suspecter oor Turks

suspecter

werkwoord

Imaginer que quelquechose est vrai, sans preuve.

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

şüphelenmek

Woolsey, on a de bonnes raisons de suspecter...
Şüphelenmek için yeterince nedenimiz vardı.

kuşkulanmak

şüphe etmek

Je suspecte d'une façon que tu trouvera un moyen de te saper.
Kendine zarar vermenin bir yolunu bulacağından da şüphe ediyordum zaten.

Soortgelyke frases

suspecte
sakıncalı

voorbeelde

Suspecté de corruption.
Rüşvet şüphesi.

Le suspect est costaud.
Şüpheli fiziksel açıdan fit.

Ces cinq chauffeurs sont suspects pour meurtre.
Bu beş şöför cinayet zanlisı.

C'est forcément un suspect.
Şüpheli olabilir.

Si vous recevez un e-mail suspect dont l'expéditeur vous demande de lui communiquer des informations personnelles ou bancaires, n'y répondez pas et ne cliquez pas sur les liens figurant dans le message.
Kişisel veya finansal bilgilerinizin istendiği şüpheli bir e-posta alırsanız bu iletiyi yanıtlamayın veya içinde yer alan bağlantıları tıklamayın.

J'ignore comment vous avez eu la liste des suspects.
Şüpheli listesini nasıl ele geçirdin bilmiyorum.

Lorsque Gmail suspecte un hameçonnage, il peut afficher un avertissement ou déplacer l'e-mail en question vers le dossier "Spam".
Gmail bir e-postanın kimlik avı amaçlı olabileceğini belirlediğinde, bir uyarı gösterebilir veya e-postayı Spam klasörüne taşıyabilir.

Je suis le principal suspect.
En azından iki cinayetin baş zanlısı olacağım.

Donc qui est leur suspect?
O zaman kim şüphelileri?

Peterson n'est pas un suspect.
Peterson şüpheli değil.

Et maintenant je retrouve des fringues suspectes Dans la chambre, qui appartiennent à des hommes étranges.
Ve şimdi de odada bu şüphe uyandırıcı kıyafetlere rastlıyorum kim olduğu belli olmayan erkeklere ait kıyafetlere.

Si vous êtes suspecté dans une enquête criminelle, c’est assez évident, votre téléphone sera sur écoute.
Eğer bir kamu davasında şüpheliyseniz, biliyoruz ki, telefonunuz dinlenecektir.

Nous avons décliné de nombreuses offres suspectes.
Çalıştığım şirkette önümüze çıkan birçok fırsatı şüpheli bulduğumuz için geri çevirdik.

Ça pourrait être leur point commun, et le suspect les punit pour leurs vices?
Benzerlik bu olabilirdi ama şüpheli onları zaafları için mi cezalandırıyor?

Il a dit que le suspect semblait attendre Susan.
Zanlı, Susan'ı bekliyor gibiymiş.

Il y a là des suspects présumés être le vautour nocturne.
Belki orada bulabilirsiniz.

Où est notre suspect?
şüpheli nerde?

Comme par hasard, M. Barak, suspecté du meurtre de deux personnes dont Martin s'occupe, entre dans le même entrepôt.
Tesadüfe bakın ki Martin'in araştırdığı çifte cinayet zanlısı Bay Barak da aynı depodaymış.

Mais une menace pour notre suspect...
Fakat takipçiye bir tehdit oluşturuyordu.

Hank est un suspect et on doit le retrouver avant la police égyptienne.
Hank bir şüpheli ve onu Mısır polisinden önce bulmalıyız.

C'est une chose d'exposer une toile suspectée d'avoir été volée par des nazis... mais exhiber une copie...
Naziler tarafından yağmalanmış olan bir sanat eserini sergilemek ayrı bir şey... ama sahte eser sergilemek?

A chaque fois qu' il se montrait, tu le rendais de plus en plus suspect
Ortaya her çıkışında...... daha suçlu gözüktü

J'ai déjà quelques suspects.
Bi kaç şüpheli var aklımda.

Le suspect qu'on vient d'arrêter?
Tutukladığımız şüpheli mi?

J'ai 1, 2, 3, 4 enfants disparus reliés au suspect.
Bu şüpheliyle bağlantılı 1, 2, 3, 4 kayıp çocuk var.