purge oor Turks

purge

werkwoord, naamwoord vroulike

Action de purger le système digestif.

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

tasfiye

La purge, un groupe de scientifiques a attaqué vos semblables.
Bir grup bilimadamının arkadaşlarına saldırdığı tasfiye mi?

tahliye

naamwoord

tehcir

naamwoord

tenkil

naamwoord

siyasal nedenlerle yer degistirtme

naamwoord

Soortgelyke frases

purger
arıtmak · müshil vermek · tasfiye etmek · temizlemek

voorbeelde

Un homme veut purger l'Angleterre de ses sorcières.
Bir adam İngiltere'yi büyücülerden temizlemek için yola koyulur.

Je vous assure n'avoir plus rien à purger.
Sizi temin ederim, doktor, içimde artık temizlenecek bir şey kalmadı.

Les armes de classe quatre ou inférieure sont autorisées pendant la purge.
4. sınıf ve aşağısı sınıf silahlara temizleme boyunca kullanım için yetki verildi.

Je vais purger ma peine comme il se doit.
Bırak da cezamı çekeyim.

Bâfre et purge.
Bağırsaklarını boşaltıyormuş.

C'est pas le bon sujet de conversation, mais on mange et on purge.
Yemek yerken sırası değil ama yedikten sonra kusma durumu.

Une de mes connaissances a offert de purger ma peine à ma place.
Tanıdığım biri nezaket gösterip benim yerime yatmak istedi.

Après délibérations, le tribunal de Baracoa cherche à placer Favez à l'hôpital de Paula de la ville de La Havane, pour purger une peine de quatre ans.
Hapisten çıkarıldıktan sonra Baracoa'daki mahkemenin kararına göre dört yıl Havana'daki "Hospital de Paula de la ciudad de La Habana" hastanesinde hizmet etmesi gerekiyordu.

Purge les freins.
Hidroliğin havasını al.

L’un est un condamné de droit commun qui purge sa peine avec résignation et rancœur.
Biri, mecburiyetten ve hoşnutsuz bir tutumla cezasını çeken bir adi suçlu.

Mais Costa purge une sentence à vie, on a donc à faire à un copieur.
Ama Costa ömür boyu hapiste olduğuna göre elimizde bir kopyacı var demektir.

Il y a une vingtaine d’années, cet homme a survécu aux purges violentes dont son Église a été la cible en Ouganda.
Bu adam yaklaşık 20 yıl önce Uganda’da, kilisesinde yaşanan katliamdan kurtulmuştu.

T'as plus qu'à grimper ces marches et leur dire que tu viens purger ta peine.
Pekâlâ, çık şu merdivenleri de işlemler için teslim ol artık.

Leur fils, Paul, a été libéré de prison il y deux semaines. après avoir purgé une peine de 6 ans pour avoir détourné les fonds des affaires familiales.
Oğulları, Paul, iki hafta önce hapishaneden çıkmış. Aile şirketini hortumladığı için altı yıl hapis yatmış.

Il y a dix huit ans, Roan avait été obligée de regarder toute sa famille se faire tuer la nuit de la purge. Pour ensuite entrer dans l'arène politique, aussitôt après.
18 yıl önce Roan, Arınma Gecesinde tüm ailesinin vahşice katledilmesini izlemeye zorlanmış. Bu olaydan kısa süre sonra ise aklında tek bir hedefle siyasi arenaya girdi.

Où tu crois qu'ils m'enverront purger mes dix ans?
Peki bu on yıl beni nereye gönderecekler sanıyorsun?

Pourquoi s'évader maintenant alors qu'il lui reste si peut de temps à purger?
Bu kadar az cezası kalmışken, neden kaçmak istesin ki?

Ils veulent qu'il continue à purger sa peine aux Cols Blancs.
White Collar'da çalışmasına devam etmesini istiyorlar

Plus que quiconque les gens à faible revenus sont tués pendant la Purge.
Arınma'da herkesten çok düşük gelirliler ölüyor.

Un pasteur protestant, coupable d’avoir escroqué une importante somme d’argent à ses fidèles, a déclaré avoir trouvé la vérité. Il voulait, lorsqu’il aurait purgé sa peine, aider les membres de son Église à devenir Témoins de Jéhovah.
Kilise üyelerinin büyük miktarda paralarını alarak dolandırıcılık suçundan hapse düşen Protestan bir din adamı da hakikati bulduğunu ve cezasını yattıktan sonra kilisesindeki üyelerin Yehova’nın Şahidi olmalarına yardım edeceğini söyledi.

Et cet homme au cerveau gros comme une planète purge à présent une peine de 13 ans en Californie.
Ve bu dev beyinli adam Kaliforniya'da 13 yıllık cezasını çekiyor.

C'est bon, j'ai purgé ma peine.
Hapiste yatacağım kadar yattım.

J'ai été condamné à 15 ans... mais grâce à l'amnistie, je n'ai purgé que 14 ans et 9 mois.
15 yıl cezaya çarptırılmıştım ama genel af sayesinde sadece 14 yıl, 9 ay içeride kaldım.

Soyez assurée que le jour de la Purge, nous n’avons voulu blesser ni vous ni le jeune homme.
Aynı zamanda, Arınma gününde ne size, ne de o genç adama zarar verme niyetimizin olmadığına dair, sizi temin ederiz.

J'ai purgé ma peine et bosser pour un haut-parleur, c'est pas pour moi.
Ben çoktan hapishanede yattım bu yüzden kutudaki bir ses için çalışmak bana göre değil pek.