çok oor Fins

çok

/ʧok/ adjektief

Sayı bakımından belirsiz derecede büyük olan.

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

paljon

naamwoord

Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
Meillä oli paljon lunta näihin aikoihin viime vuonna.

monta

bepaler

Birkaç yazar ve birkaç konuyla ilgili mükemmel bir bilgi birçoklarıyla ilgili yüzeysel olan birinden çok daha değerlidir.
Täydellinen tietämys harvoista kirjoittajista ja harvoista aiheista on arvokkaampaa kuin pinnallinen tietämys monista.

moni

voornaamwoord p

Çok sayıda ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı.
Moni maa osallistui Olympialaisiin.

liian · usein · erittäin · hyvin · hyvin paljon · kovin · monet · monikko- · monikollinen · varsin · ylenmäarin · ylenpalttinen

Soortgelyke frases

çok noktalı dokunma
usean kosketuksen toiminto

çok tanrıcılık
monijumalisuus · polyteismi

Çok uluslu şirket
Monikansallinen yritys

çok anlamlılık
Polysemia

çok noktaya yayını destekleyen ağ
monilähetyksen mahdollistava verkko

çok mühim
juttu

Çok Noktaya Yayın İstemcisini Otomatik Kaldırma
Monilähetysasiakkaiden automaattinen poistaminen

çok sık
usein

voorbeelde

Mektupların imlasından çok emin değildim.
En ollut varma oikeinkirjoituksestakaan.

Bu sadece çok ekranlı bir sistem değil
Tämä ei ole vain multinäyttö-järjestelmä

Bu işi çok ciddiye alıyorum
Haluan että tämä otetaan vakavasti

Başlarda çok yüksek teklif vermeyin.
Älkää tarjotko liikaa liian nopeasti.

Ne kadar çok insan yanında olmak istesede, bunu tek başına atlatman gerekiyor.
Vaikka kuinka moni ihminen haluaa olla luonasi, - tämän joutuu silti käymään läpi yksin.

Bir kere, çocuklar eşya ya da oyuncak değil, çok özel ihtiyaçları olan insanlardır.
Eiväthän lapset toki ole mitään esineitä eivätkä leluja, vaan ihmisiä, joilla on omat erityistarpeensa.

Gilead Okulu, mezunların sadık hizmetkâr sınıfını daha çok takdir etmesine yardım etti.
(Jesaja 30:21; Matteus 24:45–47.) Gilead-koulu opetti kurssilaisia arvostamaan orjaluokkaa entistä enemmän.

Buna çok emek harcamışsın
Olet nähnyt paljon vaivaa

Bunu duyduğum için çok memnunum.
Olen iloinen kuullessani sen.

Çok az tanıyorum.
Tuskin tunnen häntä.

Çok geç önce.
Ennen kuin on myöhäistä.

Çok fazla alete ihtiyacımız olacak
Tarvitsemme paljon varusteita.

Bunun hakkında daha çok bilgiye ihtiyacımız var.
Tarvitsemme lisätietoa.

Bu bakışı çok defa gördüm ama asla bir Cylonun gözlerinde görmemiştim.
Olen nähnyt tuon katseen usein, mutta en koskaan cylonin silmissä.

Bu çok yetişkin tarzı bir şey.
Se on niin aikuismaista.

Çocuklar, ses çok yüksek olmayacak, değil mi?
Ette kai te soita liian kovaa?

Bunu yaparken hep sadece geçmişte yaptığı şeyleri teker teker saymayın, fakat daha çok bu meselede söz konusu olan prensipleri, bunların nasıl uygulanabileceğini ve bunlara uymanın sürekli mutluluk için neden bu kadar önemli olduğunu belirtin.
Älä tyydy vain toistamaan ja kertaamaan tapahtumia, vaan tarkastele sen sijaan siihen liittyviä periaatteita, miten ne soveltuvat ja miksi ne ovat niin tärkeitä pysyvälle onnellisuudelle.

(Matta 11:19) Evden eve gidenler, çok defa meleklerin kendilerini adalete acıkmış veya susamış kişilere doğru sevk ettiklerine dair kanıtlar gördüler.
(Matteus 11:19) Talosta taloon työskentelevät ovat usein nähneet todisteita enkelien ohjauksesta, joka johtaa vanhurskauden nälkää ja janoa tuntevien luo.

Freja, çok yakında.
Freja on lähellä.

Bu sene gerçekten de çok çalıştım.
Opiskelin tosi kovasti tänä vuonna.

Molla, bölgede çok seviliyor... ve tutuluyordu.
Mullah oli hyvin ihastuttava... hyvin suosittu alueella.

Çok acı çektim.
Minua oli satutettu.

Çok önemli.
Tämä on tärkeää.

Çok zayıflamışsın.
Olet niin laiha.

Bu adam çok başarılı olmalı.
Hänen pitää olla hyvä.