работаю oor Turks

работаю

werkwoord

Soortgelyke frases

нажми и работай
Tıklat-Çalıştır

работать
bozuk · eser · görev yapmak · iş görmek · işe yaramak · işlemek · işletmek · koşmak · kullanmak · yapıt · çalişmak · çalışma · çalışmak · çalıştırmak

Как работает этот телефон?
Bu telefon nasıl çalışır?

Я работаю в частной фирме (на заводе, в банке, в школе, в мэрии)
Ben özel şirkette (fabrikada, bankada, okulda, belediyede) çalışıyorum

запущен и работает
çalışır durumda

Не на себя пчела работает
Mum dibi karanlık olur

Я работаю
Çalışıyorum

работающий в режиме ядра драйвер
çekirdek modu sürücüsü

устанавливать состояние "Нет на месте", когда я не работаю на компьютере более
Bilgisayarım şu kadar süre boşta kalırsa durumumu Dışarıda olarak göster

voorbeelde

Нет, меня заставляет нервничать то, что это не работает.
Yok, eğer bu çalışmazsa endişelenirim.

Она работает в школе Ричи.
Aslında, Ritchie'nin okulunda çalışıyor.

Наши датчики работают независимо от времени суток, тумана и дождя.
Karanlık, sis ve yağmurda sensörler kullanılabilir.

Мы на себя работаем.
Kendimiz için çalışacağız.

Небольшой трансмутациоонный фокус, над которым мы с Седым работаем.
İhtiyarla üzerinde çalıştığımız ufak bir dönüştürme projesi.

Проверяю, как работает твоя платформа.
Egressor çalışıyor mu bakıyorum.

Однако и начало, и конец времени будут точками, в которых уравнения общей теории относительности перестают работать.
Ancak zamanın hem başlangıcı hem de sonu, genel görelilik eşitliklerinin tanımlanamayacağı yerler olacaktır.

Мы привыкли часто работать допоздна.
Geç saatlere kadar çalışmaya alıştık.

▪ Над каким качеством, необходимым для семейной жизни, тебе нужно больше всего работать?
▪ Uygun bir eş olmak için en çok hangi niteliği geliştirmen gerekir?

Считаю, что до сих пор работают.
Bence hala çalışıyorlar.

Телефоны не работают.
Hatlar gitti.

Ты будешь на нас работать, так?
Tekrar bizimle çalışacaksın, değil mi?

Работают ли фары, стеклочистители, сигнал, ремни безопасности, хорошо ли открываются и закрываются окна?
Lambalar, silecekler, korna, emniyet kemerleri ve pencereler çalışıyor mu?

Я работаю.
Çalışıyorum.

Мы согласны работать с тобой.
Seninle çalışmak için sabırsızlanıyoruz.

Мы работаем с ними с 2006 года.
2006'dan beri çalışıyoruz onlarla.

Однако при совместном действии этих органов они работают подобно пальцам опытных машинисток или пианистов.
Fakat konuşmak için onları bir araya getirdiğinizde tıpkı usta daktilograf ve piyanistlerin parmakları gibi çalışırlar.

Кстати, апелляция была принята поле того, как Майкл отбыл наказание, он был на свободе, работал, и содержал семью. И он снова сел в тюрьму.
Ve bu arada, bu temyiz o cezasını çektikten sonra kabul edildi bu yüzden dışarıdaydı, bir işte çalışıyordu ve ailesine bakıyordu ve cezaevine geri dönmek zorundaydı.

Я на него больше не работаю.
Artık onun için çalışmıyorum.

Мы работаем на сдельной основе.
Biz parça başı esasına göre çalışırız.

Они должно быть не в восторге, что ты собираешься работать на Старка.
Stark için çalışacak olmandan nefret ediyor olsalar gerek.

В хорошей команде каждый работает в меру своих возможностей, поэтому, вспоминая твои недавние попытки состряпать что-то весьма отдалённо похожее на кукурузную лепёшку, тебе же будет лучше, если станешь продолжать колоть.
İyi bir takımda, herkes yeteneklerine uygun işi yapar ve son mısır ekmeği yapma denemene bakarsak senin için en iyisi odun kırmak olabilir.

Эта кукольная терапия работает..
İşte kukla terapisinin gücü...

Когда вы начинаете работать снова, I'II слышу.
Tekrar çalışmaya başladığında, seni duyacağım.

Я только что вспомнил, что один из мужчин в списке ветеранов работал на фабрике.
Gazi listesindeki adamlardan birinin, bir değirmende çalıştığını hatırladım.