at oor Fins

at

/ät̪/ naamwoord, werkwoord

İnsan taşımak, yük taşımak veya yük çekmek için kullanılan Equus caballus türünden dört bacaklı büyük hayvan.

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

hevonen

naamwoord

İnsan taşımak, yük taşımak veya yük çekmek için kullanılan Equus caballus türünden dört bacaklı büyük hayvan.

Beyaz at siyah olandan daha uzun.
Valkoinen hevonen on mustaa pidempi.

ratsu

naamwoord

Davy, hemen atlara binip o küstahı ziyaret edelim.
Davy, ehkä meidän kannattaisi hypätä ratsuille ja käydä vieraisilla.

hevoseläin

naamwoord

At

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

Hevonen

Proper noun

hevonen

naamwoord

hayvan

Beyaz at siyah olandan daha uzun.
Valkoinen hevonen on mustaa pidempi.

ratsu

naamwoord

shakkipelin nappula

Atının üstünde korkudan titreyen bir general yerine kanında saldırganlık akan bir general olmasını isterim.
Valitsen mieluummin kenraalin, jolla on raivo verissä, kuin sellaisen, joka vapisee ratsunsa selässä.

AT

afkorting

Soortgelyke frases

Ahal Teke atı
Ahaltekhevonen

ata ait
hevos

At kestanesi
Hevoskastanjat

uzaktan erişim sağlayan Truva atı
etäältä ohjattava troijalainen

İki At Savunması
Preussilainen peli

yükleyici Truva atı
lataava troijalainen

dosya yükleyen Truva atı
viruspaketin sisältävä troijalainen

at arabası
Valjakkovaunu · hevoskärry · hevosvaunu

At the Gates
At the Gates

voorbeelde

Ben değil, bunu at yapıyor.
En se minä ole, vaan hevonen!

Silahı yere at Hayır
Laske ase lattialle.

Gece gündüz atımı süreceğim.
Ratsastan yötä päivää.

Eger genc, disi ve ve hapiste degilseniz.* # den bana cagri atin
Jos olet nuori, naispuolinen sekä vapailla markkinoilla, piippaa minulle

Siz atların yanında bekleyin.
Odottakaa tässä hevosten kanssa.

Muhtemelen at dahi bir Afrikalıdan zekidir.
Hevonen on fiksumpi kuin afrikkalainen.

Pencereden at onu!
Heitä se ikkunasta!

Satanizmle ilişkili tüm nesneleri at
Hankkiudu eroon kaikista Saatanan palvontaan liittyvistä esineistä

Arthur Burns' ü istiyorum.Artık ağabeyimle at sürmüyorum
En ole enää tekemisissä veljeni kanssa

Adamları kandırabildi ama bir atı kandıramadı! Hayır.
Hän harhautti ihmiset, muttei hevosta!

Sizi Doohan 6'a hangi rüzgar attı?
Joten mitä tuo teidät tänne Doohan 6: lle?

Sonra beni savaşın ortasına attılar.
Sitten he jättivät minut taistelualueelle.

Atlatır mıyım?
Selviän siitä?

Onlar beyaz atın herkesi yenen Binicisi tarafından kesin olarak ortadan kaldırılacak.
Valkoisen hevosen kaikkivoittava Ratsastaja poistaa ne lopullisesti.

Five Nights at Freddy's 3, Freddy Fazbear's Pizza'nın kapanması ve yıkılmasından 30 yıl sonrasını anlatıyor.
Tarina sijoittuu kymmenen vuotta Freddy Fazbear's Pizzan murhien jälkeen.

O parande attı.
Hän teki voltin.

Onları parçalar ayırıp nehre attı.
Se pilkkoo ne ja viskaa jokeen.

Bu düşünceyle telaşlanıp içeri bir adım attım ama, Uriah’nın bakışlarını görünce meselenin ne olduğunu anladım.
Minä astuin nopeasti askeleen eteenpäin tässä luulossa, kun kohtasin Uriah'n silmän ja näin, kuinka asian laita oli.

Şuraya vurun, şöyle dönün, sert bir yumruk atın ve böyle ateş etmeye başlayın.
Iskekää tänne todella lujaa ja alkakaa ampua näin.

Yularını attı, dizginlerini kopardı...... ve kaçtı
Se riuhtoo suitsiaan, repi ohjaksensa ja lopulta karkasi

Yırtıp attım.
Heitin sen pois.

Gittiğinde son aramalarını görmek için telefonuna bir göz attım.
Kun hän lähti, hiivin katsomaan Victorian puhelinta, nähdäkseni viime puhelut.

Fakat at arabasının şoförü adeta delirmiş gibi, panikle sokağa fırladığını söylüyor.
Vaunujen kuljettajan mukaan hän syöksyi kadulle vimmaisena ja kauhun vallassa.

At silahını.
Pudota ase.

Ama neticede golü attın.
Ainakin osuit.