љубав oor Turks

љубав

Intenzivni osećaj simpatije i marenja prema jednoj osobi.

Vertalings in die woordeboek Serwies - Turks

sevgi

naamwoord

Intenzivni osećaj simpatije i marenja prema jednoj osobi.

Зашто је љубав тако компликована?
Sevgi neden bu kadar karmaşık.

aşk

naamwoord

јака емоција емотивне наклоности

Никада нећу пронаћи праву љубав.
Asla gerçek aşkı bulamayacağım.

bağlılık

muhabbet · sevda · sevi

ljubav

Intenzivni osećaj simpatije i marenja prema jednoj osobi.

Vertalings in die woordeboek Serwies - Turks

sevgi

naamwoord

Intenzivni osećaj simpatije i marenja prema jednoj osobi.

Ipak htela je nešto da učini i da na neki način pokaže svoju ljubav prema Jehovi.
Böyle olmakla birlikte, kadın, Yehova’ya karşı sevgisini göstermek için bir şeyler yapmak istedi.

aşk

naamwoord

Intenzivni osećaj simpatije i marenja prema jednoj osobi.

Tom je kupio Meri prsten večnosti kao dokaz svoje neumiruće ljubavi prema njoj.
Tom ona duyduğu ölümsüz aşkın bir simgesi olarak Mary'ye bir sonsuzluk yüzüğü satın aldı.

Љубав

Vertalings in die woordeboek Serwies - Turks

Aşk

Зар је теби љубав само игра?
Aşk sizin için sadece bir oyun mu?

Soortgelyke frases

платонска љубав
Platonik aşk

voorbeelde

Снови и бајке Моја права љубав
Rüyalar ve peri masalları... Gerçek aşkım...

# Летња љубав, ударила ме је као гром
Yaz aşkı, yıldırım gibiydi

Христова савршена љубав надјачава искушење да повређујемо, присиљавамо, малтретирамо, или угњетавамо.
Mesih’in mükemmel sevgisi zarar vermeye, zorlamaya, zorbalığa veya zulmetmeye yönelik ayartmaların üstesinden gelir.

Ах мене! како је слатко је љубав сама поссесс'д,
Beni Ah! kendisi possess'd seviyorum, ne kadar tatlı.

Чак ни љубав?
Sevgiyi bile mi?

Пронашао сам веру кроз хиндуизам, а Божју љубав кроз Христа.
Hinduizm sayesinde inancı, İsa sayesindeyse Tanrı'nın sevgisini keşfettim.

Петер оно што је сада важно је љубав имате за своју породицу.
Peter, şimdi önemli olan ailenize duyduğunuz sevgidir.

То потврђује да је то била истинска љубав.
Bu, aşkının gerçek olduğunun kanıtı.

Некада сам имао богатство Моћ И љубав предивне жене.
Bir zamanlar zengindim... güçlüydüm... ve güzel bir kadın beni seviyordu.

За љубав Бога.
Tanrı'nın sevgisi için.

34 И ево, знам да је та љубав, коју имаш за децу човечју, милосрђе. Стога, не буду ли људи имали милосрђа не могу баштинити то место које Ти припреми у становима Оца свога.
34 Ve şimdi, insançocukları için duyduğun bu sevginin ilahi sevgi olduğunu biliyorum; bu nedenle ilahi sevgisi olmayan insanlar, Baba’nın konaklarında hazırlamış olduğun o yeri miras olarak alamazlar.

Укради јој љубав.
Sevgisini kazan.

Да донесе мердевине, по коме ваша љубав мора да се попне гнездо птице ускоро кад је мрак:
Bir merdiven almak için, hangi sevgi yakında karanlık bir kuş yuvası tırmanmaya olmalı:

Моје сведочанство о Исусу Христу чине многа посебна сведочанства преко којих сам спознао Његову велику љубав према сваком од нас.
İsa Mesih’e olan tanıklığım O’nun her birimiz için olan yüce sevgisini anladığım pek çok özel deneyimler sayesinde gelişti.

У Казабланци мушкарци одлазе на кров након што воде љубав са својом женом.
Kazablanka'da çatı, kocaların eşleriyle seviştikten sonra gittikleri yerdir.

Фратар За дотинг, а не за љубав, ученик моје.
Sevgi dolu, öğrenci benim için değil, insanın üzerine titreyen için Friar.

Љубав је лек за нездраве породице, болесне заједнице, и онемоћале државе.
Sevgi dertli aileler, sorunlu topluluklar ve hasta milletler için bir çaredir.

РОМЕО Воулд'ст ти повлачење? за коју сврху, љубав?
ROMEO Would'st Sen kılma? aşk, ne amaçla?

Моја истинска љубав страст: тако ми опростити, и не приписати ово попуштање светло љубави,
Gerçek sevgi bir tutku: bu nedenle pardon; Ve bu ışık aşk için verimli itham değil,

" Када принц пронађе своју праву љубав, никад је не сме пустити. "
" Prens gerçek aşkını bir kere buldu mu onu asla bırakmaz. "

Да никад не искусиш физичку љубав?
Fiziksel aşkı hiçbir zaman tecrübe etmemek mi?

Љубав треба да буде сама окосница породичног живота, а ипак понекад није.
Sevgi, aile yaşamının en önemli parçası olmalıdır ama çoğu zaman öyle değildir.

Њена љубав и подршка, и љубав наших петоро деце и њихових супружника, и наших 24 унучади, подржавају ме.
Onun ve 5 çocuğumuzun ve onların eşlerinin ve 24 torunumuzun sevgisi ve desteği beni ayakta tutuyor.

Љубав не зна за границе.
Aşk sınır tanımaz, değil mi?

Љубав према Њему и Његовом делу испуниће вам срце.
O’na ve O’nun işi için olan sevginiz kalbinizi dolduracaktır.