kale
Definisie in die woordeboek Turks
kale
grammatika
declension of kale
possessive forms of kale
chr:kale
| singular (tekil) | plural (çoğul) | |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | kale | kaleler |
| definite accusative (belirtme) | kaleyi | kaleleri |
| dative (yönelme) | kaleye | kalelere |
| locative (bulunma) | kalede | kalelerde |
| ablative (ayrılma) | kaleden | kalelerden |
| genitive (tamlayan) | kalenin | kalelerin |
| benim (my) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | kalem | kalelerim |
| definite accusative (belirtme) | kalemi | kalelerimi |
| dative (yönelme) | kaleme | kalelerime |
| locative (bulunma) | kalemde | kalelerimde |
| ablative (çıkma) | kalemden | kalelerimden |
| genitive (tamlayan) | kalemin | kalelerimin |
| senin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | kalen | kalelerin |
| definite accusative (belirtme) | kaleni | kalelerini |
| dative (yönelme) | kalene | kalelerine |
| locative (bulunma) | kalende | kalelerinde |
| ablative (çıkma) | kalenden | kalelerinden |
| genitive (tamlayan) | kalenin | kalelerinin |
| onun (her/his/its) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | kalesi | kaleleri |
| definite accusative (belirtme) | kalesini | kalelerini |
| dative (yönelme) | kalesine | kalelerine |
| locative (bulunma) | kalesinde | kalelerinde |
| ablative (çıkma) | kalesinden | kalelerinden |
| genitive (tamlayan) | kalesinin | kalelerinin |
| bizim (our) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | kalemiz | kalelerimiz |
| definite accusative (belirtme) | kalemizi | kalelerimizi |
| dative (yönelme) | kalemize | kalelerimize |
| locative (bulunma) | kalemizde | kalelerimizde |
| ablative (çıkma) | kalemizden | kalelerimizden |
| genitive (tamlayan) | kalemizin | kalelerimizin |
| sizin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | kaleniz | kaleleriniz |
| definite accusative (belirtme) | kalenizi | kalelerinizi |
| dative (yönelme) | kalenize | kalelerinize |
| locative (bulunma) | kalenizde | kalelerinizde |
| ablative (çıkma) | kalenizden | kalelerinizden |
| genitive (tamlayan) | kalenizin | kalelerinizin |
| onların (their) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | kaleleri | kaleleri |
| definite accusative (belirtme) | kalelerini | kalelerini |
| dative (yönelme) | kalelerine | kalelerine |
| locative (bulunma) | kalelerinde | kalelerinde |
| ablative (çıkma) | kalelerinden | kalelerinden |
| genitive (tamlayan) | kalelerinin | kalelerinin |
Kale
grammatika
Declension of Kale
| singular | plural | |
|---|---|---|
| nominative | Kale | Kaleler / Kale'ler |
| accusative | Kale'yi | Kaleleri / Kale'leri |
| dative | Kale'ye | Kalelere / Kale'lere |
| locative | Kale'de | Kalelerde / Kale'lerde |
| ablative | Kale'den | Kalelerden / Kale'lerden |
| genitive | Kale'nin | Kalelerin / Kale'lerin |
Prenteboek
voorbeelde
Advanced filtering
Kalem kağıt bulayım.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tekneler harekete geçtiğinde en yakın kaleye karadan adam göndereceğiz.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
“Benden kaleyi teslim etmemi istedin, amcamı değil.Literature Literature
Avrupa’nın çeşitli yerlerinde hâlâ görebildiğiniz, yüzlerce pekiştirilmiş tepe ya da müstahkem kale, içinde eski mezarlar bulunan tümülüs veya höyük—hepsi Keltlerden kaldı.jw2019 jw2019
Bu üç eser, eski Stolac kenti (bir kısmı # uncu yüzyıldan kalan), Jajce' deki ortaçağdan kalma kale ve Visegrad' daki Osmanlı dönemi köprüsü, çatlamış, yıkılmak üzere veya sadece bakımsız durumdaSetimes Setimes
Bu da birkaç çentiği olan bir kurşun kalem.QED QED
Bu sırada ilk alarm çanı çalmış ve kaledeki herkes koşmaya başlamıştı.Literature Literature
Bu Marlborough Sokağındakiler, kale burçlarına benzer.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kalem alabilir miyim?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir kaleme ihtiyacın varsa, sana bir tane ödünç vereyim.Tatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Lütfen bana üç kalem al.tatoeba tatoeba
“Tutsakları kılıçtan geçirmesini ve kaleyi ateşe vermesini söyle, kralın emriyle.Literature Literature
İşe gittiğim zaman Kale’yi arkamda bırakıyorum.Literature Literature
Güzel bir kale oldu mu?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kale'de başka sevdikleri de vardı ve İmparator Tanrı'nın gazabını iyi bilirlerdi.Literature Literature
10 ve 13 Mayıs 1719 tarihleri arasında kale geri alındı ve sonra üç Kraliyet Donanması fırkateyni ile yıkıldı.WikiMatrix WikiMatrix
Frenk gâvurunun Osmanlı karşısında her gün yeni bir kale kaybetmesinin sebebi budur.Literature Literature
Sonra söz edilen belge olduğunu anlayıp masanın üzerine koydu ve imzalamak için bir kalem aldı.Literature Literature
Millet, hastalarınızın hayati organlarını kontrol edin vücutlarına keçeli kalem ile yazılmış.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kalem siyah.tatoeba tatoeba
Sansa Stark hâlâ bakireydi ve kalenin yarısı bundan haberdarmış gibi görünüyordu.Literature Literature
“Yemekler: Kalede neler yendiğini bir bilseniz.Literature Literature
Bir zamanlar bir kalenin merdivenlerini fırçalıyordum.Literature Literature
Rorge ve Urswyck ayrılmaktan yanaydı ama Keçi, kaleyi onun adına tutmamız gerektiğini söyledi.Literature Literature
Eğer o Orpheus'sa, o zaman bu kale cehennemin ta kendisiydi.Literature Literature
211 sinne gevind in 6 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.