tierra adentro oor Turks

tierra adentro

Lejos del mar o de aguas abiertas.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

iç

noun verb

Lejos del mar o de aguas abiertas.

Okyanus veya açık denizden uzakta olan.

Querida Isabel, somos los primeros blancos que parten tierra adentro.
Sevgili Isabel, içlere doğru yola çıkan ilk beyazlar biz olacağız.

kara

adjective noun

Limitado a la tierra, o a las rutas continentales; no pasa por ni sobre el mar.

Kara veya kara yolları ile sınırlı; deniz üzerinden geçmeyen.

Ningùn ombre marcaría con un ejèrcito tierra adentro.
Oraya hiç kimse ordusunu karadan götüremez arazi çok zorlu.

voorbeelde

Queremos comprar todo desde los acantilados hasta la bahía y una milla tierra adentro.
Tepelerden kuzeye kadar sahilin tamamını ve yaklaşık bir mil ileriye kadar.

Los monzones estacionales impulsan a los Centrosaurios tierra adentro, lejos de las inundadas zonas costeras.
Mevsimlik musonlar, Centrosaurslar'ı su taşkınlarına uzak, iç bölgelere doğru yönlendirir.

10 días hasta Buenos Aires y después tierra adentro hasta Santiago.
Buenos Aires'e gitmek için on günlük bir gemi seyahati ve sonra Santiago.

Aprendió a cabalgar los altos vientos tierra adentro, para regalarse allí con los más sabrosos insectos.
Güçlü rüzgârlarla kara parçalarının taa içlerine ulaşmayı ve oralardaki nefis böceklerle beslenmeyi de öğrendi.

Querida Isabel, somos los primeros blancos que parten tierra adentro.
Sevgili Isabel, içlere doğru yola çıkan ilk beyazlar biz olacağız.

Seré difícil, pero no entiendo por qué vamos tierra adentro.
Zor olabilirim, ama ne diye içerlere ilerliyoruz anlayamıyorum.

Con el viento indicado, son sólo dos días de navegación tierra adentro.
Doğru rüzgârla ülke içinden 2 günlük mesafede.

Barcos, plataformas petrolíferas, botes y navíos pesqueros fueron arrastrados tierra adentro.
Gemiler , balıkçı tekneleri ve petrol platformları karaya vurmuştur.

Peor aún, sus reglas eran muy específicas en cuanto a las instructoras de tierra adentro.
Daha da kötüsü, kuralları kıyıbağlı öğretmenler konusunda oldukça açıktı.

Los autos que estaban delante se me vinieron encima y la ola nos arrastró a todos tierra adentro.
Önümdeki arabaları bana doğru savurmaya başladı ve hepimiz kıyıdan oldukça uzağa sürüklendik.”

Uno que los llevará lejos tierra adentro.
En iç kesimlere doğru.

Luego viajaremos tierra adentro, a Ollantaytambo en busca de gecónidos con una pata extra.
Sonra iç kısımlara, Ollantaytambo'ya gideceğiz. Orada fazladan bacağı olan kelerler arayacağız.

Todos se dirigen a los pantanos de Okavango, un vasto delta, tierra adentro
Hepsi de geniş bir kara deltası olan...... Okavango' nun bataklıklarına gidiyor

Desembarcaremos cinco divisiones, estableceremos una cabeza de puente y entraremos tierra adentro tan lejos como sea posible.
5 bölgeden karaya çıkarma harekatı yapacağız ve bir tutunma noktası kurup olabildiğince iç kısımlara ilerleyeceğiz.

El laboratorio está a 200 millas tierra adentro.
Laboratuar denizden 200 mil uzaklıkta.

Siga penetrando tierra adentro hasta que llegue a la línea
Karada cepheye ulaşana kadar devam et

A la vez, el viento que sopla en las costas, empuja la niebla tierra adentro.
Bu sırada kıyıdan esen rüzgar, sisi karanın iç kısımlarına sürükler.

Es demasiado tierra adentro.
Orası kıyıya çok uzakta.

Tal vez debamos intentar más tierra adentro.
Belki daha içerileri denemeliyiz.

Los caudillos y la milicia barrieron con todo tierra adentro, durante todo ese verano.
Diktatörler, milis kuvvetler tüm yaz boyunca ülkeye hızla yayılmıştı.

Puede meterse tierra adentro decenas de kilómetros.
Onlarca km boyunca kıyının içlerine kadar ilerleyebilir.

Y si esto ocurre, el mar tierra adentro llenaría una buena porción del valle de Mississippi.
Böyle bir şey gerçekleşirse Mississippi Vadisi'nin büyük bir bölümü iç denize dönüşecek

A la gente tierra adentro le da igual si vivimos o morimos.
Şehirdekiler ölmüş müyüz kalmış mıyız umursamaz.

Su juicio falló cuando movió sus inversiones tierra adentro.
Belki de iç bölgelerdeki kararları onu yanıltmıştır.

Las aves han volado 500 Km. tierra adentro para llegar a donde procrearán.
Bu üreme alanına girebilmek için okyanustan içeri 500 kilometre kadar uçtular.