Sunak oor Grieks

Sunak

Vertalings in die woordeboek Turks - Grieks

Βωμός

eienaammanlike
Sunağını ıslatıp, esansının yağmur getirmesi için dua ederim.
Θα καταβρέξω τον βωμό του και θα προσευχηθώ... η μυρωδιά του να εξαπολύσει κατακλυσμό.
Astronomia Terminaro

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

sunak

[sʋˈnɑk] naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Grieks

βωμός

naamwoordmanlike
Efsaneye göre, kristal kafatası sunaktan kaybolursa dünyanın sonu gelir.
Τώρα, ο θρύλος λέει ότι όταν το κρυστάλλινο κρανίο λείπει από τον βωμό έρχεται το τέλος του κόσμου.
en.wiktionary.org

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Soortgelyke frases

Sunak takımyıldızı
Βωμός

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
+ 14 Yeruşalim’de bulunan sunakları kaldırdılar+ ve bütün buhur sunaklarını+ da kaldırıp Kidron Vadisine+ attılar.
Αυτό σας βρίσκει σύμφωνο, Δρjw2019 jw2019
Davut şöyle dedi: “Yehova’ya bir sunak yapmak için senden harman yerini satın almaya+ geldim ki, bu felaket+ halkın üzerinden kalksın.”
Παιδιά και έφηβοι ∆εν υπάρχουν διαθέσιμα δεδομένα για την χρήση της νατεγλινίδης σε ασθενείς ηλικίας κάτω των # ετών και γι ’ αυτόν τον λόγο δεν συνιστάται η χρήση της σε αυτήν την ηλικιακή ομάδαjw2019 jw2019
19 Hayvanın bütün yağını çıkarıp sunakta yakacak.
Ναι, και τώρα εκπλήρωσε το πεπρωμένο τουjw2019 jw2019
Belki de sunak yolu çiçeklerle taşınabilir.
Θα είσαι μάρτυρας, Κλαρκ Κεντ, της αρχής μιας νέας εποχήςOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ancak, sunağın kurban kesmek için değil, ‘Yehova’nın gerçek Tanrı olduğuna dair aralarında [Ürdün Irmağı’nın doğu ve batı tarafındaki kabileler arasında] şahit’ olması için yapıldığı açıklanır ve kan dökülmesi engellenir (22:34).
Αν φάω μπισκότα μετά θα πρέπει να πάω γυμναστήριοjw2019 jw2019
Bir kurban sunağına dikkat çekiliyor.
Ο μπούφος έχει μαλακώσειjw2019 jw2019
Sunağını beğendim.
Μιλήσαμε στους κηδεμόνες σουOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
(Matta 5:23, 24) Öncelikli olan, barışmak için ilk adımı atmaktır; hatta bu –Musa Kanununun bir talebi olarak Yeruşalim’deki mabedin sunağında takdimeler sunmak gibi– dinsel bir görevden daha önemlidir.
Απλά σου αρέσει η σημερινή γιορτήjw2019 jw2019
Meryem'in sunağı için yaptım.
Δεν διάβασες τ' αρχεία; Ημουν ελεύθερος για τρισήμισυ εβδομάδεςOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Efsaneye göre, kristal kafatası sunaktan kaybolursa dünyanın sonu gelir.
Εάν μπορούσατε, δώστε μου μισό δευτερόλεπτο να σας εξηγήσωOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yahudi lider Yeuda Makabi, Yeruşalim’i Selevkoslardan geri aldı ve putperest uygulamalarla kirlenen sunağı yıkarak yerine yeni bir sunak yaptırdı.
καλεί τον μελλοντικό Οργανισμό πρώτον, να αναπτύξει σχέσεις με το Συμβούλιο της Ευρώπης, τα εθνικά όργανα και μη κυβερνητικούς οργανισμούς με αρμοδιότητες στην εφαρμογή των θεμελιωδών δικαιωμάτων και με το Δίκτυο ανεξάρτητων εμπειρογνωμόνων καθώς και με τις τοπικές και περιφερειακές αρχές οι οποίες χάρη στην ειδική προσέγγισή τους μπορούν να συμβάλλουν στο έργο του, και δεύτερον, να υποβάλλει ετήσια έκθεση για την κατάσταση των θεμελιωδών δικαιωμάτων στην Ένωση·jw2019 jw2019
