塔樓 oor Turks

塔樓

naamwoord

Vertalings in die woordeboek Sjinees - Turks

kule

naamwoord

交易所 大廈 由 三座 布下 眼線 的 塔樓 所 環繞
Açık arttırma binası binaya görüş açısı olan üç tane kule tarafından çevrelenen bir yer.

voorbeelde

好 啦, 伙计 们 , 让 罗塞塔 静 一下
Hadi, millet.

不会 的, 这里 没有 他 能 下楼 的 路.
Hayır, Burada olduğuna ihtimal yok ama alt katta olabilir.

例如,关押政治囚犯的 中央监狱 由俄罗斯人建立 被史塔西接替 使用直到共产主义结束
Örneğin, politik suçlular için Ruslar tarafından kurulan merkez hapishane Stasi tarafından devralındı ve Komünizm sona erene dek kullanıldı.

塔希提语是通过堵住声门来呼气发音的,有很多连续的元音(有时一个词有多至五个元音),却很少辅音,这点足以令传教士灰心丧气。
Bu dilde, seslerin gırtlak vuruşlarıyla kesilmesi, bir kelimede çok sayıda ünlü harfin art arda gelmesi (tek bir kelimede beş tane ünlü art arda gelebilir), ünsüz harflerin çok az olması vaizleri çileden çıkardı.

研究卡拉派运动的作家利昂·尼莫伊写道:“虽然《塔木德经》在理论上仍然受到排斥,《塔木德经》的许多内容却悄悄渗进了卡拉派的律法和习俗之中。”
Karai akımı hakkında yazar Leon Nemoy şunları yazıyor: “Talmud kuramsal olarak yasaklanmış durumda kalırken, Talmud’la ilgili birçok malzeme, Karailerin kanun uygulamalarına ve göreneklerine sessizce dahil edildi.”

举例说,两个天主教传教士到达塔希提岛,一个为人熟知的前基督新教传教士就立即下“逐客令”,要他们马上离开。
Örneğin iki Katolik misyoner Tahiti’ye ayak basar basmaz nüfuz sahibi eski bir Protestan misyonerin isteği üzerine sınırdışı edildi.

我们 要 去 塔希提 岛 了
Birlikte Tahiti'ye gidiyoruz.

在塔斯马尼亚的木材中,最上等的就是来自这种树木,它在制造船只和家具的人眼中有很高的价值。
Keresteleri, mobilyacılar ve tekne üreticileri için çok değerli olduğundan “Tazmanya kerestelerinin kralı” olarak adlandırılır.

冬天的时候,苏联国家安全委员会(国安会)的人最终还是在塔尔图市琳达·米泰的家找到了我。
Kışın başında Sovyetler Birliği Devlet Güvenlik Komitesi (KGB) beni, Tartu’da benden birkaç yaş büyük, gayretli genç bir Şahit olan Linda Mettig’in evinde yakaladı.

蘿瑟塔 這 就是 我 想要 的 東西 嗎
Bu düşündüğüm şey mi?

即使这样,凭着一辆购自苏联军官的摩托车和附在车旁的边车,我们得以探访在阿拉韦特村、奥泰佩、塔林、塔尔图和沃鲁镇的基督徒会众。
Yine de, bir Rus memurdan satın alınmış, güçlü dört silindir blok-motorlu ve sepetli bir motosikletle Aravete, Otepää, Tallinn, Tartu, ve Võru’deki cemaatleri ziyaret ettik.

?? 约 警局 的 狙? 击 手 埋伏 在??? 栋 大? 楼 , 我? 们 的 人 在? 桥 上
NYPD bu iki binada, bizim adamlarımız da köprüde pusu kuracak

歡迎 回家 史 塔克 大人
Evine hoş geldin Lord Stark.

我 正式 任命 你? 为 斯 塔 克 工?? 执 行? 长? 马 上 生效
Seni, Stark Endüstri' nin şu andan itibaren başkanı ilan ediyorum

我 对付 尼基塔 的 时间 有限
Nikita ile uğraşmak için sınırlı vaktim var.

瓊恩 · 雪諾 是 私生子 不是 史 塔克
Jon Snow bir piç, Stark değil.

后来,玛丽和丈夫塞拉芬终于有机会见到弗朗西斯科和福斯塔。 当时两人已经有一本《你能够永远生活在地上的乐园里》*和圣经。
Mary ve kocası Serafín sonunda ana-babayla buluştuğunda, onlar zaten bir Mukaddes Kitap ve onu açıklayan bir yayın elde etmişlerdi ve incelemeye başlamak için büyük bir istek duyuyorlardı.

穆斯塔法 我們 渴 了
Susadık.

我叫阿尔温德·古普塔。我制作玩具。
Adım Arvind Gupta.

希伯来书10:23)塔内莎作过一番观察后说:“既然我们负有重任,要宣讲上帝王国的好消息,所以清楚表达信仰是很重要的。”(
(İbraniler 10:22, 23) Tülin şöyle diyor: “Kendini açıkça ifade edebilmen önemlidir.

从马可·波罗的时候直到19世纪,有报告指出巴塔克人是凶残的食人族,他们会在传统的仪式中吃战俘和罪犯的肉。
Marco Polo’nun zamanından 19. yüzyıla değin, Batakların saldırgan yamyamlar olduğu ve ayinler eşliğinde düşman savaşçıları ve suçluları yediği düşünülüyordu.

但 你 有 沒 有 在 35 歲 的 時候 在 采石 場跳樓 自殺過 呢
Evet, ama taş ocağındaki intihar kayalığından, hiç atlamadın?

我们 都 疯 了 , 娜塔莉 佳
Hepimiz deliyiz, Natalija.

尼基塔 已经 不是 问题
Nikita bir sorun degil.

现在,雷娜塔很喜欢告诉人圣经的信息。
Şimdi o, Mukaddes Kitaptaki mesajı başkalarıyla paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor.