un pajarito me dijo oor Turks

un pajarito me dijo

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

kuşlar söyledi

un pajarito me lo contó

voorbeelde

Un pajarito me dijo que Colin mató cada una de esas cabezas de reno...
Küçük bir kuş bana bu geyiklerin başlarının hepsini bizzat Colin'in kestiğini söyledi.

Un pajarito me dijo que obtuviste una solicitud de información de Jaguar.
Minik bir kuşun dediğine göre Jaguar'dan teklif talep formu gelmiş.

Un pajarito me dijo que " van a cerrar la tienda "
Biliyon mu, küçük bir kuş bana " dükkanı kapattığını " fısıldadı

Un pajarito me dijo que estás enamorado.
Küçük bir kuş bana aşık olduğunu söyledi.

Un pajarito me dijo que Valentine y tú tenéis negocios.
Sen ve Terry Valentine beraber iş yapıyormuşsunuz...

Un pajarito me dijo.
Küçük bir kuş kulağıma fısıldadı.

Un pajarito me dijo que necesitan más cerveza.
Bir kuş biranızın bittiğini söyledi.

Un pajarito me dijo que está buscando a alguien
Minik bir kuş, bana onun, birini aradığını söyledi

Yasmine, un pajarito me dijo que te gustaba cantar.
Küçük bir kuş şarkı söylemeyi sevdiğini söyledi.

Un pajarito me dijo que todos son fabulosos.
Küçük bir kuş bana hepinizin mükemmel olduğunu söyledi.

Un pajarito me dijo que fue tu turno de pagar, Rex.
Küçük bir kuş bana dedi ki ısmarlama sırası sendeymiş.

Un pajarito me dijo que da buena suerte.
Ufak bir kuş şans getirdiğini söyledi bana.

Un pajarito me dijo que ibas a ponerle fin a la expedición.
Kuşlar bana dükkânı kapadığını söyledi.

Bueno, un pajarito me dijo que es una formalidad.
Çok önemli, küçük bir kuş bana teorik olarak olduğunu söyledi.

Un pajarito me dijo.
Küçük bir kuş bana söyledi.

Por suerte para ti, un pajarito me dijo que llegó un nuevo cargamento... de barras Deliciosas.
Şansın varmış, küçük bir kuş kasabaya yeni bir parti gofret geldiğini söyledi.

Un pajarito me dijo que tiene una cita en Carthage, Missouri.
Kuşlar bana Carthage, Missouri'de olacağını söylüyor.

Un pajarito me dijo que has estado trabajando duro escribiendo historias.
Minik bir kuş dedi ki, hikaye yazmakla çok meşgulmüşsün.

Un pajarito me dijo que los resultados de las pruebas del teniente Herrmann volvieron.
Kuşların söylediğine göre Herrmann'ın başçavuşluk sınavı sonuçları gelmiş.

Bueno, un pajarito me dijo que anoche estuviste con Leslie
Küçük bir kuş, senin dün gece...... Leslie ile işi pişirdiğini söyledi

Un pajarito me dijo que escondías algo.
Küçük bir kuş bana senin bir şeyler sakladığını söyledi.

Un pajarito me dijo que estás teniendo un ataque de miedo escénico
Küçük bir kuş bana...... sahne korkusu yaşadığını fısıldadı

Un pajarito me dijo que está buscando a alguien...
Minik bir kuş, bana onun, birini aradığını söyledi.