Hayalet oor Portugees

Hayalet

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

Fantasma

Hayalet yavaş yavaş, ciddi, sessizce yaklaştı.
Devagar, solene e silenciosamente, o Fantasma se aproximou.

hayalet

naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

fantasma

naamwoord manlike

Onun kızı bir hayalet gördüğünden beri aynı değil.
Sua filha não é a mesma desde que viu um fantasma.

espírito

naamwoord manlike

Hayaletin iz bıraktığı Natalia ölmeden önce aynı hayalet tarafından dokunulmuş.
O espírito marcou Natalia logo antes dela morrer, do mesmo jeito que te marcou.

aparição

naamwoord vroulike

Her türlü şeytan, hayalet ve kafirler derhal iblisten ayrılırlar.
Todas as classes de diabos, aparições e pagãos imediatamente se livram do mal.

espectro · assombração · sombra · alma · larva · duplicar · criar um fantasma

Soortgelyke frases

hayalet öğe
item com imagem ghost · item fantasma

Hayalet Dansı
Dança dos Fantasmas

hayalet kasaba
cidade fantasma

hayalet satır
linha fantasma

Hayalet kasaba
cidade fantasma

hayalet kayıt
registro fantasma

Hayalet uçak
Avião furtivo

Hayalet Süvari
Sleepy Hollow

Hayalet Sürücü
Ghost Rider

voorbeelde

Bu fikri aşılayan benim hayalet hikayemdi.
Minha história de fantasma plantou essa idéia.

Hayaletlere inanırım
Eu acredito em fantasmas

Hayaletler bunu yapabilir mi?
Fantasmas podem fazer isso?

Hayaletler elektronik eşyaları kontrol edebilir
Os fantasmas podem manipular os aparelhos electrónicos

Neden hayalet orkidesi?
Porquê essa orquídea?

Babam hayalet geni bana enjekte etti.
Meu pai injetou o gene fantasma em mim.

Bize dadanan bir hayalet var.
Temos um fantasma.

Hayalet olmasına rağmen tıpkı insanlar gibi saçma sapan konuşuyor.
Apesar de ser um fantasma, ele está dizendo disparates, como um ser humano.

Gotham'daki bombalamalar, Gri Hayalet'in bir bölümüyle tamamen aynı.
As explosões em Gotham são idênticas a um episódio da série.

Hayalet nerede ortaya çıktı?
Onde o fantasma aparece?

O bir hayalet köpek, tamam mı?
É só um cão fantasma, tá?

Belki bir hayalettir.
Talvez seja um fantasma.

Solup gidiyorlar, mahzun hayaletler: Kayboluyor hepsi de.
Elas se esvaem, fantasmas tristes: tudo é ido.

Hayaletlere inanmıyorum.
Realmente não acredito em fantasmas.

Aslında hayaletlerin olduğunu da bilmezdim.
Não sabia que os fantasmas podiam ser fantasmas.

Hayaletler müşterileri öldürdüğü sürece yıldız mıldız alamayız biz.
Com os fantasmas a matar os hóspedes, vamos acabar com zero estrelas.

Dün gece, Radcliffe fakültesinden bir öğrenci, Widener Kütüphanesinde Walt Whitman'a çok benzeyen bir hayalet görmüş.
Ontem à noite, um rapaz do segundo ano de Radcliffe viu um fantasma muito parecido com Walt Whitman na biblioteca Widener.

Leuco bir hayaletti.
Leuco é um fantasma, um fogo-fátuo.

Dün gece Max neredeyse buradaki hayalet düzeneğini buluyordu.
Ontem à noite, Max quase descobriu a armação do fantasma aqui.

Hayalet atlının kırbacı yeterince derine girmemişti, ama sırtında bir kesik bıraktı.
O chicote do Cavaleiro Fantasma não entrou profundamente para o levar, mas deixou um rasgão nas suas costas.

Hayalet ayı.
Um urso fantasma.

Kraliçe kuşkulu gözlerle Hayalet’e baktı, sonra başını Jon’a çevirdi.
A rainha olhou para Fantasma com suspeita, então ergueu a cabeça para Jon

Sanırım kötü bir hayalet.
Um fantasma perigoso.

Vajina şehri hayalet şehre döndü.
A vagina é uma cidade fantasma.

Hayır, ben hayaletlerden korkmam.
Não, não tenho medo de fantasmas.