fisking oor Turks

fisking

Vertalings in die woordeboek Noorse Bokmål - Turks

balık avlama

balıkçılık

noun Noun

Marineressurser som drilling, fisking eller strandområder kan bli farlige eller umulige i mange år.
Kıyı ötesi sondaj, balıkçılık, hatta turistik etkinlikler uzun yıllar tehlikeli ve imkansız olacak.

voorbeelde

Når sulene får øye på dette avslørende grønne partiet, går de i gang med fiskingen.
Yukarıdan bu yeşil alanı gören sümsükkuşları da hemen harekete geçerler.

Fisking og foredling og salg av fisk var altså en lukrativ geskjeft i Galilea på Jesu tid.
Dolayısıyla İsa’nın günlerinde balık avlamak, işlemek ve pazarlamak Celile’de önemli bir işti.

Marineressurser som drilling, fisking eller strandområder kan bli farlige eller umulige i mange år.
Kıyı ötesi sondaj, balıkçılık, hatta turistik etkinlikler uzun yıllar tehlikeli ve imkansız olacak.

Fisking og lek
Balık Avı ve Oyun

Fisking fra våres broer er...
Köprülerimizden geçiş kapatıIıyor...

Her er mer dere kan snakke om: Biler, grilling, fisking.
Konuşabileceğin konular da şunlar: Arabalar, barbekü, balık tutmak.

Noe fisking forekommer.
Balığa benzemektedir.

Nå er det tid for litt menneske-fisking.
Şimdi biraz adam-tutma zamanı.

Jeg er interessert i fisking
Balık tutmak.Balık tutmaktan hoşlanırım

Fortom for fisking
Olta misinaları

Men det eneste jeg hater mer enn golf, er fisking.
Golften daha çok nefret ettiğim tek şey balık tutmaktır.

Hvem skal ellers hjelpe deg med fiskingen?
Dalyanlari kurmana kim yardim edecek?

Fisking.
Balığa gitti.

Jeg husker bare at klimaet var heller vått, men at fiskingen var bra.
Tek hatırladığım ortamın oldukça rutubetli olduğu. Balık tutmak eğlenceliydi.

Etter Jesu død vendte Peter tilbake til det han hadde drevet med før – fisking.
Petrus İsa’nın ölümünün ardından balıkçılık mesleğine geri dönmüştü.

Du hater fisking.
Balık tutmaktan nefret edersin.

Fisking av «vandrefisk»
Göçmen “Balıkları” Yakalamak

Fisking.
Balık tutma yüzünden.

«Bare fordi jeg kan litt om fisking.»
“Sadece balık tutmayı bildiğim için.”

5 For Peter var ikke fisking bare en hobby – det var det han levde av.
5 Petrus için balıkçılık sadece bir hobi değildi, bu onun geçim kaynağıydı.

Fisking alltid god.
Balık her zaman iyi.

Gi opp fiskingen, så skal jeg gjøre deg til menneskefisker.
Balık tutmayı bırak, ve ben seni insan tutan bir balıkçı yapayım.

Det finnes ikke bedre vær for fisking, skigåing, aking eller svømming.
Balık tutmak, kayak yapmak ya da yüzmek için bundan daha iyi bir hava bulamazsın.

" Og kanskje jeg kan vise deg noe om fisking her oppe, hva? "
" Belki size balık tutmak konusunda birkaç şey öğretirim. "

Det er som fisking:
Bu aynı balık avlamak gibi: