essuie-main oor Turks

essuie-main

manlike

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

havlu

naamwoord

Tu as simplement mauvais goût pour les essuie-mains, n'est ce pas?
Ama el havlusu konusunda zevkin hiç gelişmemiş, değil mi?

voorbeelde

Le père de Lily apporte des essuie-mains.
Lily'nin babası kağıt havlu getiriyor.

Les toilettes doivent être nettoyées, réapprovisionnées en savon, essuie-mains et papier hygiénique, les poubelles vidées.
Tuvaletler temiz bırakılmalıdır; yeterince sabun, havlu ve tuvalet kağıdının bulunduğundan ve çöp kutularının boşaltıldığından emin olunmalıdır.

Un essuie-main.
Mendil.

Au fait, c'est des essuie-mains, ça.
Unutmadan. Onlar el havlusu.

Joe est un power seller d'essuie-mains sur eBay.
Joe, el havluları satımında güçlü bir konumda.

J'aimais nos anciens essuie-mains.
Ben eski el havlularımızı seviyordum.

Oui, j'ai commandé les essuie-mains.
Evet, misafir için havlu ısmarladım.

Tu as simplement mauvais goût pour les essuie-mains, n'est ce pas?
Ama el havlusu konusunda zevkin hiç gelişmemiş, değil mi?

J'espère que ça ne te dérange pas, j'ai changé les essuie-mains de la cuisine.
Mutfaktaki el havlularını değiştirdim, umarım sorun olmaz.

Des essuie-mains!
El havluları sarmışlar.

Et, soit dit en passant, j'aime mes essuie-mains!
Bu arada, el havlularımı da seviyorum!

Voler tes essuie-mains.
Bütün havlularınızı çalacağız.

Regarde ce que tu fais, merde.- Je m' essuie les mains
Havluyla ne yaptın?

Il s’essuie les mains et vient nous saluer.
Ellerini silip bizi karşılamak için yanımıza geldi.

Essuie tes mains à la serviette.
Ellerini peçeteye sil.

Essuie tes mains.
Ellerini sil.

Autre chose : lorsque je cuisine, elle me critique sans arrêt, surtout quand je m’essuie les mains avec le torchon à vaisselle. ”
Bir de yemek yapmaya giriştiğimde karım her yaptığımı eleştiriyor, özellikle de ellerimi bulaşıkları kuruladığımız beze sildiğimde çok kızıyor.”

Le Roi chie et la Main essuie.
Kral sıçar, Sağ Kolu temizler.

Jette-le et essuie-toi les mains.
At onu dışarı ve ellerini sil.

Essuie-toi les mains.
Ellerini kurula.

Avec quelle main il s'essuie le cul?
Kıçını silmekle kim görevli?

Enfin... je ne m'essuie pas avec la main.
Yani çişi elimle silen biri değilim.

Mais je n'attendrai pas non plus qu'il essuie le sang de ses mains.
Ama ellerindeki kanı silmesini de beklemeyeceğim.

J'essuie mes larmes avec ma main en plastique.
Göz yaşlarımı plastik elimle sileyim bari.