overse oor Turks

overse

Vertalings in die woordeboek Noorse Bokmål - Turks

göz yummak

Han visste at de var lojale mot ham, og overså medfølende svakhetene hos de ufullkomne.
Onların Kendisine vefalı olduklarını biliyordu ve bu kusurlu kişilerin zayıflıklarına şefkatle göz yumdu.

gözardı etmek

Hva overser de religiøse lederne i vår tid?
Dinsel liderler bugün neyi gözardı ediyorlar?

gözden kaçırmak

Men kan det være at de dermed overser det aller viktigste?
Fakat bu görüş, ana noktayı gözden kaçırmıyor mu?

Soortgelyke frases

oversette
terceme · tercüme · tercüme etmek · çevirmek

voorbeelde

Jesus uttalte et prinsipp i forbindelse med forholdet menneskene imellom som ektepar ofte overser eller unnlater å følge, noe som er til skade for dem.
İsa çiftlerin çoğu zaman önemsemeyip ihmal ettikleri kendi zararlarıyla ilgili ilişkiler konusunda bir prensip bildirmişti.

Beaufort overser visse nyanser.
Beaufort bazı ayrıntıları gözden kaçırıyor.

Han overser ingen forretningsnyanser
İş konusunda hiçbir ayrıntıyı atlamaz

Overse henne, hun er gal
Boşver onu, kadın delirmiş resmen.

Selv om det kan være forskjellige årsaker til den slags vold, er det én grunn vi ikke bør overse.
Bu tür şiddetin çeşitli nedenleri olabilirse de, bunlar arasında gözden kaçırmamamız gereken önemli bir tanesi var.

17 Vi må heller ikke overse den hjelp vi får gjennom bønn.
17 Dua vasıtasıyla elde ettiğimiz yardım da gözden kaçırılmamalıdır.

Lik en far som er vant til at de små barna hans er bråkete og urolige, overser Kojo forstyrrelsene og konsentrerer seg om stoffet i boken.
Kojo yerinde duramayan küçük çocuklarının gürültü yapmasına alışkın bir baba gibi, bunların dikkatini dağıtmasına izin vermiyor ve derse odaklanıyor.

Hvilket poeng i Paulus’ argumentasjon i Romerne 2: 21—23 må vi ikke overse?
Pavlus’un Romalılar 2:21-23’te kayıtlı sözlerindeki hangi ana noktayı gözden kaçırmamalıyız?

Det er definitivt noe vi overser her.
Burada kesinlikle kaçırdığımız bir şey var.

Men kan det være at de dermed overser det aller viktigste?
Fakat bu görüş, ana noktayı gözden kaçırmıyor mu?

Ikke overse meg!
Beni görmezlikten gelmeyin!

Paulus ville ikke at noen skulle erfare Jehova Guds ufortjente godhet gjennom Jesus Kristus og overse hensikten med den.
Pavlus, kimsenin, İsa Mesih’in vasıtasıyla Yehova Tanrı’nın hak edilmemiş inayetini kazanıp sonra da hedefine ulaşamamasını istemedi.

Jeg overser sånt snakk bare en gang.
Bir kereliğine bu sözleri duymamış gibi yapacağım.

Overse det
Görmezden gel.

Men hva om det dreier seg om noe som er for alvorlig til at man kan overse det?
Mesele örtülemeyecek kadar ciddiyse ne denebilir?

Ville jeg overse noe som setter min egen datter i livsfare?
Sence ben böyle bir ihmalkarlık yapıp... çocuklarımın hayatını tehlikeye atar mıyım?

Vi må derfor passe på at vi ikke overser hensikten med Guds ufortjente godhet.)
O halde, bu lütfun amacını gözden kaçırmamak için çok dikkatli olmamız gerekir.)

Alle har sine feil og mangler, og noen av dem — både dine og din framtidige ektefelles — vil man bare måtte overse.
Herkesin eksiklikleri var ve ister sizinkiler, isterse de gelecekteki eşinizinkiler olsun, bunlardan bazıları görmezlikten gelinmelidir.

Det betyr ikke at man skal overse alvorlige feil.
Bu, ciddi hataların görmezden gelinmesi gerektiği anlamına gelmez.

23 Når vi snakker om livet, kan vi ikke overse blodet.
23 Hayat hakkında konuşurken kanımızın değerini de unutmamalıyız.

Andre ting du kan gjøre, er å gå bort fra de andre, overse tilbudet eller rett og slett skifte samtaletema.
Başka bir taktik ise, oradan uzaklaşmak, yapılan teklifi görmezlikten gelmek veya konuyu değiştirmek olabilir.

Overse 10-78 og fortsett patruljeringen.
10-78'i önemseme ve devriyene devam et.

Ordspråkene 19: 11 sier for eksempel: «Et menneskes innsikt bremser hans vrede, og det er en pryd for ham at han overser overtredelse.»
Örneğin, Süleymanın Meselleri 19:11, “insanın basireti öfkesini geciktirir; ve suç bağışlamak onun güzelliğidir” der.

Jeg kan ikke bare overse at det du vil ta bort er mitt.
Demek oluyor ki, benim olan hiçbirşeyin sahibi olamacaksın.

Rir dere langs elva kan dere ikke overse den.
Nehri takip ederseniz kaçırmazsınız.