deli oor Birmaans

deli

/dɛli/ naamwoord
tr
bu adam delidir bu kız delidir

Vertalings in die woordeboek Turks - Birmaans

နှမ်း

adjective noun
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Öldükten sonra bedeni delindi
လိင်ကို ကာမစပ်ယှက်မှုနဲ့ ခွဲခြားနိုင်ပါပြီ။jw2019 jw2019
Halk onların deli olduğunu düşünüyordu.
အထူးသဖြင့် ကိုယ့်နားမှာ လူသန်း ၅၀ ဝန်းရံနေပြီးjw2019 jw2019
Arkadaşlarımızın çoğu bizim deli olduğumuzu düşündü, ben ise Ur şehrinden ayrıldığında İbrahim’in 75 yaşında olduğunu hatırlayıp keyiflendim.
ဒါတွေရဲ့ စစ်မှန်မှုနဲ့ ဇာစ်မြစ်က လုံးဝ အငြင်းပွားဖွယ်ရာပါ။jw2019 jw2019
Bana deliymişim gibi baktı” (Candice).
ကျွန်တော်တို့ အားလုံးဟာ တစ်ခုတည်းသာ အာဖရိက မိခင်ကြီးထံမှjw2019 jw2019
Düşündükçe deli oluyorum!’
နိုင်ငံခြားသားတွေပါရမယ် ကျွန်မ ကိုယ်တိုင်jw2019 jw2019
Kullanışlı olması gerekiyordu, ama bana daha çok deli gömleği gibi geldi.
အခြားသော စိန်ခေါ်ချက်များလည်း ရှိသေးသည်။ted2019 ted2019
Gardiyanlar ona deli gömleği giydirdiler ve kolları uyuşana kadar bağlı bıraktılar.
ဘာပဲ လာလာjw2019 jw2019
Böylece sınavdan önceki gece, uyuması gereken saatlerde deli gibi ders çalışması gerekmeyecekti.
သူတို့ဖြစ်လာတာရဲ့ အဓိက အစိတ်အပိုင်းတွေအဖြစ်jw2019 jw2019
Bir ara yargıca şöyle dedi: “İnsanlar Yehova’nın Şahitlerinin deli olduğunu söylüyor.
Tournelle Bridge က ရှုခင်းအတွက်jw2019 jw2019
McDonald's'ın, PepsiCo, ConAgra ve Safeway'in danışmanlar kurulunu yönetiyorum ve çok yakında Del Monte'nin.
နည်းတွေ တွေးဖို့၊ မမျှော်လင့်တဲ့ အယူ အဆတွေ လုပ်ဖို့ အချိန်ပေးတယ်။QED QED
● Arkadaşların deli gibi içerken neden başkalarının da onlara katılmasını istiyorlar?
ပီရူးမြောက်ဘက်က Chan Chan လို့ ခေါ်တဲ့နေရာပါ။jw2019 jw2019
Anıtta şunlar yazılıdır: “Bazıları feci kuzeydoğu fırtınasının deli gibi esen rüzgârına ve dev dalgalara kapıldı.
တကယ်တမ်းမှာ ၎င်းတို့ဟာ သိပ် အရေးမကြီးကြပါ။jw2019 jw2019
Il Resto del Carlino gazetesi, Wilma’nın o kentte bir süpermarketin dışında, içinde büyük miktarda para olan bir cüzdan bulduğunu ve sahibine verilebilmesi için cüzdanı “hiç duraksamadan” polise teslim ettiğini anlattı.
လူတိုင်းကိုကောင်းကျိုးပေးတဲ့ အရာတွေကိုလုပ်ခဲ့ပါတယ်jw2019 jw2019
