bergamote oor Turks

bergamote

/bɛʁ.ɡa.mɔt/ naamwoord vroulike

Fruit du bergamotier

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

bergamot

naamwoord

C'est du jasmin et de la rose avec un soupçon de bergamote et de pêche.
Bir tutam bergamot ve taze şeftali ile yasemin ve gül.

Bergamot

Agrume

On extrait l’essence de bergamote en râpant l’écorce des fruits entiers.
Bergamot esansı meyvenin tüm kabuğunun rendelenmesiyle elde edilir

voorbeelde

Selon des sources historiques, des bergamotiers poussaient en Calabre déjà au début du XVIIIe siècle ; occasionnellement, les Calabrais vendaient de l’essence de bergamote à des voyageurs de passage.
Tarihi kaynaklar en azından 18. yüzyılın başlarında Calabria’da bergamotun yetiştiğini ve burada yaşayanların, bölgeden geçen yolculara bazen bergamot esansı sattıklarını gösterir.

La pectine de bergamote, un gélifiant puissant, trouve une utilisation dans des préparations hémostatiques et antidiarrhéiques.
Jelatin haline dönüşme özelliği nedeniyle güçlü bir madde olan bergamot pektini, kanamayı ve ishali durdurmak için kullanılan ilaçlarda da yer alır.

Il fallait presser 200 kilos de bergamotes pour obtenir un seul kilo d’essence.
Yarım kilo esans elde etmek için yaklaşık 100 kilo bergamotun bu işlemden geçirilmesi gerekirdi.

On extrait l’essence de bergamote en râpant l’écorce des fruits entiers.
Bergamot esansı meyvenin tüm kabuğunun rendelenmesiyle elde edilir

Agrumes, une touche de bergamote.
Turunçgillerden bir bergamot çeşidi.

La bergamote ne vous est peut-être pas familière, pourtant son arôme serait présent dans environ un tiers des parfums féminins actuellement sur le marché et dans la moitié des eaux de Cologne masculines.
Bergamot ismini duymamış olabilirsiniz, fakat meyvesindeki aromanın, piyasadaki kadın parfümlerinin üçte birinde ve erkek kolonyalarının yarısında bulunduğu söyleniyor.

Faut être mariés pour le thé à la Bergamote?
Earl Grey çay çuvalları evli mi?

Même si ce fruit est peu réputé en dehors de la Calabre, “ chez les connaisseurs, Bergamote est un mot magique* ”.
Bu meyve Calabria’nın dışındaki yerlerde az tanınıyor olabilirse de, bir kaynağın belirttiğine göre “uzmanlar arasında bergamot sihirli bir kelimedir.”

Pour le parfumeur, la bergamote possède des qualités exceptionnelles.
Parfüm üreticileri için bergamot meyvesi eşsiz özelliklere sahiptir.

Thé à la bergamote!
Ha, kokulu çay.

Pourquoi aurais-je pris du thé à la Bergamote?
" Earl Grey çay çuvalları " ndan ne anlayayım ki?

Et un peu de bergamote séchée.
Ve biraz da kuru bergamot.

Les chimistes ont isolé pas moins de 350 composants de l’essence de bergamote, qui lui donnent son bouquet inimitable et une foule d’autres qualités.
Analistler bergamot esansını, eşsiz kokusuna ve diğer sayısız özelliğine katkıda bulunan yaklaşık 350 bileşene ayırdılar.

Elle voulait t'envoyer une copie de notre entrevue, de son exposition à Bergamot.
Onun Bergamot'taki gösterisiyle ilgili yaptığımız röportajın bir kopyasını sana vermemizi istedi.

Elle nous a demandé de t' envoyer l' entretien, sur l' expo de Bergamot
Onun Bergamot' taki gösterisiyle ilgili yaptığımız röportajın bir kopyasını sana vermemizi istedi

L’huile essentielle de bergamote, un liquide jaune verdâtre, provient du zeste du fruit (la partie externe colorée de l’écorce).
Yeşilimsi sarı renkte bir sıvı olan bergamot esansı meyvenin kabuğundan elde edilir.

Il est peu probable que les rédacteurs bibliques aient connu la bergamote.
Mukaddes Kitap yazarları muhtemelen bergamotu bilmiyorlardı.

C'est du jasmin et de la rose avec un soupçon de bergamote et de pêche.
Bir tutam bergamot ve taze şeftali ile yasemin ve gül.