transacción oor Turks

transacción

/tɾansak'θjon/ naamwoord vroulike

Cualquier acuerdo entre un vendedor y un consumidor para proveer un bien o servicio.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

işlem

Yo no tendría idea de cómo esconder una transacción tan sofisticada.
Hiçbir fikrim yok bu kadar karmaşık bir işlem nasıl gizlenir.

hareket

naamwoord

Y con cada transacción, el virus se transmitirá por contacto.
Ve her harekette, virüs temas ettiği kişiye bulaşacak.

Soortgelyke frases

transacción de gastos
işlem harcı

texto de la transacción
işlem metni

transacción diferida
ertelenmiş işlem

administrador de transacciones
işlem yöneticisi

transacción imputable
borçlandırılabilir işlem

transacción errónea
başarısız işlem

Protocolo de transacciones electrónicas seguras
Güvenli Elektronik İşlem protokolü

transacción no imputable
borçlandırılamaz işlem

archivo de registro de transacciones
işlem günlük dosyası

voorbeelde

Quiero discutir una simple transacción comercial.
Basit bir iş görüşmesi yapmak istiyorum.

¿Y dónde vamos a hacer la transacción?
Nerede değişimi yapacağız?

En ella se identifica a un testigo de la transacción como el sirviente de “Tattannu, gobernador de Más allá del río”, el mismo Tatenai que aparece en el libro bíblico de Esdras.
“Irmak Ötesi valisi Tattannu’nun” hizmetkârının ticari bir işleme tanıklık ettiğinden bahsediyor. Anlaşılan Tattannu Kutsal Yazılardaki Ezra kitabında adı geçen Tattenay’dır.

Convirtió transacciones en interacciones, y generosidad en una moneda.
Alışveriş karşılıklı etkileşime, cömertlik ise nakde dönüştü.

Noticiario LIV nada de importancia tuvo lugar en la mañana en cuanto a transacciones comerciales.
Haber - film 54 sabahleyin yapılan satışlarda göze batan hiçbir şey yoktu.

Diran que sus ganancias ese trimestre son tres veces y media mas... y las acciones se duplicaran en las transacciones de la tarde
Bu çeyrekte karlarının, düşünülenin üç buçuk katı olduğunu söyleyecekler... ve hisse senedi öğleden sonraki satışlarda yaklaşık iki katı olacak

Sólo estoy aquí para facilitar la transacción privada y asegurarme de que nadie resulte lastimado en el proceso.
Sadece özel bir takas gerçekleşirken kimsenin zarar görmemesi için buradayım.

Estas son todas las transacciones financieras que maneja Ellingson... desde los negocios de $# millón, hasta los $# que paga un tipo por gasolina
Bu Ellingson' un tüm ticari transferleri.Milyon dolarlardan benzin için #$ ödeyene kadar burada

En casi todas las transacciones, el vendedor queda más satisfecho que el comprador.
Hemen hemen her alışverişte, satıcı daima alıcıdan daha memnundur.

Doscientos, o esta transacción se arruina muy rápido.
İki yüz, ya da bu alışveriş bir anda gerçekten kötü olur.

Estos son todos los recibos de su transacción.
Bütün işlemler burada, yaptığınız transferlerin hepsi bunun içinde.

No, pero obtuve una pista siguiendo el apellido de soltera de su madre que fue usado en transacciones recientes en Canada.
Hayır ama annesinin evlenmeden önceki soyadını saptadım Kanada'da, son zamanlardaki bazı ATM kayıtlarında.

Cuando se haya confirmado la transacción puedes transferir 100.000 a la cuenta que escojas.
Para transferi onaylandığı zaman istediğin bir hesaba 100.000 dolar transfer etme hakkın olacak.

La tecnología de la cadena de bloques es una base de datos descentralizada que almacena un registro de activos y transacciones en una red peer-to-peer.
Blok zinciri teknolojisi, varlıkların ve yapılan işlemlerin eşler arası bir ağda kaydını tutan, merkezi olmayan bir veritabanı.

Sólo uso moneda vulgarizada con la cabeza del monarca... para transacciones con sirvientes.
Hizmetçilere ödeme yaparken hükümdarın kafasını onlara göstermek için bu parayı kullanıyorum.

De hecho depende de cuánto deseen cada una de estas personas realizar la transacción y realmente en qué tan buenos sean en ganarle uno al otro
Pariteyi belirleyen, piyasa katılımcılarının işlemi gerçekleştirmekteki iştahlarının derecesi ve birbirlerine karşı işlem yapmadaki yetenekleri..

De una transacción
Ben pazarlıktan bahsediyorum

Nos pone a cargo de transacciones y confiere un sentido de poder al comprador.
Alışveriş sırasında gerçekleştirdiğiniz eylem size kendinizi güçlü hissettirir.

¿Qué transacción desea hacer?
Bankamıza ne için geldiniz?

Hay una gran cantidad de transacciones de corrupción en Nigeria.
Nijerya'da büyük bir yolsuzluk söz konusu.

Y no estoy seguro de que entiendas esta transacción.
Ve bu ticareti anladığından emin değilim.

Cuando las transacciones de esa índole se llevan a cabo sin asperezas, se benefician todas las partes implicadas.
Böyle anlaşmalar pürüzsüzce yürütülürse, her iki taraf da bundan faydalanabilir.

Necesito dos transacciones.
İki hesap hareketinde bulunmak istiyorum:

Lamento interrumpir tu transacción, Sherry.
İşinizi böldüğüm için özür dilerim Sherry.

Cuando todas nuestras transacciones son en línea, ¿qué significa para la vigilancia, quién puede ver lo que hacemos?
Bütün işlemler çevrim içi gerçekleşmeye başladığında gözetim için bu ne anlama geliyor, yaptıklarımızı kimler görebilir?