At arabası oor Fins

At arabası

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

Hevosajoneuvo

at arabası

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

hevoskärry

Kısa sürede havalı lastikler Paris’teki at arabalarına göre geliştirildi.
Pian niitä alettiin asentaa Pariisissa hevoskärryihin ranskalaismatkustajien suureksi iloksi.

hevosvaunu

En şık giysi ve aksesuarlarla donanmış biniciler ve atlar, at ve at arabasının başlıca ulaşım araçları olduğu dönemi izleyicilere yeniden yaşatırlar.
Parhaimmissa asuissaan ja koristeissaan esiintyvät ratsastajat ja hevoset tarjoavat yleisölle tilaisuuden eläytyä aikaan, jolloin hevosvaunut olivat yleisin kulkuneuvo.

Valjakkovaunu

genellikle atların çektiği bir ulaşım aracı

voorbeelde

At arabası sürebilir misin, evlat?
Osaatko ajaa vaunuja, poika?

Mermerden bir at arabası ve koruyucu altın muhafızları varmış derler.
Hän taittaa matkaa alabasterivaunuissa - kultaisten vartijoiden suojeluksessa.

Shredder, at arabası mı aldın?
Silppuri, oletko hankkinut vaunut?

Bunlar karavan parklarından ve çetelerden geliyorlar.Ve hepsi at arabası kullanıyor
He ovat roskasakkia ja jengiläisiä ja matkustavat turistiluokassa

At arabası ezdi.
Se jäi vaunujen alle.

" Buna karşın, nalbantlıkta ve at arabası tamirinde ustalaştım. "
" Minusta on kuitenkin tullut varsin taitava kengittäjä ja vankkurikorjaaja. "

Bu at arabası fena sallanıyor.
Iskunvaimentimet ovat paskana.

Brace'e bir at arabası ayarlamasını söyleyeceğim.
Käsken Bracen järjestää vaunut.

Sekiz belki dokuz at, ve bir at arabası.
Kahdeksan tai yhdeksän hevosta ja pari vaunua.

At arabası hazırlandı ve ailece hepimiz ilk ibadetimize gittik.
Hevoset valjastettiin vaunujen eteen, ja niin koko perhe meni ensimmäistä kertaa kokoukseen hevoskyydillä.

Evet, Chester at arabasıydı çünkü.
Chester olikin törttö.

O zaman çok fazla at arabası yoktu
Täällä ei silloin ollut näin monta vaunua

At arabası için yeterlice çalıştım.
Luottoni riittää vaunuun.

Sicilya'ya özgü at arabası.
Sisilialainen vaunu!

Japonya'da at arabası olmadığını fark ettin mi, Kılavuz?
Oletteko huomannut, luotsi, ettei Japanissa ole vaunuja?

Eşim at arabası koleksiyonu yapıyor.
Mieheni kerää vaunuja.

Daha sonra Boston'a giden bir at arabası buluruz.
Myöhemmin otamme vaunut Bostoniin.

Bir kaç kişi evin dışında bir at arabası gördüklerini söylediler.
Useat ihmiset sanoivat nähneensä vaunut talomme ulkopuolella.

Goşen'de at arabası mı?
Sotavaunut Gosenissa?

Part time bir fıçı ustası ve yeteneksiz bir at arabası tamircisi buldum.
Minulla on sivutoiminen tynnyrintekijä ja epäpätevä vaununkorjaaja.

At arabası alacağım diye bir şey kim söyledi?
Kuka puhui vaunujen hankkimisesta?

At arabası sadece o aptallar için bir yemdi!
Vaunut olivat pelkkä syötti.

At arabasındaki öncülerin hayalarını bir düşün!
Mieti miten kovia vankkureilla kulkeneet olivat.

Belki de at arabası yıldırımla çalışıyordur!
Ehkä kärryt kulkevat salamoinnilla.

Yakındaki evlere yürüyerek gittik, fakat şehir dışındaki yerlere ulaşmak üzere bisiklet ve iki tekerlekli bir at arabası kullandık.
Lähitaloihin kävelimme, mutta kaupungin ulkopuolelle lähdimme polkupyörillä ja kaksipyöräisillä hevosrattailla.