expresso oor Turks

expresso

/ɛks.pʁɛ.so/ naamwoord manlike

Méthode de préparation du café, dans laquelle on fait passer de l'eau sous forte pression à travers le café en poudre finement moulu.

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

espresso

naamwoord

café très corsé

Je peux avoir un expresso et un lait chaud?
Buraya bir espresso ve latte alabilir miyim, lütfen?

voorbeelde

Plutôt un expresso.
Espresso olsun.

Tu vois, c'est pourquoi les enfants Ne devrait pas avoir d'expresso.
Bak, çocuklar bu nedenle espresso almamalı.

Je t'ai ramené un triple expresso red-eye.
Sana 3'lü yorgunluk ekspresso'su aldım.

Don Hector, un autre expresso?
Don Hector, espressoyu tazeleyeyim mi?

Pourquoi voudrais-tu commander un simple expresso?
Neden normal espresso aldın ki?

J'allais faire un expresso.
Sana ekspresso yapacaktım.

Je vais me faire plaisir et m' acheter une machine à expresso
Acaba ben de işi bırakıp bir kapuçino makinasi mi alsam

J'aimerai un double expresso.
Ben duble espresso alacağım.

Vous savez, je pensais qu' avoir une femme en tant que dirigeant ferait une grande différence mais avec vous, c' est juste des nouvelles machines expresso et des tapis, Michelle
Burayı bir kadının yönetecek olmasının büyük farklar yaratacağını sanıyordum, ama seninle, sadece yeni espresso makinesi ve yeni mobilyalar, Michelle

Ok, tu dois faire attention à ton expresso.
Pekâlâ, ekspreso içmeye biraz ara vermelisin dostum.

” L’expresso parfait nécessite trois opérations essentielles : moudre les grains (1), compacter la mouture dans le panier-filtre de la machine (2) et extraire le café (3).
Mükemmel bir espresso yapmak için şu üç temel aşamanın her biri titizlikle uygulanmalıdır: (1) çekirdeklerin öğütülmesi, (2) öğütülmüş kahvenin kahve haznesine konup sıkıştırılması, (3) espresso dökülürken makinenin doğru anda durdurulması.

Nous avons pris plusieurs doubles expressos et là soudain, contre toute attente, il a dit, je t'aime vraiment, vraiment bien.
Double espresso içiyorduk ve birden, beklenmedik bir şekilde " Senden çok ama çok hoşIanıyorum. " dedi.

Voudriez- vous maîtriser l’art délicat de la confection de l’expresso ?
Öyleyse espresso sanatını öğrenmeye ne dersiniz?

Un expresso?
Espresso ister misin?

Quelqu'un veut un expresso?
Espresso isteyen var mı?

Ils font le meilleur expresso.
Burası 150 km'de içtiğim en iyi espresso.

Apporte-moi ce fichu expresso!
Şu lanet espressomu getir!

J'adore l'expresso méditerranéen.
Tercih Akdeniz espresso.

Il demanda un double expresso dans une grande tasse.
Büyük fincanda bir duble espresso istedi.

Pendant 100 ans et 4 propriétaires, Ils ont réussi à garder la même machine à expresso
Dört sahiple geçen 100 yıl boyunca aynı espresso makinesini ellerinde tuttular.

Je devais un garage, atelier plein de nouveaux outils, ma propre machine à expresso.
Bir garajım, yeni aletlerim, kendi espresso makinem vardı.

Ils font un très bon expresso
Ben yaptıkları duyuyorum oldukça güzel espresso

Vous avez une machine expresso.
Espresso makineniz var.

Idem, expresso s'il vous plaît.
Aynı, espresso lütfen.

Vous lui faites un expresso?
Bir de kahve alabilir miyiz buraya?