remue-ménage oor Turks

remue-ménage

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

kargaşalık

voorbeelde

Au moins, on comprend alors ce remue-ménage mystérieux qui se produit dans les ruines de l’usine.
En azından fabrikanın yıkıntılarındaki gizemli olayları açıklıyor.

Major, pourquoi tout ce remue-ménage?
Binbaşı, neler oluyor?

Mais, dans l’ombre de l’église, un obscur remue-ménage attirait de nouveau l’attention.
Ama kilisenin loşluğunda, anlaşılmaz bir patırtı yeniden dikkati çekmekteydi.

Espérons que John évite tout remue-ménage pendant quelque temps.
Umalım da John uzun süre boyunca başını beladan uzak tutar.

C'est quoi, ce remue-ménage?
Bu ne acele?

Il se fit soudain tout un remue-ménage sur la terrasse inférieure, devant la tour de garde.
Aniden gözetleme kulesinin altındaki terasta bir karışıklık oldu.

C'est quoi ce remue-ménage?
Nedir tüm bu heyecan?

Tous ces bisous et ces câlins, et tout ce remue-ménage.
Öpüşmek, sarılmak... itmek, hoplamak.

Est-ce de cela dont tout ce remue-ménage s'agit?
Tüm bu gidip gelmeler ondan mı?

J'ai fait un remue-ménage pour attirer le médecin d'Yvette dedans.
Yvette'in doktorunu odaya çekebilmek için kargaşa çıkarttım.

Vous excuserez tout ce remue-ménage.
Bütün bu koşuşturmayı affedin.

Personne ne veut ce genre de mauvaise publicité, tout ce remue-ménage.
Ama kimse bu karışıklığın böyle kötü reklamını yapmak istemiyor.

C'est tout un remue-ménage.
Yoğun bir duygu patlaması yaşanıyor.

Il sait ce qu’il peut attendre de l’ordre social et n’y fera pas grand remue-ménage.
Toplumsal düzenden ne bekleyebileceğini bilir ve büyük bir temizliğe kalkış maz.

Il faut toujours improviser et s'adapter aux opportunités et aux incidents, au remue-ménage présent dans le monde.
Her zaman dünyanın karmaşasına, yeni fırsatlara ve meydana gelen kazalara uyum sağlamak ve doğaçlama davranmak zorundasınız.

Et n’ayez pas peur de créer un peu de remue-ménage afin d’impressionner les domestiques.
Uşakları etkilemek için biraz patırtı çıkarmaktan da korkmayın hatta en iyi sihirlerinizi yapın!

J'ai vraiment dû vous manquer pour engendrer tout ce remue-ménage.
Bu kadar uğraştığına göre beni gerçekten özlemiş olmalısın.

Avec tout ce remue-ménage, on a pas eu l'opportunité de parler de mes boules.
Koşuşturmalar sırasında taşaklarım hakkında konuşma şansımız olmadı.

C'est la seconde fois que vous provoquez du remue-ménage.
Bu başlattığınız ikinci kargaşa!

Assurément le Magistrat n' approuverait pas un tel remue ménage
Yargıç, kesinlikle...... böyle bir karmaşayı onaylamaz

Je suis pret à passer le pas, savoir pourquoi il y a tout ce remu- ménage
Bu olay neymiş öğrenmek için adımımı atmaya hazırım

Il a causé du remue-ménage au département de philosophie d'Adair.
O deneme, Adair'deyken biraz pürüze neden oldu.

Y a trop de remue- ménage ici.Passez- moi les petits pois
Amma şamata var bu evde

... Un peu de remue-ménage dans la famille royale?
Ha... kraliyet ailesiyle ilgili bazı şeyler.

«Après tout ce vacarme, dit Neville, après tout ce remue-ménage et ce vacarme, nous arrivons enfin.
“Bütün bu curcunadan sonra,” dedi Neville, “bütün bu kargaşadan ve curcunadan sonra, sonunda vardık.