karmakarışık oor Russies

karmakarışık

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

хаотичный

[ хаоти́чный ]
adjektief
Biraz karmakarışık çünkü fikirlerimi zorluyorum.
Получилось хаотично, потому что я навязывал свои идеи.
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

византийский

[ византи́йский ]
adjektief
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

хаотический

[ хаоти́ческий ]
GlosbeTraversed6

En 3 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge

беспорядочный · грязный · неряшливый

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Soortgelyke frases

karmakarışık hal
беспорядок · хаос
karmakarışık şey
винегрет

voorbeelde

Advanced filtering
Hayır bunlar farklı, karmakarışık şeyler.
Нет, это другое. Вспышки, урывками.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Gözü bir şey görmüyor, hiçbir şey düşünemiyor, kafası sevinçten karmakarışık susup duruyordu.
Она ничего больше не видела, ничего не понимала и сидела молча; ее голова была отуманена радостью.Literature Literature
Kim Chi çorbası içmeyi sürdürecek ve işleri karmakarışık yapacaksan, o zaman öylece git buradan!
Если будешь продолжать пить суп Ким Чи и наводить здесь беспорядок, тогда просто уходи!QED QED
Mali zorluklar, işyerinde gerilim, evde karmakarışık durumlar olabilir.
Возможно, имеются финансовые затруднения, напряжения на месте работы, полный беспорядок дома.jw2019 jw2019
Medeniyeti karmakarışık bir mezbahaya çevirdiniz.
Цивилизацию вы превратили в бойню.Literature Literature
Bu Miletti olayı karmakarışık.
Эта история с Милетти - полный бардак.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
(Filipililer 4:6, 7) Evet, “kuvvetin aşırı büyüklüğünü” gerektiren durumlarda bile, Tanrı’nın barışı, karmakarışık olan duygularımıza üstün gelerek onları dengeleyecektir.—II. Korintoslular 4:7.
Да, «мир Божий» превосходит наши тревожные чувства и приводит их в порядок, даже если для этого нужна «преизбыточная сила» (2 Коринфянам 4:7).jw2019 jw2019
Karmakarışık ama bakması bir o kadar eğlenceli.
Все запутано, но рассматривать - очень интересно.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Taraf seçmeye zorlanacağım, ve her şey karmakarışık olacak.
И мне придется вставать на чью-то сторону, и это всё только усложнит.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu da benzerlikler yumağını karmakarışık hale getirir.
И это запутывает клубок сходств.Literature Literature
Londra bir ilişkim vardı, ama daha sonra tamamiyle karmakarışık bir hal aldı.
У меня были отношения в Лондоне но они немного испортились.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Burası karmakarışık bir ev.
Этот дом сбивает с толку.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ayarlanmamış bir göz ise, karmakarışık, net olmayan görüntüler iletir.
Око, не точно установленное на что-то, передает неясные и расплывчатые изображения.jw2019 jw2019
Karmakarışık her şey.
Беспорядок.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ve sonuç olarak, fotoğraf arşivim karmakarışık.
В результате мои фотоальбомы не упорядочены.ted2019 ted2019
Neden o karmakarışık Sebastian olaylarına bulaşsın ki?
Зачем тебе вся эта драма с Себастьяном?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tartışmalar, ayrılmalar ve karmakarışık kalpler.
Ссоры между влюблёнными, разрывы отношений, запутавшиеся сердца.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Karmakarışık rakamlar ve harflerden oluşuyor.
Бессмысленный набор букв и чисел.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Birden bu korkunç karmakarışık eşya yığınının ortasında, şimdiye kadar görmediği kadar güzel bir kılıca ilişti gözleri.
И вдруг в груде разнообразного товара он заметил саблю, красивей которой ещё никогда не видел.Literature Literature
Şimdi karmakarışık sığır kesimi slidelarına girmeyeceğim.
Я не буду показывать здесь никаких отвратительных слайдов со скотобоен.QED QED
Yani hesaplamalar imkânsız biçimde karmakarışık.
Я имею ввиду, что вычисления невероятно запутанные.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Özel yaşantım karmakarışıktı; evliydim, bir çocuğum vardı ve hâlâ büyük miktarlarda uyuşturucu ve alkol kullanıyordum.
Личная жизнь совершенно не ладилась: я был женат, имел ребенка, но по-прежнему принимал огромные дозы наркотиков и спиртного.jw2019 jw2019
Annenin bedeni karmakarışık Alman metro sistemi gibidir.
Тело мамы, как сложная немецкая система метрополитена.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Her şeyi karmakarışık yapar.
Она создаёт хаос.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ah, ne olur bağışla beni, kafam karmakarışık.
О, пожалуйста, прости меня, я запуталась.Literature Literature
207 sinne gevind in 8 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.