu bir daha yapamayacağım.
Não se sintam mal por comer ou beber na minha frente, só porque nunca mais terei essa experiência.

Yemeğe gitmek ya da bir şeyler içmek ister miydin?
Quer ir jantar?

Bir kişinin Tanrı’nın onayını kazanmasındaki asıl etkenler yediği içtiği ya da yemekten ve içmekten kaçındığı şeyler değildir.
Ter uma posição favorável perante Deus não depende principalmente do que a pessoa come ou bebe, ou do que evita comer ou beber.

Öfke gibi duyguları kontrol edemiyorsak, ayrıca yemeğe, içmeğe ya da sekse aşırı düşkünsek, İblis’in saldırılarına ve hilelerine karşı savunmasız kalacağız.
Deixarmos de controlar nossas emoções, tais como a ira, ou o abuso no comer, no beber, ou o sexo nos deixará expostos aos ataques e às manipulações do Diabo.

Yemek, uyumak, içmek, poker oynamak ya da dövüşmek.
Comer, dormir, beber, jogar póker ou lutar.

Dezenfekte öncesi yemek yemekten, bir şey içmekten, sigara kullanmaktan ya da ellerinizi ağzınıza sokmaktan kaçınmanız sizin yararınıza olacaktır.
É do vosso interesse evitarem comer, beber, fumar ou porem as mãos na boca antes de serem descontaminados.

Ben bir şey yemek veya içmek gerektiğini varsayalım ya da başka, ama en büyük soru, ́kesinlikle en büyük soru, ne??
Acho que eu deveria comer ou beber algo ou outros, mas a grande questão é, qual é A grande questão certamente era, o que?

Ya da akşam yemeğinden sonra bir kadeh içki içmek için hiç olmazsa?
Ou uma bebida pós-janta, pelo menos?

Eğer bir kahve içmek istersen, ya da yemeğe gitmek...
Mas se quiser tomar um café ou jantar uma hora...

Aynı dönemde, New Yorker için yazan Alex Ross'a göre, seyircinin sessiz kalması zorunlu hale geldi. Artık konser sırasında yemek, içmek, sahneye bağırmak ya da birbiriyle dedikodu yapmak yoktu.
Por volta da mesma época, de acordo com Alex Ross, que escreve para a New Yorker, este tipo de regra entrou em vigor que as plateias tinham que ficar quietas -- nada de comer, beber e berrar para o palco, ou bisbilhotar uns com os outros durante o concerto.

Önceden planlamaksızın bir yemek yemek, işten sonra bir yere uğrayıp bir şeyler içmek ya da hafta sonunda birlikte eğlenmek davetinde bulunabilir.
Ele ou ela talvez faça um convite casual para tomarem um lanche, para uma breve parada após o trabalho a fim de tomarem uma bebida alcoólica, ou para uma recreação no fim da semana.