Tuba oor Sloweens

Tuba

Proper noun, eienaam

Vertalings in die woordeboek Turks - Sloweens

Tuba

Tuba çalmayı bilen her kız, bu şeyleri yapmayı bilir.
Vsako dekle, ki zna igrati tubo, zna še dosti drugih stvari.

tuba

Vertalings in die woordeboek Turks - Sloweens

tuba

naamwoord vroulike

Ben ve çocuklar senin tuba' nın içine işedik.Bunun için üzgünüm
Oprosti ker smo se ti poscali v tubo

voorbeelde

Tuba cücesi!
Tuba mali!

Bu yüzden Tup, General Tiplar'ı öldürdü!
Zato je Tup ubil generala Tiplar!

Bütün tuba öğrencileriyle görüştün mü?
Si govoril z vsemi študenti tube?

Hayır, hala asker Tup'ın ölümüne neyin sebep olduğunu bilmiyoruz.
Ne, še ne vemo, kaj je povzročilo smrt vojaka Tupa.

Onun adı Tup.
Imenuje se Tup.

Kapa çeneni Tuba.
Utihni, Tuba.

Lisede tuba çalardım.
V srednji šoli sem igrala tubo.

EGER BEN YOKKEN AYILIRSA, ILK IS OLARAK CAVUSUNDA BIR TUP OLDUGUNU VE KORKMAMASI GEREKTIGINI SOYLEYIN.
No, če se zbudi, ko me ne bo, mu moraš najprej povedati, da ima cevko v svojem lulčku, da ne bo norel.

Benim ismim Charles ve ben tuba çalıyorum.
Moje ime je Charles In igram Trobento.

Ailenin beşinci üyesi onlara yeni katılan Giuseppe Tubini’ydi ve altıncı üyesi de bendim.
Peti član betelske družine je bil Giuseppe Tubini, ki se ji je ravno pridružil, jaz pa sem bil šesti.

Kapa çeneni Tuba
Utihni, Tuba

Tanınmış şampiyon ipne bir Tuba sanatçısı olmak için?
Ko si že menda slaven tubaš.

Tuba çalmayı bilen her kız, bu şeyleri yapmayı bilir.
Vsako dekle, ki zna igrati tubo, zna še dosti drugih stvari.

Reggie ve ben çocukken, tuba kampında tanıştık
Z Reggiejem sva se srečala v otroškem kampu

Tup nedir?
Kaj je to Tup?

Söylediğine göre açılışta bir tuba orkestrası varmış.
Rekel je, da je igral orkester tub.

Şiddetlenmiş bir savaşın ortasında, klon askeri Tup aklını kaybetti ve bir Jedi generalini öldürdü.
Sredi ognjevite bitke, vojak klon Tup je izgubil luč razuma in ubil Jedi generala.

Aferin Tup.
Dobro opravljeno, Tup.

Karsiliginda birkac tup kanimi istedi.
V zameno za mojo kri.

Ellerinde ağrı olsa tuba çalamazdı.
Če bi ga boleli sklepi, ne bi mogel igrati.

Tubu güneşe ve sırt çizgilerine bakarak hangi yöne gideceğini tayin ediyor.
S položajem sonca in grebenov ugotovijo, v katero smer naj gredo.

Mülteci kampında şahitlikte bulunduğum Giuseppe Tubini vaftiz konuşmasını yaptı ve sonra kendisi de vaftiz edildi!
Giuseppe Tubini, ki sem mu pričeval v begunskem taborišču, je imel govor za krst, po govoru pa se je še sam dal krstiti!

Bize yerleştirilen bu şey klon askeri Tup'ta arızalandı.
To stvar, ki so jo nam vsadili, se je pokvarila v vojaku Tupu.

Tup bir asker, her gün hayatını riske atıyor, onun sorununa tedavi bulacaksa şimdi de hayatını riske atacağını biliyorum.
Tup je vojak. vsak dan tvega življenje in vem, da bi ga tvegal tudi zdaj, če bi to pomagalo najti zdravilo za njegov problem.

Tup ölmek zorunda değil.
Tupu ne rabi umreti.