Îles Canaries oor Turks

Îles Canaries

vroulike

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

Kanarya Adaları

naamwoord

îles canaries

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

kanarya adaları

îles Canaries

eienaam vroulike

voorbeelde

Et il est allé aux îles Canaries.
Ve bizi terk edip Kanarya Adaları'na gitti.

Est le plus grand parc urbain dans les îles Canaries.
Park, Kanarya Adalarının en büyük şehir parkıdır.

En 1792 est créée l'unique université des îles Canaries, à La Laguna.
Kanarya Adaları'nın ilk üniversitesi 1792'de Tenerife adasında La Laguna şehrinde La Laguna Üniversitesi adı ile kuruldu.

Bonjour, il est 7 h du matin, 6 h aux îles Canaries.
Günaydın, saat 7. Kanarya Adaları'nda ise 6.

TÉNÉRIFE, ÎLES CANARIES
Tenerife, Kanarya Adaları

Un changement de climat intervenu il y a plusieurs millénaires a réduit sa distribution à quelques sommets des îles Canaries.
Fakat binlerce yıl önce bir iklim değişikliği, bu orman silsilesini Kanarya Adalarındaki birkaç dağın tepesiyle sınırlayıvermiştir.

J'ai sélectionné celui- ci parce que c'était en 1973 et que c'était un projet directeur pour une des îles Canaries.
Ben bunu seçtim çünkü 1973 ́idi ve

J'ai sélectionné celui-ci parce que c'était en 1973 et que c'était un projet directeur pour une des îles Canaries.
Ben bunu seçtim çünkü 1973'idi ve Kanarya Adaları için büyük bir plandı.

Par la suite, Elena a été transférée dans un hôpital de Madrid, à 1 900 kilomètres des îles Canaries où elle habitait.
Sonunda, Elena, Kanarya Adalarındaki evinden 1,900 kilometre uzağa, İspanya’nın Madrid şehrindeki bir hastaneye nakledildi.

La Fédération islamique des îles Canaries est une entité reconnue officiellement par la Commission islamique d'Espagne et l'Union des communautés islamiques d'Espagne,.
Kanarya Adaları İslam Federasyonu İspanya İslam Komisyonu tarafından resmen tanınan bir varlıktır.

Il est produit en grande quantité, 150 à 180 tonnes par an, dans les îles Canaries, au Pérou, et ça rapporte gros.
Peru'daki Kanarya adalarında yıllık 150- 180 ton kilo civarında büyük miktarlarda üretiliyor ve büyük bir gelir kapısı.

Les membres de sa congrégation, dans les îles Canaries, apprécient beaucoup de l’entendre donner des commentaires aux réunions et de la voir y participer.
İbadetlere katıldığını görmek ve cevaplarını duymak, Kanarya Adaları’nda katıldığı cemaatin üyelerini de çok mutlu ediyor.

En 1867, Richard Alpert est un Espagnol connu sous le nom de Ricardo qui vit dans les îles Canaries avec sa femme, Isabella, gravement malade.
1867'de Richard Alpert (Nestor Carbonell), diğer adıyla Ricardo, Kanarya Adaları'nın en büyüğü olan Tenerife'de hasta karısı Isabella (Mirelly Taylor) ile birlikte yaşamaktadır.

La Zone archéologique de Las Cuevas de Don Gaspar est un important site archéologique situé dans le nord de l'île de Tenerife (îles Canaries, Espagne).
Don Gaspar Mağaralar o Tenerife (Kanarya Adaları, İspanya) adasının kuzeyinde bulunan önemli bir arkeolojik sitedir.

Quatre communautés autonomes espagnoles (Asturies, Catalogne, Castille-et-León et Galice) ont émis des avertissements d'inondation et les îles Canaries ont émis un avertissement de vent.
İspanya'nın dört özerk bölgesi (Asturias, Galiçya, Kastilya ve Leon, Katalonya) için de su taşkını uyarısı yapılırken Kanarya Adaları'nda şiddetli rüzgâr beklentisi oluşmuştur.

En 1479, dans le traité d’Alcáçovas, Alphonse V de Portugal et son fils, le prince Jean, avaient abandonné les îles Canaries à Ferdinand et Isabelle d’Espagne.
Afonso ve oğlu Prens João, Alcáçovas Antlaşmasıyla, Kanarya adaları üzerindeki yetkilerini İspanya kralı Fernando ve Kraliçe Isabel’e verdi.

Le langage sifflé est loin d’être l’apanage des seuls Mazatèques. On a ainsi découvert d’autres siffleurs dans les îles Canaries, en Chine et en Papouasie-Nouvelle-Guinée.
Islık dili sadece Mazateklere özgü değildir; Çin’de, Kanarya Adalarında, Papua Yeni Gine’de ve Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesinde ıslık dili kullanılır.

La Fédération islamique des Canaries (en espagnol : Federación Islámica de Canarias) est une organisation religieuse musulmane qui rassemble des associations et des communautés religieuses islamiques autour des îles Canaries.
Kanarya Adaları İslam Federasyonu (İspanyolca: Federación Islámica de Canarias), Kanarya Adaları'nın etrafındaki İslamî toplulukları bir araya getiren bir Müslüman din kuruluşudur.

Pour mesurer la longitude, il prit comme point de départ la ligne qui passait par les îles Fortunées, ancien nom des îles Canaries, que l’on considérait à l’époque comme l’extrémité occidentale du monde.
Boylam için başlangıç noktası ise, onun günlerinde bilinen dünyanın batıdaki uç noktası olan, o zaman Fortunatae Adaları olarak adlandırılan Kanarya Adalarından geçen bir çizgiydi.

Les agriculteurs d’une île des Canaries ont appris à faire pousser des plantes là où il ne pleut que très rarement.
Kanarya Adalarından birinde yaşayan çiftçiler neredeyse hiç yağmur yağmayan bir yerde bitki yetiştirmeyi öğrendiler

À Lanzarote, une île des Canaries au large des côtes africaines, les agriculteurs ont appris à cultiver du raisin et des figues là où il ne pleut que très rarement.
Kanarya Adalarından biri olan ve Afrika sahillerinin açıklarında bulunan Lanzarote Adasında, çiftçiler neredeyse hiç yağmur yağmayan yerlerde üzüm ve incir yetiştirmeyi öğrendiler.

Les Canaries offrent des paysages et une végétation d’une exceptionnelle diversité, laquelle justifie amplement la création de parcs nationaux sur quatre des sept îles principales.
Adaların sahip olduğu olağanüstü manzaraların ve bitki örtüsünün çeşitliliği, yedi büyük adanın dördünde milli parkların oluşturulmasını fazlasıyla haklı kılmaktadır.