surfear oor Turks

surfear

werkwoord

Montar olas, usualmente con una tabla de surf.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

sörf yapmak

werkwoord

Si le digo que es seguro surfear esta playa, capitán es seguro surfear en esta playa.
Eğer bu sahilde sörf yapmak güvenlidir diyorsam güvenlidir.

voorbeelde

Al girar, hay la sensación de surfear y la forma en que va contra el viento es muy eficiente.
Dönüş yaparken sörf yapıyormuş gibi hissettik ve rüzgara karşı da çok etkili.

Has sido relevado, pero con todo este tiempo libre, quizá puedas volver a surfear
Rahatladın ve bunca serbest zamanında...... belki tekrar sörfe başlarsın

Pocas veces, surfear en Teahupo'o es un deporte tranquilo.
Teahupo'o'da sörf, nadiren kuzu kadar uysaldır.

Aún no sé surfear.
Hala sörf yapamıyorum.

Surfear me hace feliz, así que es bueno.
Sörf beni çok mutlu ediyor, bu çok güzel.

Voy a surfear.
Sörfümü yapacağım.

¿Te gusta surfear?
Sörf sever misiniz?

Yo quiero surfear así.
Böyle sörf yapmak istiyorum.

Ten cuidado con tu tabla de surfear.
Sörf tahtanda dikkatli ol oğlum.

Solían ir a surfear juntos antes del amanecer.
Eskiden sabahın köründe kalkıp beraber sörf yaparlarmış.

¿Vamos a surfear antes del desayuno?
Kahvaltıdan önce biraz sörf yapalım mı?

¿Una tabla de surfear?
Sörf tahtası?

Irá a surfear y lo olvidará.
Sörf yapar, unutur.

Aprenderemos a surfear.
Sörf yapmayı öğreniriz.

No, soy una escritora escribiendo sobre surfear.
Hayır, sörf hakkında yazan bir yazarım.

¿Así que piensas que lo que hago es como surfear?
Yani yaptığımın rüzgar sörfüne benzediğini mi düşünüyorsun?

¿Solo estar en la playa y ver surfear a Johnny?
Sadece kumsalda takılıp Johnny'yi mi izleyeceğiz?

¿Ir a surfear mientras ella sufre?
O, acı çekerken ben sörf yapayım, değil mi?

¿Quizás alguien que sepa surfear sin clavarse?
Belki de pearling olmadan sörf yapabilen birini arıyorsundur?

Hay que volver aquí solamente para esquiar, para surfear, en este increíble lugar.
Sadece kayarak aşağı inmek bu inanılmaz yerde tek bir yol açarak kaymak için nefes alıyoruz diyebilirim.

No creo que los necesites para surfear la multitud
Kalabalığa atılırken bunlara ihtiyacın olmayacak bence

Surfear olas normales consiste en saber moverse cuando todo va bien.
Normal dalgalarda sörf yapmak, her şey yolundayken gösterdiğin performansa bağlıdır.

Ella va a enseñarme a surfear.
Bana sörf yapmayı öğretecek.

¿Cuando podrá surfear de nuevo?
Ne zaman tekrar sörf yapabilecek?

Es un lugar secreto para surfear
Sörf yapmak için gizli bir yer