divertido oor Turks

divertido

/diβerˈtiðo/ adjektief, werkwoord manlike

Que produce risa o júbilo.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

komik

adjektief

Tom se rio de todas las bromas de Mary, incluso de las que no pensaba que fueran divertidas.
Tom Mary'nin fıkralarının hepsine güldü, komik olduğunu düşünmediklerine bile.

acayip

adjektief

Lo cual me recuerda, ¡ algo divertido me pasó una vez!
Bana eskiden yaşadığım acayip bir olayı hatırlattı bu.

Eğlence

¡Que te diviertas! Nos vemos en una hora.
İyi eğlenceler! Bir saat içinde görüşürüz.

eğlenceli · gülünç · neşeli

Soortgelyke frases

divertir
eğlendirmek · yönlendirmek

voorbeelde

Enojarse es divertido
Sinirlenmek eğlenceli

No es tan divertido sin ti.
Sensiz o kadar da eğlenceli değil.

Georgie, yo juego soccer y es muy divertido.
Georgie, ben de futbol oynardım ve futbol çok eğlenceli!

Que nos conocimos, que vivimos juntos una divertida aventura.
Tanıştığımızı, birlikte bir macera yaşadığımızı, eğlendiğimizi.

Qué sorpresa más divertida.
Ne komik bir sürpriz.

Vaya, esto será divertido.
Eğlenceli olacak bence.

Va a ser divertido.
Çok eğlenceli olacak.

¿ No será divertido?
Harika olmaz mı?

No es divertido
Şaka değil ki bu

¡ Que divertido!
Çok eğlenceli!

Explicó que la historia era bastante aburrida y que debería animarse con algunas cosas divertidas.
Öykünün biraz sıkıcı olduğunu ve zeki esprilerle neşelendirilmesi gerektiğini söyledi.

¿Qué te parece más divertido?
Daha eğlenceli görünmüyor mu?

Debe ser divertido ser tú, ¿verdad?
Sen olmak eğlenceli olmalı, değil mi?

¿Piensas que es divertido?
Sence bu komik mi?

y Erin es la niña divertida.
Eğlence demek Erin demek.

Estábamos en la granja divertida juntos.
Birlikte aynı tımarhanedeydik.

Abre y te diré algo divertido, Kev.
Kapıyı aç da sana güzel şeyler söyleyeyim Kev.

Es divertido lo mucho que puede significar una taza de té.
Bir fincan çayın bu kadar anlamlı olduğunu bilmezdim.

Tiene bastante sentido del humor y no te vio nada divertido.
Çok iyi bir espri anlayışı vardır ama seni hiç komik bulmamış.

¿Crees que es divertido?
Eğlendiğini mi sanıyorsun?

Con una advertencia tan grande, seguro que son divertidas.
Uyarı tabelası bu kadar büyükse, kesinlikle eğlencelidir.

Creo que es divertido que pienses que hablar con tu hermana a través de el ordenador hace que se sienta mejor cuando te marches.
Kardeşinle bilgisayarından konuşmanın gidince seni daha iyi hissettireceğini düşünmeni komik buldum.

Sigues desapareciendo y...... reapareciendo y eso no es divertido
Ortadan kayboluyorsun ve sonra ortaya çıkıyorsun ve bu hiç de komik değil

McClaren's es así de divertido.
MacLaren bu kadar eğlenceli.

¿No es divertido?
Eğlenceli değil mi?