bende oor Frans

bende

Vertalings in die woordeboek Turks - Frans

esclave

naamwoord manlike

Ben senin kölen değilim.
Je ne suis pas ton esclave.

aussi

bywoord

Kral yalnızca bizi değil birçok başka insanı da davet etti.
Le roi n'a pas invité que nous, mais aussi plusieurs autres personnes.

Soortgelyke frases

Ben-Hur
Ben-Hur

benim hatam
mea culpa

bize her yer Trabzon
partout est Trabzon pour nous

Bana ne?
En quoi ça me regarde?

Benin
Bénin

Ben Kingsley
Ben Kingsley

Benin Cumhuriyeti
République du Bénin

Beni düşman olarak gördü.
il m'a pris en traître.

benim evim senin evin
fais comme chez toi · faites comme chez vous

voorbeelde

Şimdi benim sıram, bu yüzden buradayım.
Maintenant, c'est mon tour, voilà pourquoi je suis là

Tamam, bu bende.
Je m'en charge.

Benim işim bu.
Ce sont les risques du métier.

“Bak,” dedi Edwin, “o rezil küçük adam benim kol saatimi yürüttü.
—Dis-moi, dit Edwin, ton affreux petit mec m’a piqué ma montre.

Bu benim sandalyem ve onu ölümüne savunurum.
Ceci est ma chaise et je la défendrais jusqu'à la mort.

Bir oğlum bende kalsın!
Laissez-moi garder un fils!

Bende aynı soruyu kendime soruyorum.
Je me suis posé la même question.

Kas yapmak için alınan ilaçların insanı güçsüz düşürdüğü konusunda doktorun biri beni uyarmıştı...
Un médecin m'a dit, à prendre n'importe quoi pour te muscler, tu finiras stérile.

Burası benim evim.
C'est chez moi.

Şu anda senin için işte o " benim ".
Et maintenant, je vous demanderai de m'écouter.

Teknoloji konusunda benden çok daha bilgilisin.
Tu es bien plus geek que moi.

Ben de biri beni dövüyor gibi hissediyorum.
J'ai la sensation d'être constamment passé à tabac.

Sensin benim... tüm yollara çıkan kaderim.
" Tous mes chemins mènent à toi. "

Şimdi benim sıram.
Et maintenant c'est mon heure.

Madem biliyordun, yani sen, beni...... arayabilir ya da mail gönderebilirdin
Si tu l' avais su, tu... tu aurais pu... appeler ou... écrire

Kafan nasıl, benim küçük piroşkim?
On a mal au crâne, mon petit popof?

Benden uzak durun!
Allez-vous-en!

Bu... ırmakları... geçmek... neredeyse beni öldürecekti.
Traverser ces... rivières... m’a presque démoralisé.

Bu yüzden o benim küçük yardımcım.
C'est pour ça que c'est mon petit assistant.

Eşim beni öldürecek.
Ma femme va me tuer.

Sadece ruhum beni harekete geçirdiğinde konuşur.
Uniquement si le coeur m'en dit.

Benim çantam, titriyor muydu?
Ma valise vibrait?

Öp beni.
Embrasse-moi.

Yani, bence komikti ve biraz da dokunaklı.
C'était marrant et un peu pathétique.

Beni sevdiğini söyle, Marco.
Dites-moi que vous m'aimez, Marco.