bizonu oor Engels

bizonu

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

buffalo

naamwoord

North American bison

O benim ceylanımdı, bense onun bizonu.
She was my gazelle, I was her buffalo.

bison

naamwoord

A wild heavy bison of the species Bison bison, having a broad massive horned head.

Yüzyıl Savaşı'ndan beri bu hava bizonu sürüsünü besliyoruz.
We've been raising this herd of air bison since the hundred year war.

American bison

naamwoord

A wild heavy bison of the species Bison bison, having a broad massive horned head.

Benzer şekilde, Büyük Ovalar’da yaşayan Amerika bizonu ya da buffalo da neredeyse soyu tükenecek kadar avlandı.
Similarly, the American bison, or buffalo, of the Great Plains was nearly hunted out of existence.

American buffalo

naamwoord

A wild heavy bison of the species Bison bison, having a broad massive horned head.

North American bison

A wild heavy bison of the species Bison bison, having a broad massive horned head.

Soortgelyke frases

avrupa bizonu
European bison · wisent

Amerika bizonu
American Bison

Avrupa bizonu
wisent

voorbeelde

Avrupa bizonu 1925 yılında artık doğada görülmüyordu.
The European bison disappeared from the wild in 1925.

Bizon derisi var mı?
You got buffalo robes?

Aang, uçan bizonların ilk Havabükücüler olduğunu söylemiştir.
According to Aang, flying bison were the first Airbenders.

Ben ve köpeğim, Scoob, bir bizon yiyeceğiz Eğer bunda bir test sürüşüne çıkmazsanız.
Me and my dog, Scoob, will eat a bison if you don't go for a test drive in this.

Bizon burgerını denedin mi?
Have you tried the Bison Burger?

Fakat bizonların arasında bir şey onun dikkatini çeker,... sürüdeki bir bozukluk.
But something beyond the buffalo catches her eye, a disturbance in the herd.

Sonra oğlu babasını bulmaya çalışır, nasıl bizon öldüreceğini falan öğrenmek için.
Later, the son wants to find his dad to learn how to kill buffalo, or whatever.

Kuzeyden doğuya kadar uzanan bölgede, Bizon bulabilirsiniz.
You'll find buffalo in the valleys to the north and to the east.

Şuradaki bizon...
The bison there...

Bizondan bir şey mi istemiştin?
Can the bison spare you?

Yüzyıl Savaşı'ndan beri bu hava bizonu sürüsünü besliyoruz.
We've been raising this herd of air bison since the hundred year war.

Onunla yıllar önceki bir görüşmemi hiç unutmam, Bizon, kendi hokey sopasına " Savaş Baltası " dediğini açıklamıştı.
I'll never forget an interview I did with him years ago, when Buffalo revealed he liked to call his hockey stick " The Big Tomahawk ".

Albay, Albay, Bizon eğitimimin bana söylediğine göre burada fungi musci yosunu var bu, kuzeyin bu tarafta olduğu anlamına gelir.
Colonel, Colonel, my Bison training tells me that this is fungi Musci moss here, which means north is that way.

Bizon boku gibi tadı var.
It tastes like buffalo shit.

Bizon, çıplak bir kadının cinselliğini kucaklar gibi duruyor.
The bison seems to embrace the sex of a naked woman.

Marine edilmiş bir bizon diline 3 Dolar verirdim.
I'd pay 3 dollars for a pickled buffalo tongue.

Bizon şimdi ABD'nin ulusal memelisidir.
The bison is now the national mammal of the United States.

Aslında bir bakıma bizon sayılırlar.
They're a little bit bison.

İyi bir bizon tüfeği olduğunu duymuştum ama Bob Fitzsimmons'un yumrukları gibi de tepiyormuş.
"I hear it's a good buffalo rifle but that it kicks like Bob Fitzsimmons punches,"" he said."

Bizon kemiği yani.
Buffalo bones, that is.

Fakat bu kuşlar bizon davranışlarında uzman olmuşlar ve dövüşen hayvanlardan kaçınmayı biliyorlar.
But the birds are experts on bison behaviour and know just how to dodge the battling beasts.

Sonra, garajında bizon kafatası vardı.
Then there's the longhorn skull in his garage.

Ne ki ben bir bizon değilim ve olmayı da hiç istemiyorum.
But I am not a buffalo and I have no desire to be one.

Avrupa bizonunun iki alttürü vardır: Avrupa ova bizonu (Bison bonasus bonasus) ve Kafkas ya da dağ bizonu (Bison bonasus caucasicus).
There are two subspecies of the European bison —the lowland European bison and the Caucasian, or mountain, bison.

Bizonların kazdığı yerde ise tilki bir fırsat yakalıyor.
And where the bison have dug, the fox now spots an opportunity.