kabiliyet oor Grieks

kabiliyet

/kaːbili'jet/

Vertalings in die woordeboek Turks - Grieks

ταλέντο

naamwoordonsydig
Fakat hatırlayın, hayırseverlik sadece para değil zaman ve kabiliyet vermektir.
Αλλά θυμηθείτε, η φιλανθρωπία είναι να δίνεις χρόνο και ταλέντο, όχι απλώς χρήματα.
en.wiktionary.org

χάρισμα

naamwoordonsydig
Sende böyle bir kabiliyet var ve bunu görmezden gelemezsin.
Έχεις αυτό το χάρισμα και δεν θα πρεπε να το αγνοείς
en.wiktionary.org

ικανότητα

naamwoordvroulike
Eskiler'in cihazlarının idaresinde istisnaî kabiliyet sergilemiştin.
Έχετε επιδείξει εξαιρετική ικανότητα να χειρίζεστε Αρχαίες συσκευές.
ro.wiktionary.org

δεξιότητα

naamwoordvroulike
Üçüncüsü ise daha çok kabiliyet istiyor.
Η τρίτη, όμως, απαιτεί περισσότερη δεξιότητα.
ro.wiktionary.org

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Bombanın nükleer kabiliyeti var.
Δεν χτυπάμεOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Rhonda, emin ol sende basit bir şeyi alıp güzelleştirme kabiliyeti var.
Θα σου έλεγα, αν ήξεραOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kabiliyeti ne olursa olsun yalnızca bir gladyatördü.
Ειχαμε εθελοντη τον ΧενρυOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Öğrenme kabiliyetimizi geliştirir.
Κάποιος τον πλήρωσεQED QED
Bu vakayı etkili bir şekilde sonuçlandırmak hem yönetmek konusundaki kabiliyetini hem de bu işe uygun olup olmadığını gösterecek.
Θα καλέσετε τον επιστάτη να καθαρίσει το Ντενάλι μουOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kabiliyetin şef editör olmaya yetti ancak.
Είμαι αστυνομικόςOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Seçimler tarih oldu, Zaphod, ama hafızam yanıltmıyorsa, sen kazandın, ve dış görünüm ile çekiciliğin parlak zekaya ve yönetme kabiliyetine üstün geldiğini kanıtladın.
Καλυτερα να μπεις μεσαOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Felâketlerle başa çıkma kabiliyeti gerçekten Dünya'ya özgü bir şey.
Μαύρο SUV, χωρίς πινακίδεςOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
O zamandan bu yana, onu bulup yok edebilmek için tüm kabiliyetimi ortaya serdim.
νια το δεύτερο χρονικό διάστημα Δt# = t#- tOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Manevra kabiliyetimiz için...
Θα είμαι έτοιμος για την εξέταση σε λίγα λεπτά ... ή σε μισή ώραOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Müstesna kabiliyetleri olan insanlar için.
Ξέρεις, το όλο νόημα του μαγειρέματος της ψηφοφορίας ήταν για να επιστρέψω κάπως νόμιμαOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Senin bu kabiliyetine ne oluyor?Bir gelip bir gidiyor gibi
Υποθέτω πως είμαι περίεργη να δω τι θα συμβείopensubtitles2 opensubtitles2
Ben de o kabiliyet var.
Ο μόνος ταξιτζής που δεν ξέχασα ποτέOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu tarz durumlarda çok iyiyiz çünkü insanlar hakkında atıp tutma kabiliyetimiz zihnimizin keyfi olarak verdiği bir yanıt değil, daha çok dünyadaki kategorilere ayrılmış insanlar ve diğer şeylerlerle birlikte deneyimlediğimiz daha genel bir sürecin bir uygulamasıdır ve bu kategorilerin aşamalarını genellemek için deneyimlerimizi kullanabiliriz.
έχοντας υπόψη την πρόταση κανονισμού του Συμβουλίου (COMted2019 ted2019
Kuvvet Komutanları, eğer şimdi saldırmazsak daha sonra saldırı kabiliyetimizi kaybedebileceğimizi söylüyor.
Δεν υπάρχει ευχαρίστηση σε αυτό.Θα προτιμούσα να μην είχαμε σμίξειOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hayvanın kabiliyetini eline al.
Η απόφαση #/#/ΕΚ της Επιτροπής, της #ής Οκτωβρίου #, περί εγκρίσεως ορισμένων επεξεργασιών δια των οποίων αναχαιτίζεται η ανάπτυξη παθογόνων μικροοργανισμών στα δίθυρα μαλάκια και στα γαστερόποδα της θάλασσας, πρέπει να ενσωματωθεί στη συμφωνίαOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hareket kabiliyetimi araştıran bir pilot programa katıldım.
Tρέξτε, ξεφτίλες!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hayli benzersiz ve özel bir kabiliyetim var.
Οι πολιτικές αυτές πρέπει να απευθύνονται τόσο στις γυναίκες όσο και στους άνδρεςOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sadece ve sadece sağlık hizmetlerini, eğitimi, asayişi organize etme kabiliyetine sahipti.
Δεν την παντρεύεστε μόνο επειδή είναι όμορφηted2019 ted2019
Hareket kabiliyetini yavaş yavaş da olsa büyük ölçüde kazandı.
δραστικό(ά) συστατικό(ά) Υδροξείδιο του αργιλίουjw2019 jw2019
Para ve mal bağışı yaptılar, insanlar kabiliyetlerini ve zamanlarını muhtaç olanların yükünü hafifletmek için feda ettiler.
H πτέρυγα " Δ ".Aυτοί θα ονειρεύονταν συνέχειαLDS LDS
Uyum sağlama ve odaklanmayı koruma kabiliyetimizi test ediyorlar.
Εάν χρησιμοποιήσετε μεγαλύτερη δόση Enbrel από την κανονικήOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kimse senin kabiliyetlerini bilmez.
Μπορούμε να τα πούμε;-Συγγνώμη, Κέιτ.-Αυτή είναι έκπληξηOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Evrenin sınırsızlığı ansızın değişmedi aksine bu gerçeği görme ve anlama kabiliyetimiz dramatik olarak değişti.
Είδος της διαδικασίας του διαγωνισμού: ανοικτή ή κλειστήLDS LDS
Acı verme kabiliyeti, kesinlikle.
Ας είμαστε ψύχραιμοι, OK?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
202 sinne gevind in 8 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.