sürahi oor Bulgaars

sürahi

Vazo şekilli, kulbu ve emziği olan, içecek servisi yapmak için kullanılan bir kap.

Vertalings in die woordeboek Turks - Bulgaars

гарафа

[ гара́фа ]

vroulike

Sanırım bir kadeh şaraba ihtiyacım var, hatta bir sürahi.
Мисля, че искам малко вино, може би гарафа.

Sürahi

Vertalings in die woordeboek Turks - Bulgaars

Гарафа

Sürahi ve bardak saf değilmiş.
Отровата е и в гарафата, и в бокала.

voorbeelde

Helen, bir sürahi.
Хелън, бира!

Bir sürahi şarap daha açalım.
Да отворим още една бутилка вино.

O el yapımı ve Büyükannemin hediyesiydi bir sürahi Midori Sours'u üzerine döktün ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi gündeme mi getiriyorsun?
Беше ръчно изработено от баба ми, а ти разля ликьор върху него и сега го казваш сякаш е нищо!

Elinde sürahi olan adama dikkat et.
Забележи човека с каната.

Sürahi nerede?
Къде е каната за вода?

Simon Cohen, o sürahiyi kırdın ve ödüyceksin
Саймън Коен, счупи тая кана и ще я платиш

Sür sürahi buzlu çay ve sandviç hazırladım, ve onlara götürdüm, ve Kyle arkadan sıvışırken onları oyaladım.
Направих сандвичи и кана студен чай, и им ги занесох, отвличах им вниманието докато Кайл се измъкваше отзад.

Sıcak kahve sürahisiyle ona vurdu.
Фрасна го с кана горещо кафе.

Oradaki sürahi suratı hatırlıyor musun?
Знаеш ли онова глинено лице, Което държеше там?

Bugün bulaşıkları yıkarken oldu ve düşürdüğüm sürahi için annemden özür dilemek istiyorum.
Днес беше докато мия чиниите и се извинявам на мама за каната, която счупих.

Ellerini sürahiye koy
Сложи ръцете си на халбата

Şişe, Matara, İbrik, Kupa, Sürahi, Kavanoz ve Bardak.
Бутилка, Флашка, Стомна. Халба, Гарафа, Купа и Кана.

Başka bir sürahi ister misiniz?
Искате ли да ви взема още една бира?

Kendiminkini bira sürahisinin içinde buldum.
Открих моя в чаша бира.

Sür sürahi buzlu çay ve sandviç hazırladım, ve onlara götürdüm, ve Kyle arkadan sıvışırken onları oyaladım
Направих сандвичи и кана студен чай, и им ги занесох, отвличах им вниманието докато Кайл се измъкваше отзад

Sürahiler
Кани, не от благороден метал

Lucy’nin elindeki sürahiyi alarak, kütüphanenin kapısını açıp içeri girdi.
— Така ли? — взе каната от ръцете на Люси, отвори вратата на библиотеката и влезе. — Добър вечер.

Geleneğe göre, müstakbel kayınvalide akrabaları ekmek ve bir sürahi suyla karşılar ve " kaynana dansı " yapar
Съгласно традицията бъдещата свекърва посреща роднините с хляб и стомна вода и танцува " свекървиното хоро "

Burada sözünü ettiğim sen, ben, kuzenimin teknesi...... bir sürahi dolusu soğuk mojito ve iki hafta boyunca balığa çıkmak
Това, за което говоря е ти, аз, лодката на братовчед ми, леденостудена купа " Мохитос " и две седмици, без нищо друго, освен... риболов

Kumpir ve bir sürahi bira.Herkese aynısından mı?
Пълнени кожички и халба " Бъд "

Şimdilik bir sürahi kullanacağım sadece gösterim amaçlı.
Днес ще използвам кана, само за да ви покажа на всички.

Kahve sürahisinin sıcaklığı görünür olmasını sağladı.
Топлината от чашата с кафе го накара да се появи.

Şu sürahide duran soğuk çay benim değil bile.
Тази чаша със студен чай дори не е моя.

Bir sürahi daha, güzel kadın.
Още една кана, добра жено.

Adam sıradan bir sürahi dedi!
Човекът ти е каза, че е обикновена.