Daha yakın zamanlarda, büyükbaş hayvanlar süngerimsi beyin hastalığına (deli dana hastalığı) yakalandığında Britanyalı tüketiciler de dehşete kapıldı ve ülkenin sığır eti endüstrisi büyük zarar gördü.
ဘယ်မြောက်ကိုးရီးယားသားမှ နိုင်ငံကို ထွက်ခွာခွင့်မရှိပါဘူး။jw2019 jw2019
Bir kız şunları anlatıyor: “Okuldan sonra eve herkesten önce gelmiş olursam genellikle deli gibi yemek yerdim.
အသက် ၃၅ နှစ်ရှိတဲ့ Yale ကျောင်းဆင်း ပါမောက္ခ တစ်ယောက်ဟာ သူအဖွဲ့နဲ့အတူjw2019 jw2019
Alman uçakları bize saldırdıklarında, biz deli dolu gençler tüfeklerimizi doğrultup onlara ateş ederdik.
ကျွန်တော်တို့ ဖန်တီးနေတဲ့ ကျယ်ပြောတဲ့ အကြောင်းအရာနဲ့jw2019 jw2019
Böylece evrim kuramına itiraz edenler, “cahil, aptal veya deli” olarak görülüp tamamen gözardı edilmemelidir.
ရေထပ်ဖြည့်လိုက်ပါ။jw2019 jw2019
Bu nedenle, sistem tarafından deli olarak adlandırılıyor.
တစ်ခုနဲ့တစ်ခု ဝေးလွန်းလို့ အဲဒီပုရွက်ဆိတ်တွေ တွေ့ဆုံနိုင်စရာ မရှိပါ။ted2019 ted2019
Damatları Dele şöyle anlatıyor:
နေ့လည်စာဝန်ထမ်း အမျိုးသမီးကို ဖော်ဖော်ရွေရွေနဲ့ မဆက်ဆံကြတော့ဘူးလေ။jw2019 jw2019
O şöyle anlatıyor: “Eski kocam bize hiç maddi destek olmuyor. Üstüne üstlük onun yaptığı borçları ödemek için deli gibi çalışmak zorundayım.
ဥရောပဟာ အစွန်းတစ်နေရာမှာ ရှိနေတာကို ခင်ဗျားတို့ မြင်နိုင်တယ်။jw2019 jw2019
Fakat sen mekruh bir dal gibi, kabrinden dışarı, uzağa atıldın, çukurun taşlarına inen gövdesi kılıçla delinmiş ölülerle örtülmüşsün; ayak altında çiğnenen leş gibisin.
တုပရေးပညာဖြင့် အဲဒါတွေကို ပိုပို ကောင်းမွန်အောင် ထုတ်လုပ်နေကြပါတယ်။jw2019 jw2019
Arkamdan baktığında kalbi deli gibi atsın istiyorum.
အကျင်္ီလက်တစ်ခုကို ဆွပေးနေပါတယ်။ted2019 ted2019
“Ablama büyük bir öfkeyle bağırdım; kapıyı geriye doğru öyle sert çarptım ki arkasındaki askı duvarı deldi.
သူတို့ရဲ့ ပြန်ဝင်တဲ့ အလုပ်သင် ပရိုဂရမ်မှာ အခြေခံပါတယ်တဲ့။jw2019 jw2019
eşine her zaman deli gibi aşık olmayacaksın
တစ်နေ့မှာ ယာကုပ် ၄:၁၇ မှာပါတဲ့ “မှန်ရာကို မည်သို့လုပ်ဆောင်ရမည်အကြောင်း သိလျက်နှင့် မလုပ်ဆောင်သောသူသည် အပြစ်ရှိ၏” ဆိုတဲ့အကြောင်း တိုက်နယ်ကြီးကြပ်မှူးဆွေးနွေးတာကို သူကြားခဲ့တယ်။jw2019 jw2019
Orada biri tarafından tanındıktan sonra ancak deli numarası yaparak hayatını kurtardı.
ပထမ ပြင်ဆင်ချက်ကို ကာကွယ်သင့် တယ်ဆိုတဲ့ အလုပ်ကို စာနယ်ဇင်းတွေjw2019 jw2019
54 sinne gevind in 6 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.