dolandırıcılık oor Indonesies

dolandırıcılık

Noun

Vertalings in die woordeboek Turks - Indonesies

Penipuan

Bu dolandırıcılık senin sınıfındaki insanlar için bir fark yaratmaz.
Penipuan ini tak berarti apa-apa untuk orang sepertimu.

penipuan

naamwoord

Bir ölçüde aldatmaca, dolandırıcılık ya da hile içeren iş veya ticari meseleler, İsa’nın kastettiği günah kapsamına girebilir.
Urusan bisnis atau finansial yang mengandung unsur penipuan, kecurangan, atau penggelapan termasuk dalam kategori dosa yang Yesus maksudkan.

voorbeelde

Sizce davalı John Welbeck dolandırıcılıktan suçlu mu, değil mi?
Apa kau menemukan Terdakwa, John Welbeck, bersalah atau tidak bersalah atas penipuan?

İnternet Dolandırıcılığı Sıradaki Siz Olabilir misiniz?
Penipuan Via Internet —Andakah Korban Berikutnya?

İlk olarak, durumu bölgedeki kredi bürolarının dolandırıcılık bölümlerine bildirmeniz tavsiye ediliyor.
Pertama-tama, disarankan agar Anda menghubungi dan memberi tahu divisi penipuan dari kantor kredit di daerah Anda.

Kilise üyelerinin büyük miktarda paralarını alarak dolandırıcılık suçundan hapse düşen Protestan bir din adamı da hakikati bulduğunu ve cezasını yattıktan sonra kilisesindeki üyelerin Yehova’nın Şahidi olmalarına yardım edeceğini söyledi.
Seorang pemimpin agama Protestan yang bersalah karena menggelapkan sejumlah besar uang jemaatnya mengatakan bahwa ia kini telah menemukan kebenaran dan bahwa setelah menyelesaikan masa tahanannya, ia akan membantu jemaatnya menjadi Saksi-Saksi Yehuwa.

Kara para aklama, şantaj, elektronik dolandırıcılık.
Pencucian uang, pemerasan, penipuan di dunia maya.

The New York Times, Ağustos 2005’te ABD’yi vuran Katrina Kasırgasının “dolandırıcılık, hileli oyunlar ve hükümetin insanı hayretler içinde bırakan başarısızlıkları bakımından çağımızdaki en olağandışı örneklerin yaşanmasına neden olduğunu” söylüyor.
The New York Times mengatakan bahwa Badai Katrina, yang melanda Amerika Serikat pada akhir tahun 2005, ”menciptakan salah satu pertunjukan paling mengejutkan tentang kecurangan, akal bulus dan kecerobohan birokratis yang mencengangkan dalam sejarah modern”.

Geçen yıl A. B. D.'de sadece kurumsal dolandırıcılıkta 997 milyar dolar gördük.
Tahun lalu kerugian karena penipuan perusahaan di Amerika Serikat saja mencapai 997 miliar dolar.

Dolandırıcılığı araştırdığını biliyordum.
Kau tahu dia menyelidiki dananya.

Bu gelişme otuz yıl savaşı (1618 – 1648) sırasında ortaya çıkan dolandırıcılık anlayışı ile doruk noktasına ulaştı.
Persoalan ini terus bermuara hingga terjadinya Perang Tiga Puluh Tahun (1618-1648).

Yoksa senin dolandırıcılıkla para aklama yaptığını söylemekle mi tehdit etti?
Atau dia mengancam untuk mengekspos pencucian uangmu?

Bu, Bay Shaw'ın tüm dolandırıcılıklarını ayrıntılı olarak eliyle yazdığı not defteri.
Ini buku catatan Tuan Shaw... yang merinci praktek-praktek penipuan bisnisnya.

Örneğin, zimmetine para geçirme ve dolandırıcılık gibi suçların maliyetinin, ev soyma, soygun ve hırsızlığın toplamından en az on kat daha fazla olduğu düşünülüyor.
Misalnya, diperkirakan bahwa kerugian akibat kejahatan seperti penggelapan dan penipuan setidak-tidaknya sepuluh kali lebih banyak dari korban perampokan, perampasan, dan pencurian bila digabungkan.

Üniversite kampusları uyuşturucu ve alkol kullanımı, ahlaksızlık, dolandırıcılık, yeni öğrencilere eziyet gibi pek çok kötü davranışlarla ünlüdür.
Kampus universitas dan perguruan tinggi terkenal dengan tingkah laku yang buruk —narkoba dan penyalahgunaan alkohol, amoralitas, menyontek, perpeloncoan, dan daftarnya masih panjang lagi.

Dolandırıcılık, şantaj, haraç ve araya serpiştirilmiş birkaç şiddet suçu.
Penipuan, premanisasi, pemerasan, beberapa tindak kekerasan.

Geniş çapta yayılmış olan yozlaşma ve dolandırıcılığa rağmen –ya da bu nedenle– dürüst insanlara genellikle hayranlık duyulur
Meskipun praktek korupsi merajalela —atau mungkin karena hal itu —orang yang jujur pada umumnya dikagumi orang lain

Ticari dolandırıcılığın kurbanı olduğumuzu düşünüyorsak hangi adımlar atılabilir?
Langkah-langkah apa dapat diambil jika kita tampaknya menjadi korban dari kecurangan bisnis?

bu bir teklif değil, dolandırıcılık!
Ini bukan proposal, itu konyol con.

Sonra dolandırıcılıktan Toronto'da 2 yıl yatmış.
Lalu dicari untuk pemalsuan 2 tahun lalu di Toronto.

Birine iftira atmak veya dolandırıcılık yapmak bu tür günahlar arasında sayılabilir (w16.05, s.
Dosa di ayat itu bisa mencakup penipuan atau fitnah. —w16.05, hlm.

Ve dolandırıcılıktan dolayı bir sene Chino hapishanesinde yattınız mı?
Dan apakah kamu menghabiskan setahun di penjara Chino atas penipuan?

Mars'ın tek suçu aptallığı ve dolandırıcılığı.
Kesalahan Mars hanyalah kebodohan dan penipuan.

ABD’deki bir senatör şöyle dedi: “Uluorta yapılan dolandırıcılıkları, korkusuzca çevrilen dolapları, israf edilen paranın miktarını görünce ağzımız açık kalıyor.”
Seorang senator AS melaporkan, ”Penipuan yang tidak bermalu, akal bulus yang nekat, pemborosan besar-besaran —benar-benar membuat kita terperangah.”

Lee Joong-go şu suçlardan tutuklusunuz: Cinayet, dolandırıcılık, tecavüz, haraç kesme vesaire, vesaire, vesaire.
LEE Joong-gu, kau ditangkap atas tuduhan pembunuhan, penipuan, penganiayaan, pemerasan, dan... bla bla bla.

Onlar yalana, dolandırıcılığa ya da hırsızlığa başvurabilir, ardından da onlara katılarak ya da yanlışlarını saklayarak ‘çoğunluğu izlememiz’ için bizi ikna etmeye çalışabilirler (Çık.
Mereka mungkin berdusta, menyontek, atau mencuri, lalu mencoba membujuk kita untuk ”mengikuti orang banyak”, dengan melakukan yang sama atau paling tidak dengan menutupi perbuatan itu.

3 Dolandırıcılık—Küresel Bir Sorun
3 Penipuan —Problem Sedunia