ilmi oor Portugees

ilmi

naamwoord

Soortgelyke frases

volkan ilmi
vulcanologia

ilim
ciência

ilim adamı
cientista

voorbeelde

Işık ile gölgenin arasında orta yerde, bilim ve hurafe arasında, insanoğlunun korkularının cehennemi ile... ilminin zirvesi arasında uzanan bir boyut
É o sítio intermédio entre a luz e as sombras, entre a ciência e a superstição.Reside entre o abismo dos medos humanos e o expoente do seu conhecimento

Birincisi; başarının ilmi, ki bu yapılan her şeyde en uç düzeye kadar uzmanlaşılmasıdır.
Uma é: há a ciência da conquista, o que quase todos aqui dominam de forma incrível.

Ve arkasında bıraktığı miras, Timbuktu, Afrikalı bilginler tarafından üretilen yazılı tarihi malzemelerinden birini temsil eder: ilmi çalışmalar ve mektupların bulunduğu daha çok aileler tarafından korunan yaklaşık 7.000 ortaçağ belgesi.
E o legado que ele deixou, Timbuktu, representa um dos maiores conjuntos de material histórico escrito produzido por acadêmicos africanos: cerca de 700 mil documentos medievais, de trabalhos acadêmicos a cartas, preservados por cidadãos privados.

Buna rağmen, Amerika’daki tıp ilmi büyük ölçüde hastalıkların önlenmesi ile değil tedavisiyle ilgilenmektedir.
Entretanto, a maior parte da medicina americana se preocupa mormente com o tratamento da doença, em vez de com sua prevenção.

Neredeyse Antik Yunan ilminin tamamı tercüme edildi.
Como resultado, traduziram quase todo o conhecimento grego.

Eğer peygamberliğim olursa, ve bütün sırları ve her ilmi bilirsem, ve eğer dağları nakledecek bütün imanım olursa [ya dağa benzer engeller, ya da Tanrı’nın iradesi öyleyse, harfi anlamda dağlar] fakat sevgim olmazsa, bir hiçim.
E se eu tiver o dom de profetizar e estiver familiarizado com todos os segredos sagrados e com todo o conhecimento, e se eu tiver toda a fé, de modo a transplantar montanhas [quer obstáculos montanhescos, quer montanhas literais, se fosse da vontade de Deus], mas não tiver amor, nada sou.

Kendi hastalarını kestiği yetmediği gibi Monro, şimdide politik gücünü kullanıp tıp ilminin ilerlemesini engelliyor.
Não se contentando em sacrificar os próprios pacientes, agora Monro está lançando mão de influência política para atrasar o avanço da ciência médica.

Sen de iyileştirme ilmi konusunda zerre bilgiye sahip değilsin!
Você não sabe nada sobre cura!

Şimdilik hastamız şanslı tabii " hukuk ilmi " kelimesini heceleyebiliyorsa.
Nesse instante ela terá sorte se conseguir soletrar jurisprudência.

Ve o, Eski Dünya ilminin üçüncü düşünsel ayağı olarak son derece popüler oldu, Avrupa ve Asya'nın yanı sıra, bir eş olarak.
E ele se tornou muito popular como o terceiro pilar intelectual do aprendizado do Velho Mundo, ao lado da Europa e Ásia.

Hayatın ilmi neden hayal gücümü esir almıştı hiç bilmiyorum.
Não sei porque é que a ciência da vida atraiu a minha imaginação.

Gerçekler olmadan suç araştırma ilmi... bir tahmin oyunundan ileri gidemez.
Sem eles, a ciência da investigaçäo criminal näo passa de um jogo de adivinhas.

Silvan elflerinin kültürü ve ilmi Sindarin elflerinin dağların batısından doğuya gelmesi ile belirgin bir şekilde zenginleşti ve hatta Silvan dilinin yerini aşama aşama Sindarin dili almaya başladı.
A cultura e os conhecimentos dos Elfos Silvan foi enriquecida consideravelmente com a chegada de Elfos Sindarin do oeste das montanhas e até mesmo a linguagem Sindarin foi gradualmente substituída pelo Sindarin.

Hukuk ilmi kuralları aptal değil.
As regras da jurisprudência não são estúpidas.

Korsan ilmi.
Um conto pirata.

Ve ulaştıklarında bu matematiksel ilmi Avrupa dillerinden birine tercüme etmeye muazzam bir ilgi vardı.
E quando chegaram houve um interesse tremendo em traduzir esta sabedoria numa linguagem europeia.

“Bilgelerin ilmi, yücelerin adaleti, haklıların duası ve yiğitlerin cesareti.
... a cultura dos sábios, a justiça dos grandes, as preces dos virtuosos e o valor dos bravos.

Ve şu 30 yılı aşkın rotada, çılgınca insanlara evrende nasıl yaşamaları gerektiğini öğreten Gitxan ilminin hileci dönüştüreci çoğunlukla Wy- ghet'in mitolojik açıklamaları Alex'ten geleneksel efsaneleri kaydettim.
E ao longo de 30 anos, eu gravei contos tradicionais contados pelo Alex — na sua maioria, relatos mitológicos de Wy- ghet, o travesso transformador da sabedoria Gitxsan que, na sua loucura, ensinou às pessoas como viver da terra.

İnsan ilminin yalnızca bu dalıyla ilgilenen birinin, iyi bir kimyacı olması beklenemez.
O homem que apenas se ocupasse deste ramo dos conhecimentos humanos não passaria de um químico muito mau.

Dosyamızı kanıtlarla, gerçeklerle ve hukuk ilmi ile kanıtlamak zorundayız, Mahkemeye sunmak için de.
Temos que sustentar nossas acusações com evidências, com fatos, com jurisprudência, para inclusive apresentá-las perante os tribunais.

Şahsen, tıp ilminin, tedaviyle sınırlı olmadığını düşünüyorum.
Acredito que a medicina é um pouco mais do que tratar apenas a doença.

Tara Gregson, Kansas Üniversitesi'nin ilmi kapısının önünde titreyerek-
Tara Gregson, estremece os portões da Estadual do Kansas...

Haksızlıklar olmasaydı, hukuk ilmi ne işimize yarardı?
Sem as injustiças dos homens, de que serviria a jurisprudência?

Bir de Kızılderili ilminin kitabı
E um livro de tradição indiana.

Tıp ilmi buna pek inanmasa bile...
Embora a ciência médica não acredita nele...