sağlıklı oor Deens
sağlıklı
Vertalings in die woordeboek Turks - Deens
sund
Yaşlı adam bir meşe kadar sağlıklı ve güçlüdür.
Den gamle fyr er lige så sund og stærk som en eg.
rask
Mahkemeye hizmet etmeme yetecek kadar sağlıklı olduğum sürece yerim tam da orası.
Så længe jeg er rask nok til at arbejde, bliver jeg siddende.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Gördüğünüz gibi sağlıklı ve bakımlı
Bilag VIIIa affattes såledesopensubtitles2 opensubtitles2
Bununla birlikte, standart boy-ağırlık tabloları ortalamalara dayandığından sağlıklı bir kişinin kaç kilo olması gerektiğiyle ilgili ancak yaklaşık bir fikir verebilir.
Kommissionen vil desuden udvikle en metode til måling afspecifikke CO#-emissioner fra to-og trehjulede motordrevne køretøjerjw2019 jw2019
Şimşek ailesi tüm ailenin, ama özellikle de oğullarının zihnen sağlıklı kalması için düzenlemeler yapıyor.
Men her gælder det om at repræsentere mange menneskers interesser og ikke de interesser, et formandskab har, som gerne så, at der var færre konflikter.jw2019 jw2019
Başka annelerle konuşurken çok sağlıklı bazı çocukların hiç emeklemediğini öğrenmiştim.
Og nu på den anden sidejw2019 jw2019
Öte yandan bir araştırmacı, fırtınalı bir evliliği olan bir kadının, duygusal ve fiziksel yönden sağlıklı bir bebek doğurma ihtimalinin, güvenli bir ilişkisi olan kadından yüzde 237 daha az olduğunu tahmin ediyor.
Det er stort, fladt og gråtjw2019 jw2019
Yahuda kuşkusuz Yehova’ya karşı sağlıklı bir Tanrı korkusu duymuyordu.
Fjerde og femte afsnit erstattes af følgendejw2019 jw2019
Onun sağlıklı bir oğlu oldu.
Det er voldtægtssagen, Regina BowenOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Çabalarının sonucunda daha sağlıklı oldular.
De franske myndigheder konkluderede, at dette beløb ikke kunne betragtes som statsstøttejw2019 jw2019
Hayır, bu sektörlerde çok sağlıklı büyüme gösteriyoruz
E-#/# (ES) af Alejandro Cercas (PSE) til Kommissionen (#. decemberopensubtitles2 opensubtitles2
Çocuklar yemeklerden sonra dişlerini fırçalamayı ve diş ipi kullanmayı öğrenirlerse tüm yaşamları boyunca daha sağlıklı olurlar.
Du har slet ingen arrestordrer, vel?jw2019 jw2019
Peki ABD’liler Nijeryalılara ya da İranlılara göre neden daha sağlıklı, daha varlıklı ve daha mutlu?
Jeg troede ikke, du var gruppens kværulantLiterature Literature
Mukaddes Kitapta yaşamı anlatılan kişilerden biri olan Eyub, ömrünün büyük bölümünü sağlıklı ve refah içinde geçirmiş olmasına rağmen şunları demişti: “İnsan ki, kadından doğmuştur, günleri kısadır, ve sıkıntıya doyar.”—Eyub 14:1.
Nej- Hvor er hans barn?jw2019 jw2019
Bu İmparator'un sağlıklı ve güçlüyken isteyeceği bir şey değil.
Du skal ikke være bange for migOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ve yine bu bir spektrum; bu yönde giderseniz, kilo verirsiniz, daha iyi hissedersiniz ve daha sağlıklı olursunuz.
der henviser til, at kvinders netværk ikke alene tilbyder gensidig støtte, men kan yde et vigtigt bidrag til den økonomiske og sociale udvikling af fiskeriafhængige samfundQED QED
Buradaki insanlar, dünya üzerindeki en uzun sağlıklı yaşam beklentisine sahip.
Den anvendes fra den #. januar # med følgende undtagelserQED QED
Bazen ayrılık sağlıklıdır.
Møder og indkaldelser i almindelighedOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu sayede domuzumuz hayatta kaldı ve gayet sağlıklı şekilde büyüdü.
I hendes ansigt... kan man se lys, og stolthedjw2019 jw2019
Aksi halde sağlıklı Tok'ra casusları aşırı davranış nöbetleri geçirdiler, hepsi de intiharla noktalandı.
Selfølgelig ikkeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sağlıklı besleniyor, ve bunu devam ettirmek istiyor.
Såfremt en producentorganisation eller en forening ikke har foretaget den kontrol, der påhviler den i henhold til artikel #, # og # i forordning (EØF) nr. #, inddrager den pågældende medlemsstat anerkendelsen for en periode på ét til fem produktionsårOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tanrı ölen kişilerin sağlıklı ve mutlu şekilde hayata döndüklerini görmeyi özlemle bekliyor.
Kugleventilens diameter skal være mindst lig den indvendige diameter af prøvetagningsrøret, og dens omskiftningstid skal være under #,# sekundjw2019 jw2019
Bugünkü gençlerin çoğunun sorumsuz ve yıkıcı hareket tarzları—sigara, uyuşturucu ve alkolün kötüye kullanılması, yasak cinsel ilişki vahşi spor türleri, alçaltıcı müzik ve eğlence gibi dünyevi uğraşılar—karşısında, sağlıklı ve doyum verici bir yaşam tarzı sürdürmek isteyen İsa’nın takipçisi gençler için bu gerçekten yerinde bir öğüttür.
Ordningens eller den individuelle støttes varighedjw2019 jw2019
Sokaklarda yaşayan birine göre oldukça sağlıklıydı.
international personbefordring, som anført i bilag X, del B, nrOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sağlıklı sözleri kabul etmeyen biri gururlu ve saplantılıdır; bunlar şiddetli tartışmalara yol açar.
Før indgivelse må Kepivance ligge i stuetemperatur i maksimum # time og må ikke udsættes for lysjw2019 jw2019
Ürologlar sağlıklı insanların her gün en az iki litre temiz su içmeleri gerektiğini söylüyor.
Ved en analyse af værftets aktiviteter i # viser det sig dog, at de militære aktiviteter var begrænsedejw2019 jw2019
Benim güzel, sağlıklı bebeğim.
Det har nemlig vist sig, at blot ét ekstra procentpoint om året er meget vanskeligt at opnå.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 4 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.