su çiçeği oor Frans

su çiçeği

Vertalings in die woordeboek Turks - Frans

varicelle

naamwoord vroulike

Maladie infantile contagieuse causée par le virus varicelle-zona.

Ben bir çocukken su çiçeği geçirdim.
J'ai eu la varicelle lorsque j'étais enfant.

petite vérole volante

Maladie infantile contagieuse causée par le virus varicelle-zona.

voorbeelde

Su çiçek açan bir erik agaci.
C'est un prunier à fleurs.

Su çiçeği mi?
La varicelle?

9 yaşındayken su çiçeği geçirmiş. Üniversitede futbol oynarken omzu çıkmış.
Il a eu la varicelle à 9 ans, et il s'est démis l'épaule quand il jouait au foot à l'université.

Okulda su çiçeği ile ilgili sadece bir vaka vardı.
Il n'y eut qu'un seul cas de varicelle à l'école.

Brady, onu yalayan bir çocuk yüzünden su çiçeği kapmış.
Brady a attrapé la varicelle après le baiser baveux d'un autre gamin.

Yani hiç kızamık, kabakulak ve su çiçeği testi yaptırmadınız mı?
Donc il n'a pas été testé pour la rougeole, les oreillons, la rubéole?

Ben bir çocukken su çiçeği geçirdim.
J'ai eu la varicelle lorsque j'étais enfant.

Su çiçeği ya da gripten bahsetmiyorum.
Et nous ne parlons pas de la varicelle ou de la grippe.

Yani kızamık, kabakulak ya da su çiçeği bile geçirmedi.
Enfin, ni la rougeole, ni les oreillons, ni la varicelle.

Su çiçeği.
La varicelle?

Şimdi, su çiçeği için aşı var.
Il existe un vaccin contre la varicelle aujourd'hui.

Neredeyse 40 yıldır su çiçeği olmadan bu gezegende yaşamayı başardım.
J'ai réussi à passer 40 ans sur cette planète sans attraper la varicelle.

Aslında su çiçeği ve kızılcığı saymazsak hiç hastalanmamış.
En fait, à part quelques blennoragies, et plus jeune, la scarlatine, son dossier est sans tâche.

Evet, su çiçeği basurdan yapılmış olsaydı.
On dirait des hémorroïdes.

Su çiçeği, kızamık, boğmaca, tetanos...
varicelle, coqueluche, tétanos...

Su çiçeğini tedavi etmedik mi...
N'avons nous pas soigné de petits-

Su çiçeğinin tedavisini buldu
Le vaccin de la polio

Su çiçeği.
La varicelle.

... yüzünden yok oldular. Su çiçeği gibi ama daha küçük.
C'est comme la varicelle, mais plus petit.

Bebeğine su çiçeği aşısı yapıldı ve akşama doğru sünnet edilecek.
Il a reçu son vaccin contre la varicelle, et il est sur le planning pour se faire circoncire plus tard.

Profesörün yasadışı göçmenlerle su çiçeği ve eşcinsellik testinden geçtikleri sürece sorunu yok.
Le doctorant est cool avec les clandestins du moment qu'ils sont vaccinés contre la variole et l'homosexualité.

İki popomun arasında su çiçeği kabarcığı var.
J'ai des boutons entre les fesses.

Su çiçeği çocuklarda yaygın bir hastalıktır.
La varicelle est une maladie commune chez les enfants.

İlk kadınlar su çiçeği gibidir.
Les premières sont comme la varicelle