agradable oor Turks

agradable

/aɣraˈðaβle/ adjektief manlike, vroulike

agradable (adj.)

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

hoş

naamwoord

Esta mañana dimos un paseo muy agradable por esta parte de la sierra.
Bu sabah dağın bu bölümü etrafında hoş bir gezintiye gittik.

güzel

adjektief

Es muy agradable cruzar el océano en buque.
Gemi ile okyanusu geçmek çok güzel.

uygun

adjektief

A mí me complacería, si hubiese suficientes parejas tan agradables como las de Jane.
Jane'inki gibi uygun bir partnerim olsaydı ben de zevk alırdım.

iyi · tatlı · sevimli · zevkli · hoş geldiniz

Soortgelyke frases

simpática agradable
hoş

voorbeelde

Una conversación agradable tomando una deliciosa taza de café o té, según el gusto, es uno de los placeres sencillos de la vida.
Şüphesiz sıcak bir kahve ya da çayın yanında keyifli bir sohbet gibisi yoktur.

Tú perfume es agradable.
Parfümün çok güzel.

¿Haces clic en las imágenes de todo el mundo para mostrar que eres una persona muy agradable?
Herkesin fotoğrafını çekerek ne kadar iyi bir insan olduğunu mu göstermeye çalışıyorsun?

¿ Por qué estás siendo agradable conmigo?
Neden bana iyi davranıyorsun?

Llegue en una moto-taxi, para que dé una impresión agradable.
Güzel bir imaj yaratır.

Espero que usted pueda hacer algo sobre la búsqueda de este hijo de puta un compañero de celda muy agradable.
Umarım bu piçe iyi bir hücre arkadaşı bulursunuz.

Sí... muy agradable.
Evet, çok güzel.

Era un hombre agradable.
İyi adamdı.

Espero que hasta ahora su visita haya sido agradable.
Umarım bizimle beraber olduğunuz sürede rahat etmişsinizdir.

Y la vida es agradable
Hayat güzel, öyle değil mi?

Todo lo que tienes que hacer es verte bonito oler agradable y mantenerte alejado de Al y de esos idiotas SEÑORA NO.
Sen sadece güzel görünüp güzel kokup ve Al'den uzak duracaksın ayrıca " KADINA HAYIR " aptallarından.

Para ser un agente, eres muy agradable.
Çok zeki bir adamsın. Çok hoş birisin.

Quizás reciban una sorpresa agradable al ver cuánto se puede lograr cuando cada miembro de la familia se expresa. (Pro.
Bu müzakerede ailenin her üyesi görüşünü birdirince, kpek çok iyi şeyin nasıl başarıldılabileceğini görebir ve hoş durumlarla karşılaşabilirsiniz.—Sül. Mes.

—¡Pero, hombre, si es la casa más agradable del balneario!
Evleri, kaplıcaların en güzel evi!

Era un hombre gordo y agradable y Ka vio que los que le rodeaban sonreían con sinceridad—.
Şişman ve sevimli bir adamdı, etrafındakilerin de içtenlikle gülümsediklerini gördü Ka.

Hey, um, Odín, él se ve agradable.
Odin, iyi birine benziyor.

Fuisteis agradables conmigo...
Siz bana güzel...

Sí, eso era agradable.
Evet, çok hoştu.

El resultado es un intercambio de reacciones positivas: la gente parece agradable e interesada en ti, así que tú te muestras agradable e interesado en ella”.
Bunun sonucunda olumlu bir izlenim bırakıyorlar: Nazik ve sizinle ilgileniyor gibi görünüyorlar, böylece siz de sıcak davranıp onlarla ilgileniyorsunuz” (Newsweek).

Oh, sí, cosas muy agradables.
Evet, çok güzel şeyler anlattı.

Qué agradable sorpresa.
Bu ne güzel sürpriz!

Eres muy agradable.
Sen çok iyisin.

Vamos, es agradable
Surat yapma, iyidir

Es una persona agradable.
O hoş bir insandır.

No ha podido ser más agradable.
Daha anlaşmaya hazır olamazdı.