jente oor Turks

jente

manlike

En ung person av hunkjønn, vanligvis et barn eller en tenåring.

Vertalings in die woordeboek Noorse Bokmål - Turks

kız

werkwoord

En ung person av hunkjønn, vanligvis et barn eller en tenåring.

Genç bir dişi insan, genelde çocuk veya ergen yaşta.

Når en jente har sex for første gang, begynner det å blø når jomfruhinnen revnes.
Bir kız ilk kez seks yaptığında, onun kızlık zarı parçalanır ve kanar.

Kız

Når en jente har sex for første gang, begynner det å blø når jomfruhinnen revnes.
Bir kız ilk kez seks yaptığında, onun kızlık zarı parçalanır ve kanar.

voorbeelde

Våkn opp, gutter og jenter
Kalkip hazirlanin cocuklar

«Og den vakre gutten en holder ved brystet, har drept den lille jenta en trodde en bar på.
“Ve göğsündeki bu güzel delikanlı, taşıdığını düşündüğün küçük kızı öldürmüş oluyor.

Jeg vil ikke se deg snakke med jentene igjen, Dolan.
Seni tekrar bu kızlarla konuşurken yakalamayayım, Dolan.

Jeg drev nettopp en soldat- demon ut av en liten jente
Küçük bir kız içinden bir asker şeytanın ruhunu çıkardım

Sa la oss dra til England etter jenta og slaven.
O halde kız ve köle için İngiltere'ye gidelim.

Jenter, vennligst kom frem til pynteporten foran dere.
Kızlar, lütfen ön tarafınızdaki cazibe merkezine ilerleyin.

Jaget dere etter samme jenter?
Aynı kızların peşinden mi koşardınız?

Sheriffen er ovenpå og prater med jenta.
Şerif yukarıda kızla konuşuyor.

Den jenta kommer til å sende meg i graven en dag, mann.
Ben çok zor bir duruma sokuyor dostum.

Alle jentene på skolen er gale etter deg.
Okuldaki bütün kızlar size aşık biliyorsunuz.

Jentene har det bedre her.
Kızların durumu burada daha iyi.

Jenter som dere har så mye å hente.
Seksi kızların dünya ayaklarının altındaymış gibi, huh?

Hun sier en jente ville hatt den på seg.
Kızların plajda giydiklerine benziyormuş.

Du er ei snill jente.
Akıllı kızsın.

Jeg tror du er en syk jævel, og du drepte ei jente for å løse et problem.
Bence hasta bir orospu çocuğusun ve bu sorunu çözmek için bir çocuk öldürdün.

Lurt trekk, forresten, å rekruttere jentas bror.
Kız'ın erkek kardeşini kazanmak güzel hareketti.

Det var bilde av de fire foreldreløse jentene på førstesiden i en sørafrikansk avis som hadde en reportasje om den 13. internasjonale aidskonferansen, som ble holdt i Durban i Sør-Afrika i juli 2000.
Bu dört öksüz kızın resmi, Temmuz 2000’de Durban’da (Güney Afrika) düzenlenmiş olan 13. Uluslararası AIDS Konferansı’nı haber yapan bir Güney Afrika gazetesinin ön sayfasında yer aldı.

Hun er ei herlig jente.
O gerçekten iyi bir çocuk.

Vi må bli kvitt disse jentene.
Bu kızları başımızdan atmamız gerek.

Jeg giftet meg med en jente jeg traff under treningen i Texas.
Teksas'da eğitimdeyken tanıştığım bir kızla evlendim.

En kristen jente sa rett ut: «Da en gutt prøvde å gripe tak i meg, slo jeg ham så hardt jeg klarte, og løp!»
İsa’nın takipçisi bir genç kız açıkça şöyle ifade etti: “Bir çocuk beni tutmaya çalıştığında, olabildiğince sert şekilde onu yumrukladım ve koştum!”

Så rart, første gang jeg drakk meg full, var over en jente.
İlk kez, bir kız yüzünden sarhoş olmuştum.

Og dette kommer fra ei jente som stripper seg gjennom universitetet?
Bu kızların striptiz yaptığı için mi koleje alınıyor?

LA Magazine har utpekt det til byens heteste sted å sjekke jenter.
" L.A. Dergisi " orayı kız tavlamak için en ateşli nokta seçti.

Jeg danser hvit jente-dansen min.
Beyaz karı dansımı yapıyorum.