Trabajo temporal oor Turks

Trabajo temporal

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

Dönemsel iş

voorbeelde

En realidad tengo un trabajo temporal esta noche
Aslında bu gece için bir iş var

Hago trabajo temporal hasta mi apelación.
Davaya kadar buradayım.

Además sólo es un trabajo temporal.
"""Dahası, bu sadece geçici bir iş."

Este trabajo temporal era una recompensa por buen comportamiento.
Bu iş izni, iyi hal için bir ödül sayılıyor.

Pues, es... un trabajo temporal
Sey, bu... geçici bir görev

Me dijo que venía de San Francisco y tenía un trabajo temporal.
Bana San Francisco'dan yeni geldiğini ve iki işin arasında kaldığını söyledi.

Estamos dispuestos a buscaros trabajos temporales, o incluso a prestaros dinero.
Size geçici işler bulabiliriz, hatta borç verebiliriz.

Es un trabajo temporal.
Bu geçici bir iş.

Ese es definitivamente el nombre de mi próximo trabajo temporal.
Bu kesinlikle bir sonraki geçici işimdeki adım olacak.

¿O recursos Humanos es sólo un trabajo temporal hasta que atraviese su divorcio?
Yoksa İK, sen boşanma işini halledene kadar, geçici bir iş mi?

Billy queria ese trabajo temporal, y podia tenerlo.
O konseri Billy istedi.

Pronto se convirtió en un trabajo temporal de jornada completa.
Kısa süre sonra da, geçici bir süre için tam zamanlı çalışmam.

Pero hacer zanjas es un trabajo temporal, y, tarde o temprano, tendrá que cazar para alimentarte.
Fakat çit çekmek, hendek kazmak mevsimlik bir iş, er ya da geç sizi beslemek için kaçak avlanmaya ihtiyaç duyacak.

Es un trabajo temporal.
Geçici bir işi ama.

Y Carol, con su trabajo temporal a tiempo partido...
Bir de yarı zamanlı çalışan Carol var tabii...

Y, aparte de un trabajo temporal en la industria alimentaria, no tiene registros laborales
Bir gıda firmasında kısa bir süre çalışmışlığı dışında...... bir iş geçmişi mevcut değil

Es un trabajo temporal de correo, y hay un solo puesto disponible.
Bu kısa süreli bir posta işi ve sadece bir kişilik boş yer var.

Y créeme, limpiar escenas del crimen no es lo primero de mi lista de trabajos temporales.
İnan bana suç mahallerini temizlemek en sevdiğim yarı zamanlı iş değil.

Viviendo en la playa, trabajo temporal, sirviendo mesas.
Sahildeyim, tatil yapıyorum, bir masadayım.

Pues, es... un trabajo temporal.
Şey, bu... geçici bir görev.

Es un trabajo temporal, pero dependiendo de su desempeño... puede ser contratado permanentemente.
Bu geçici bir iş ama senin performansına bağlı kalıcı olarak işe alınabilirsin.

Extraño tanto ser doctor, que pensé tomar algún trabajo temporal.
Doktorluğu o kadar özlüyorum ki, vekil doktor olarak çalışmayı düşünüyorum.

Solamente un pequeño trabajo temporal.
Kısa süreli bir iş sadece.

Ahora solo tengo trabajos temporales.
Bu aralar geçici işlerle uğraşıyorum.

Estaba haciendo un trabajo temporal para un distribuidor farmacéutico.
İlaç dağıtımıyla ilgili geçici bir işi varmış.