mira oor Turks

mira

naamwoord, werkwoord vroulike

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

nişangah

Enséñame a usarla mira.
Asıl sen bana nişangah kullanarak ateş etmeyi öğret.

Mira

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

Mira

Mira (Coimbra)

Alonso fue ingresado en el sistema cuando Mira me trajo sus huellas.
Mira parmak izini getirdiğinde Alonso sistemde mevcut değildi.

Mira Ceti

Mira (estrella)

Soortgelyke frases

mirar de soslayo
dikizlemek

mirar/ver la televisión
televizyon izlemek · televizyon seyretmek

Joan Miró
Joan Miró Ferra

dondequiera que mires
her nerede · her nereye

corto de miras
basiretsiz · öngörüsüz

La Mirada Interior
La Mirada Interior

mirar por
dikkat etmek

mirar
bakmak · görmek · gözetmek · izlemek · seyretmek · süzmek

mirada
bakmak

voorbeelde

Mira, se que ha pasado un tiempo para mí pero esto todavía no es algo bueno, ¿cierto?
Bakın, bu işi uzun zamandır yapmadığım doğru ama bu hâlâ kötü bir şey değil mi?

Mira si puedes acceder a los registros del CIRG.
Sen FBI'ın kriz masası kayıtlarına erişmeye çalış.

Mira, solo apaga esas malditas velas primero.
Önce şu mumları söndürün de...

¡Mira este cuerpo que has besado mil veces..., míralo.., míralo!
Binlerce kere öptüğün şu bedene bak bir - bak - bak!""

... Como no va uno a tocarse cuando te mira así!
Sana öyle baktığında nasıl otuzbir çekmezsin?

Mira esto.
Şuna bak.

Vale mira, no tengo tiempo para esto, cariño.
Tamam, bak, bunun için zamanım yok, tatlım.

Gump, mira qué tetas
Gump, şu memelere bak

Mira este frente que se esta acercando
Şu yeni önden gelene bak

(Lucas 19:12) Por lo tanto, podía volver invisiblemente en forma espiritual, con la mira de pedir cuentas a su “mayordomo.”
(Luka 19:12) Dolayısıyla kendisi ‘kâhyası’ ile hesap görmek üzere ruhi olarak görünmez şekilde geri dönebilmiştir.

Mira las fotos.
Resimlere bak.

Mira eso, Dre.
Şuna bak, Dre.

Mira, tengo a una prima Mae del lado de mi madre, ¿esta bien?
Bak, anne tarafından bir kuzenim var, Mae, tamam mı?

Bueno, mira, di que estoy loco, pero me decidí a encontrar a alguien que quiera estar conmigo por quien soy, no por lo que tengo.
Bana deli diyebilirsin ama beni paramdan ziyade ben olduğum için sevecek birini bulmaya niyetliyim.

Pero ahora mira lo que has hecho a tus pies me echo
Ama bak, şimdi ne yaptın, Beni dizlerimin üstüne çöktürdün

Además, es asombroso lo poco que la gente mira hacia arriba.
Zaten insanların yukarıya ne kadar nadiren baktıklarını bilseniz şaşardınız.

Mira lo joven que era.
Eskiden ne hoş görünüyorduk.

Mira quién acaba de tener una llamada desde ese número
Bak bu numaradan kimi aramış

Mira y aprende
Seyret ve öğren

Mira, ese hoyuelo que no tiene.
Bizimkinin boyle bir gamzesi var mi?

Toma un pedazo de ti en cuanto re mira.
Bir ısırık almak istermiş gibi bakardı.

Mira lo feliz que esta mi padre.
Baban ne kadar mutlu görüyor musun.

Mira ese gato en el tejado.
Çatıdaki şu kediye bak.

Mira tu reloj mamá, ¿ cuánto tiempo pasó antes del primer comentario homofóbico?
Saatine bak anne, ilk homofobik espri ne kadar sürede gelmiş?

Mira Ish, yo se lo que tu pequeño corazoncito siente por Fardart.
Bak Ish, Fardart'a uzun zamandır aşık olduğunu biliyorum.