salida del sol oor Turks

salida del sol

vroulike

Salida del Sol por el horizonte en la mañana.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

güneşin doğuşu

Como dije, la salida del sol.
Dediğim gibi, güneşin doğuşu.

gündoğumu

Lo dices como, " Sí, una salida del sol. "
Sanki " Evet gündoğumu " der gibi söyledin.

voorbeelde

Salida del sol, Kano?
Gün doğumu mu Kano?

Estaba sentado en el muelle mirando la salida del sol
Kaldırıma oturmuş güneşin doğuşunu izlerken

Volvió al campamento a la salida del sol, con objeto de despedirse de sus amigos.
Paul güneş doğar doğmaz, kamptaki arkadaşlarına veda etmek için kampa dönmüştü.

Decidimos despertarnos con la salida del sol y acostarnos lo antes posible cuando oscureciera.
Güneşin yükselmeye başladığı sıralarda uyanarak, karanlık bastırdığında ise olabildiğince erken yatmaya karar verdik.

Debemos estar a bordo antes de la salida del sol.
Güneş doğmadan gemide olmalıyız.

Porque después de cada puesta del sol, hay una salida del sol.
Çünkü her günbatımından sonra bir gündoğumu vardır.

Solo por muy poco tiempo hasta la salida del sol.
Sadece güneş yükselene dek, kısa süreliğine.

¿Puede el amor detener la salida del sol?
Yani aşk güneşin yükselmesini durdurabilir mi?

La salida del sol en el amanecer y el cielo estrellado en la noche.
Şafak vakti gündoğumu Ve geceleri yıldızlı gökyüzü!

¿A la salida del sol?
Gündoğumu olurmu?

¿Nos reunimos a mitad de camino a ver la salida del sol?
Ortada bir yerde buluşup güneşin doğuşunu seyredelim mi?

No quiero que te congeles antes de la salida del sol.
Gün doğmadan önce donmak istemezsin.

Pero, sólo quedan 9 minutos para la salida del sol.
Ama gündoğumuna sadece 10 dakika var.

¿ Volverás a ver la salida del sol conmigo?
Güneşin doğumunu benimle yeniden izlemek ister misin?

Conseguido una media hora antes de la salida del sol
Güneş çıkana kadar yarım saatimiz var

El Hombre Salvaje puede caminar de aquí a Dîn entre la salida del sol y mediodía.
Vahşi insanlar buradan Dîn'e şafaktan akşama kadar yürür.""

Estábamos viendo la salida del sol.
Gün doğumunu seyrediyoruz.

La salida del sol me recuerda a nuestra bandera... un buen presagio.
Güneş ışınları bana bayrağımızı anımsatıyor... iyi bir alamet.

La salida del Sol fue a las 6:54 am esta mañana.
Güneş bu sabah 6:54'de doğmuş.

pero en la sabana es tan natural como la salida del Sol.
Fakat Savana için bu gündoğumu gibi doğaldır.

Mira, sólo necesito una cama para frío, voy a estar fuera por la salida del sol.
Bak, yatmak için bir yatak lazım sadece, sabah olunca gideceğim.

Por primera y última vez en su vida ver la salida del sol.
Hayatında ilk ve son kez gün doğumunu seyretmek.

Leto solía detenerse aquí a contemplar la salida del sol.
Leto sık sık burada, güneşin doğuşunu seyretmek için dururdu.

Pasamos la cinta desde la salida del sol hasta que llegamos allí.
Kayıtları olay zamânına kadar kontrol ettik.

Los invitados comenzaron a llegar antes de la salida del sol.
Konuklar gün doğmadan gelmeye başladılar.