aşk içinde oor Fins

aşk içinde

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

rakastunut

adjektief

Bana bir şans verirsen sana söz veriyorum, kılıçların ve ağaç dallarının altından aşk için geçeceksin.
Jos annat mahdollisuuden - lupaan sinulle, kun tapaamme miekkojen ja oksien alla - olet rakastunut.

voorbeelde

Aşkım için özel olarak seçtim.
Valitsin sen varta vasten lemmitylleni.

İmparatorluğunu kurdu ama zamanı geldiğinde aşk için bırakacak kadar da erkekti.
Hän rakensi valtakuntansa, mutta luopui siitä silti rakkauden tähden.

Yani aşk için bir fırsatım daha olursa.
Jos saan toisen tilaisuuden rakastaa.

Aşk için son şansıydı.
Viimeinen mahdollisuus rakkauteen.

İnsanları aşkları için neleri göze aldığını anlatır.
Kyse on rakkauden eteen uhraamisesta.

Aşk için hazineden vazgeçer miydin?Aşk için hazineden vazgeçer miydin?
Luopuisitko aarteesta rakkauden tähden?

Böyle bir aşk için beklemenin
Odottaa tällaista rakkautta

Bazen yüzü iyice kederli oluyor, sanki aşk içini kemirirken, aklı da gizlenecek bir yer arıyormuş gibi.
Joskus sen pikku naamalle tulee tyhjä ilme - kuin se olisi sairas rakkaudesta - ja sen mieli etsisi kompastellen lepopaikkaa.

Aşk için ölmeye hazır olduğunu söylüyorsun, ama ölüm hakkında hiç birşey bilmiyorsun... aşk hakkındada hiç birşey bilmiyorsun
Sanot että haluat kuolla rakkauden puolesta.Sinä et tiedä kuolemasta mitään. tai rakkaudesta

Yani senin gerçek aşkın için beklemek zorundayım.
Minun on jäätävä tänne rakastamasi naisen vuoksi.

Aşk için umut verici bir yer değildi.
Asetelma ei ollut otollinen romanssiin.

Aşk için evleniyorsun, kederlenmenin zamanı değil.
Ei sovi surea, kun menee naimisiin rakkaudesta.

Ben değil özgür aşk içine.
En suosi vapaata rakkautta.

Kötü aşk mektupları aşk için yalvarır.
Pahat rakkauskirjeet anovat rakkautta takaisin.

Belki istediklerini yaparlar ve ve daima birlikte huzur, iyi niyet ve aşk içinde yaşarlar.
Toteuttakoot he tahtosi ja eläkööt iäti yhdessä - rauhassa, hyvässä tahdossa ja rakkaudessa.

Aşk için buradayız, ése.
Kyse on rakkaudesta, ése.

Ben aşk için bekledim.
Minä odotin rakkautta.

Benim ol...... şimdi ve sonsuza kadar...... aşk içinde
Ole minun...... nyt ja ikuisesti...... rakkaudessa

Üç kere aşk için evlendim ve hepsi kalp kırıklığı ve beş parasız sonuçlandı.
Menin naimisiin rakkaudesta kolme kertaa, - ja päädyin aina rahattomaksi.

Aşk Tanrı'dır; ölmek, benim için, aşkın parçası için, sonsuz kaynağa dönmektir.""
Rakkaus on Jumala ja kuolla merkitsee minulle, rakkauden hiukkaselle, palaamista yhteiseen, ikuiseen alkulähteeseen.""

Ben aşk için evlendim ama annen Betty bir kabustu.
Menin naimisiin rakkaudesta, ja äitisi Betty on ollut oikea painajainen.

Prag'da sana sadece aşk için muhtaçtım.
Prahassa tarvitsin sinulta vain rakkautta.

Aşk için yaptım!
Tein sen rakkaudesta.

Aşk için.
Vaan rakkaudesta.

Amerika'da cinayet aşk için işlenmez.
Ei Amerikassa ole intohimorikoksia.