miktar farkı
variação na conciliação de quantidades
miktar oor Portugees
miktar
Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees
quantidade
tr
bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, büyüklük veya çokluk olarak kullanılabilecek özellik
Hem miktar hem de kalite birçok durumlarda önemlidirler.
Ambos quantidade e qualidade são importantes na maioria dos casos.
número
Buradayım çünkü şirket duvarları içine bir miktar gizli yatırımlar sakladığına dair dedikodular duydum.
Estou aqui porque ouvi rumores de que ocultou um certo número de investimentos secretos dentro da empresa.
gama
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Evet ama ilgilendiğimiz miktar için düzinelerce şişe gerekirdi.
A partir de # de Fevereiro de #, as restrições do esforço de pesca e as condições a elas associadas estipuladas no Anexo IVc devem ser aplicadas à gestão da unidade populacional de linguado do Canal da Mancha OcidentalOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir yıIdızın çekirdeğindeki füzyon her saniyede bir milyar nükleer bombanın çıkardığı enerji miktarı kadar enerji üretir.
Já são duas horas?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Güçlerden bir miktar alabilmek için süper kahramanları emen kızların olduğunu mu söylüyorsun yani?
Estou a avisar- te!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Şimdi John, orada yüklü miktarda patlayıcı var...... hemen yanınızdaki çöp kutusunun içinde
Jack, eu estou de acordo com elaopensubtitles2 opensubtitles2
Portakallar bol miktarda C vitamini içerir.
Isso foi idéia delaTatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Enkazdan kurtarılan az miktarda parçalar mevcut.
Igreja da rua Clyde, cinco horasOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu miktarı nasıl belirledin?
Nas florestas por trás da casa de KailashOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Şu anda metrekaresini bir dolardan daha az bir miktara kiralıyorum.
Ver regime aprovado (NN #/AOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu Rampart davasında eyaletin ödediği uzlaşma miktarı.
Kate, quero que dirijas isto como a nossa nova vice- presidenteOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
ECOS dergisi o yıldan beri CFC miktarı “yılda hemen hemen yüzde bir azalıyor” diyor.
Isso não é razão para diminuirmos os nossos esforços, mas constitui um sinal de que é possível melhorar.jw2019 jw2019
Miktarı halihazırda ölçülebilir.
Quer que eu conte até três, como nos filmes?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Aydınlatma töreni bir miktar zaman aldı.
Ouve bem, pois não vou repetirLiterature Literature
Örneğin, bir günde yüz işçinin taşıyabileceği toprak miktarını siz düşük tahmin ediyorsunuz.
Está aqui procurando por veados?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Doğu Afrika’da bulunan bir gazete muhabiri şöyle yazdı: “Gençler ısrarcı akrabaların talep ettikleri aşırı miktardaki başlıklardan kurtulmak için birlikte kaçmayı tercih ediyorlar.”
É revogada a Decisão #/#/CEjw2019 jw2019
10 yıl sonra bu miktar iki katında üstüne yılda 15,5 kilometreye çıktı.
Chamam de dor no coração.Uma dor tão profunda que torna difícil respirarOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Küçük miktarlarda.
Equipamento especialmente concebido ou modificado para ser utilizado na produção de produtos abrangidos pela Lista Militar Comum da UE e respectivos componentesOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Geçen yıl, borç verdiğin 40 dolardan sonra sürekli artan miktarda borç alıyorum.
Agora, estou aquiOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
" Fiyatı kırmak " tabiri başta söylediğim makul fiyatı alıp...... yavaşça kabul edilemez bir miktara indirmekle olur
Potencial das PMEopensubtitles2 opensubtitles2
Sara Crenshaw'ın arabasında bir miktar alçı ve sığır kılı daha buldu.
Porém, elenão se deve limitar às oportunidades de consulta, mas deve sim, acima de tudo (de acordo com o princípio da base para o topo inerente à actividade de uma sociedade civil) garantir o direito de participaçãoOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Çok tehlikeli oldukları düşünülüyor ve bilinmeyen bir miktarda para çaldılar
As pessoas contam com a genteopensubtitles2 opensubtitles2
Peki, şartlarınızı kabul ediyoruz ancak büyük miktarda para ödersek büyük miktarda para getirecek iş bekleriz.
Consequentemente, é fundamental dispor de uma classificação-tipo que possibilite a produção de dados comparáveis sobre as profissõesOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kesin bir miktar belirtilmemişti ama, bağışlar, buğdayın, şarabın ve yapağının ilki olmalıydı.
lutava para preservar a água, o ar e os campos do paísjw2019 jw2019
Böceklerin zehirlere karşı dirençleri o kadar arttı ki, bilim adamları herhangi bir olumlu sonuç almadan, karasineklere büyük miktarda DDT yedirdiler.
Quando?Quando o levaram na ambulânciajw2019 jw2019
Bir sigaranın içerdiği nikotin miktarı doğrudan doğruya DAMARLARINIZA VERİLDİĞİNDE ÖLÜRSÜNÜZ.
A meio da jornada da vida, encontro- me num local escuro...... pois andei fora do caminho correctoLiterature Literature
Demek istediğin, Deroy'un elinde ve kıyafetlerine yapıştırıcı var, bir çantayı alıp kaçmaktan daha fazla miktarda yapıştırıcı.
A segurança tem treinamento de sensibilidade hojeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
224 sinne gevind in 3 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.