Kurban edilmek için bir sunağa bağlanmıştın seni yok etmesi için Tanrıça Yeska, yerin dibinden çağrılmıştı.
Αμπέμπα μπλομOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
sunaktaki tütsü kokuyorsa...... buradayım demektir
Δεν πιστεύω ότι λες ότι θα αφήσουμε αυτόν τον δολοφόνο αμολημένοopensubtitles2 opensubtitles2
Evet, Pavlus Tanrı’nın bilinemez olduğu fikrini ortaya atmıyor, dinleyicilerinden birçokları gibi, Atina’daki o sunağı yapanların da O’nu henüz bilmediklerini vurguluyordu.
Πώς άλλαξε τόσο η ζωή μου για μια βρωμο- μπαλλιάjw2019 jw2019
İşaretlerin olduğu bir sunak var.Aynı o adamların kullandığı şekle benziyor
Αυτό ακριβώς είναι το πρόβλημα!opensubtitles2 opensubtitles2
5 Fakat melek hemen sonra buhurdanı aldı, sunaktan aldığı bir parça ateşle+ doldurdu ve yeryüzüne savurdu.
Η αποστολή είναι άνευ προηγουμένου σημαντικήjw2019 jw2019
+ 28 Bana kâhinlik etsin, sunağıma çıksın,+ orada kurban dumanı sunsun ve önümde efod giysin diye, tüm İsrail kabileleri arasından onu seçtim.
Ονοματεπωνυμο:...jw2019 jw2019
2 Bunu kâhinlere, Harunoğullarına getirecek; kâhin ince un ve yağdan bir avuç dolusu alacak, akgünlüğün de hepsini alıp hatırlatma payı+ olarak sunakta yakacak; bu, ateşte yakılan sunudur, Yehova için hoş kokudur.
Πριν # ώρα, ήμασταν πολύ αγανακτισμένοι γι ' αυτόjw2019 jw2019
1170 yılında Canterbury Katedralini'nin sunağı önünde öldürüldü.
Ορίστε κι άλλο ένα σετ κλειδιάOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
49 Harun+ ve oğulları Tanrı’nın kulu Musa’nın bütün emirlerine uygun olarak İsrail’e+ kefaret etmek+ ve en kutsal şeylerle ilgili işleri yerine getirmek için buhur sunağında+ buhur ve sunakta+ yakılan sunuların dumanını+ sunuyorlardı.
Θέμα: Ενίσχυση για τα ιδρύματα κοινωνικής πρόνοιας της Βουλγαρίαςjw2019 jw2019
Bu sunağı kim oymuş?
Αναθεώρηση του συστήματος δημοσιονομικής διαχείρισης (τροποποίηση των σημερινών δημοσιονομικών διαύλων) κατά τρόπο που θα εξασφαλίζει μεγαλύτερη εναρμόνιση και αποτελεσματικότητα στις διάφορες δραστηριότητες της ΑκαδημίαςOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Benzer şekilde bugün de, yaşayan Tanrı’yı memnun etmek isteyenler diğer putperestliklere olduğu kadar cenazelerde buhur takdim etmeye, ailevi veya umumi sunaklar önünde yiyecek veya içecekler arz etmeye karşı kesin duruş almalıdırlar.
Σιγά, Κλαρκ.- Δεν υπολόγισα τη δύναμή μουjw2019 jw2019
İshak’ın ellerini ve ayaklarını bağlayıp onu kendi elleriyle yaptığı sunağa yatırdığında İbrahim’in ne kadar acı çektiğini bir düşünün.
Η σωτηρία της εξαρτάται από σένα αποκλειστικάjw2019 jw2019
Amerika Birleşik Devletleri'nin geleceğinin başkanının psikopat bir Daisy Mae tarafından bir sunak taşı üstüne bırakılmasına izin vermeyeceğim!
Το παράρτημα Ι του κανονισμού (ΕΚ) αριθ. #/# του Συμβουλίου τροποποιείται ως εξήςOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Mahkûmun Hıristiyan olması durumunda sunak kapıları açılmaz ve yere taze zambak yaprakları serilir.
Θα πάρω τσάιOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 5 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.