pas de valeur (prénom) oor Turks

pas de valeur (prénom)

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

Novalue

voorbeelde

L’argent, par exemple, n’a pas de valeur objective.
Örneğin paranın nesnel bir değeri yoktur.

Mais mon intelligence n'a pas de valeur.
Ama aklıma değer veren olmadı.

Ne saisissez pas de valeur, sauf si l'assistance G Suite vous le demande.
G Suite desteği tarafından önerilmediği sürece bir değer girmeyin.

Ça n'a pas de valeur non plus?
Buda mı küçük bir bedel?

La société actuelle n’accorde pas de valeur à la maîtrise de soi.
Günümüzde değişen değerler özdenetim göstermeyi zorlaştırıyor.

1-3. a) Comment nos semblables montrent- ils souvent qu’ils n’accordent pas de valeur à la pureté ?
1-3. (a) İnsanlar iffetlerine değer vermediklerini sık sık nasıl gösteriyorlar?

Mais si vous savez qu'elle n'a pas de valeur, pourquoi...
Peki ama madem Venüs'ün değersiz olduğunu biliyordun neden onu....

Si votre vie n'a pas de valeur pour vous, la sienne en a peut-être.
Kendi hayatinin senin için bir degeri yoksa, belki onunkinin vardir.

C'est juste que ce que tu fais n'a pas de valeur.
Olay, yaptığın şeyin, yapılmaya değer olmaması.

Et il y a un second point commun, qui n'a pas de valeur définie.
İkinci ortak yönünse belirli bir değeri yok.

" Si vous distribuez gratuitement ces moustiquaires, elles n'auront pas de valeur pour les gens.
" Eğer insanlara bu ağları ücretsiz verirseniz insanlar bunun kıymetini bilmezler.

Pas d'échelle de valeurs, pas de parents, pas d'anglais.
Ne değer sistemi vardı, ne aile ne de İngilizce.

Ça n'a pas de valeur pour la parenté.
Yakınlık için hiçbir değeri yok.

Notre concession n' a pas de valeur
Bu altın madeni değersiz olabilir

Et Juana poursuivit : – Peut-être les acheteurs avaient-ils raison, la perle n'a peut-être pas de valeur.
“Belki de,” dedi Juana, “inci alıcıları haklıydılar, belki de inci değersizdir.

Je ne suis qu'un valet et ma parole n'a pas de valeur.
Basit bir hizmetkâr olduğumu ve sözümün geçerli olmadığını biliyorum.

Un maillot n'a pas de valeur si on ne se bat pas pour.
Forma, uğrunda savaşılmazsa hiçbir şey değil.

Ça n' a pas de valeur
Değer vermezler

Si on pense que ces nouvelles natures n'ont pas de valeur, autant les recouvrir de pavés.
Bu yeni doğaları kabul edilemez veya değersiz veya kötü buluyorsak, buralara da beton döşeyebiliriz.

L'intégrité n'a pas de valeur.
Dürüstlüğe fiyat biçemezsin.

Les paroles n'ont pas de valeur.
Konuşmak bedava.

Mais cette explication n’a pas de valeur au vu des formes anciennes du nom de la ville.
Fakat bu ismin şehrin adının kaynağı olması mümkün görülmemektedir çünkü eski Fars kaynaklarında bu isme hiç rastlanmaz.

Ta victoire n'aurait pas de valeur.
Beni yenmen bir şey ifade etmez artık.

Cette ceinture n'a pas de valeur.
Bu kemerin bir değeri yok.

Cette union n'a pas de valeur chez les Peshwa.
Lâkin biz bu tip siyasi bağları kabul etmeyiz.