teşhisle ilgili oor Tsjeggies

teşhisle ilgili

Vertalings in die woordeboek Turks - Tsjeggies

diagnostický

adjektief manlike

voorbeelde

Dedim ya, önce teşhisimle ilgili-
Říkal jsem, musím ho projet diagnostikou...

Teşhisimle ilgili kimseye bir şey söylemedim.
Nikomu jsem o své diagnóze neřekl.

Dedim ya, önce teşhisimle ilgili
Říkal jsem vám, Musím spustit diagnostiku

Senin öfke sorunlarına koyduğum teşhis çocukluğunla ilgili bir sürü şeyler ve hislerin.
Ráda bych diagnostikovala tvé problémy které mají co do činění s tvým dětstvím, a tvými pocity.

□ İsa’nın takipçileri sağlıkla ve teşhis olanaklarıyla ilgili ‘kandırıcı sözlerle’ aldatılmamak için neden uyanık olmalıdırlar?
□ Proč by měli křesťané dávat pozor, aby se nedali svést přesvědčivými argumenty ohledně zdraví a diagnostických metod?

İnsanlara sık sık kişilikleriyle ilgili teşhis konuyor.
Myslím, že lidi často diagnostikují charakter.

Ama her neyse, bize Karayipler'in jeolojisiyle veya körlüğün bazı türlerinin nasıl daha iyi teşhis edileceğinin biyolojisiyle ilgili yeni bir şeyler anlatabilir.
Ale ať už jsou kdekoliv, mohli by nám napovědět něco nového o geologii Karibiku nebo o biologii toho, jak lépe diagnostikovat určité druhy slepoty.

Yanlış bir teşhis veya yazı işleriyle ilgili bir hata.
Chybná identifikace, úřednická chyba.

Teşhis ve tedavi yöntemleriyle ilgili sayısız iddialar konusunda hangi dengeli tutuma sahip olmalıyız?
Jaký vyrovnaný názor bychom měli mít na rozmanitá tvrzení o různých diagnostických a léčebných metodách?

Epilepsi teşhisi koyulmuş bir kişiyle ilgili bir dava dosyası okumuştum bilgisayar oyunu oynarken nöbet geçirip acı içinde kıvranmış.
Četl jsem o případu, kdy měl člověk s epilepsíí záchvat během hraní hry.

15 Tüm bunların ışığında eğer teşhis veya tedavi aşamasıyla ilgili şüphelerimiz varsa, bunu reddetmek hikmetlilik olacaktır.
15 Pokud tedy máš o nějaké diagnostické nebo terapeutické metodě pochybnosti, bude nejlepší se jí vyhnout.

Google'a Chromebook'u kullanmanız ve performansınızla ilgili veriler göndermeyi seçtiyseniz Google, kilitlenme raporlarının yanı sıra varsayılan olarak Android uygulamalarınızın etkinlikleriyle ilgili teşhis ve kullanım verilerini de alır.
Pokud jste se přihlásili k odesílání dat o využití a výkonu Chromebooku, do Googlu budou také automaticky odesílána diagnostická data a údaje o využití aplikací pro Android a zprávy o selhání.

Kortikal diziyle ilgili tam bir teşhis programı başlatacağım.
Chystám se provést kompletní diagnostiku vašeho kortikálního systému.

Hadi diyelim ki size osteoartritinizle ilgili yanlış bir teşhis koydum aspirin almanızı önerdim.
Řekněme, že bych určil chybnou diagnózu, jako zánět kloubů, a poradil bych vám užívat aspirin.

Meslektaşlarım... senin durumunla ilgili muhtemel bir teşhisleri olduğunu düşünüyorlar.
Moji kolegové... si myslí, že znají diagnózu vašeho stavu.

Bleb teşhisi, kızınızın ciğerinin balon gibi şişmesiyle ilgili Dr. Cuddy'in herhangi bir fikri yok demektir.
Znamená to, že Dr. Cuddyová nemá vůbec ponětí... proč najednou plíce vaší dcery praskly jako balónek.

X ışınları diş, kemik, meme ve göğüs bölgesiyle ilgili sorunları ya da hastalıkları teşhis etmek üzere sıkça kullanılır.
Rentgen se běžně používá k diagnostikování problémů či onemocnění, které se týkají zubů, kostí, prsu nebo hrudníku.

Aile doktoru, Crohn’un hastalığının bağırsaklarla ilgili ciddi bir sorun olduğunu teşhis edememişti.
Její rodinný lékař nepoznal, že má Crohnovu nemoc, což je těžká střevní porucha.

Kullanım ve teşhis özelliğini açarsanız, cihazınız hangi özelliklerin çalışıp hangilerinin çalışmadığıyla ilgili bilgileri Google'a gönderir.
Když zapnete využití a diagnostiku, zařízení bude do Googlu odesílat informace o tom, co funguje a co nefunguje.

Oliver'ın el konulmasıyla ilgili olan koyu saçlı bir Amerikan kadını teşhis ettiklerine eminim.
Jsem si jist, že vědí o tmavovlasé Američance, která je zapojena do Oliverova únosu.

Hıristiyan ibadet toplantı ve kongreleri, ne tamamen sağlıkla ilgili geniş sohbetler yapma, ne de başkalarına teşhis koyma veya belirli tedavileri uygulama yerleridir.
Křesťanská shromáždění a sjezdy nejsou příležitostí k rozsáhlým rozpravám o zdraví ani k tomu, aby se někdo pokoušel říkat někomu diagnózu nebo doporučovat nějaké léčení.

Konum Geçmişi'ni açtığınızda, cihazınız aynı zamanda Konum Geçmişi ile ilgili olarak çalışan ve çalışmayan özellikler konusunda Google'a teşhis bilgisi gönderebilir.
Když zapnete historii polohy, zařízení bude moci do Googlu odesílat diagnostické informace o tom, co v souvislosti s historií polohy funguje a co ne.

Bu bozukluğu yaşayanların beyin dokuları hasarlı olabilir ama bunu teşhis etmek zordur, temel olarak bu belirtiler zihinsel hastalıklarla yakından ilgilidir.
Oblast pohmožděniny je stálá u těch, kteří trpí touto poruchou, ale je těžké to určit, hlavně díky tomu, že symptomy jsou podobné duševnímu onemocnění.

Emergency Medicine dergisi doktorlara şu tavsiyede bulunuyor: “Bir kez kronik yorgunluk sendromu teşhisi koyduğunuzda, yapılacak en iyi şey, hastayı bu hastalıkla ilgili araştırma merkezlerine göndermektir.”
The Journal of Emergency Medicine doporučuje lékařům: „Pokud jste stanovili diagnózu, pak nejlepší věc, kterou můžete pro pacienta udělat, je to, že ho odkážete na výzkumné středisko pro chronický únavový syndrom.“

Fakat bu laboratuvarlarla ilgili bir araştırma, her biri ölümcül bir hastalık olan Japon beyin iltihabını, hantavirüsleri, Rift Vadisi hummasını teşhis için bu laboratuvarlardan ancak yarısından azının yeterli donanıma sahip olduğunu gösterdi.
Inspekce v těchto laboratořích nicméně ukázala, že méně než polovina z nich měla vybavení, kterým by se prokázala japonská encefalitida, hantaviry a horečka Rift Valley — vesměs smrtelné nemoci.