baskı oor Fins

baskı

Noun

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

paine

naamwoord
Baskı altında iyi çalışır mısın?
Työskenteletkö hyvin paineen alla?
tr.wiktionary.org

painostus

naamwoord
Bunu kendin için istemiyorsun ama bu baskı seni kabul etmeye zorlayacak.
Et halua sitä itse, mutta yleinen painostus painostaa sinua ottamaan sen vastaan.
Wikiferheng

lahje

naamwoord
Sonra, hayatımızı boşa harcayacağımızı, olanaklarımızdan ve yeteneklerimizden tam olarak yararlanamayacağımızı söyleyerek bize baskı yaptılar.
Sitten he painostivat meitä sanomalla, että heitämme elämämme hukkaan emmekä käytä täysin hyväksi lahjojamme ja kykyjämme.
Wikiferheng

En 6 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge

lahkeet · painaa · pakko · puristaa · pakkovalta · pakottaminen

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Baskı

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

Pakkovalta

Acımasızca bir baskı değil, cömert konukseverlik belirten bu sözlerin Augustinus tarafından saptırıldığı açıktır.
Nämä sanat, joita Augustinus vääristeli, olivat ilmiselvästi osoitus anteliaasta vieraanvaraisuudesta, eivät julmaan pakkovaltaan turvautumisesta.
wikidata

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Soortgelyke frases

baskı altında tutmak
nujertaa · tukkahduttaa
baskı çıktı aygıtı
valoladontalaite
Tipo baskı
Kohopaino
Taş baskı
Litografia
taş baskı
litografia
Baskı şeridi
Nauha
Baskı makinası
Painokone

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Yüzeye baskı yapan tek şey, Ay modülü ayaklıkları...... sadece #- # santim derine indi
Sain kuubalaisia sikarejaopensubtitles2 opensubtitles2
Bir Psychlo üzerinde baskı kuran bir İnsan-hayvan.
Euroopan unionin toiminnasta tehdyn sopimuksen # artiklassa määrätty menettely on saatettu päätökseen ja Euroopan unionin lisätalousarvio nro # varainhoitovuodeksi # on lopullisesti hyväksyttyOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Aynı yıl ABD’de en çok satan romanın ilk baskısının sadece 12 milyon sattığı düşünülürse, bu gerçekten de çok büyük bir rakamdır!
Will, pysy paikoillasijw2019 jw2019
Şimdi bize baskı yaparak işinizi zorlaştırıyorsunuz.
SiIti kukaan ei kehu minuaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Arkadaşlarım yanlış bir şey yapmam için baskı yaparlarsa hangi adımları atabilirim?
Hän ei piileskele enää kauanjw2019 jw2019
Evet, yaşadığımız ataerkil toplumdaki baskılar ve çatışmalar olmadan kendimizi anlamaya çalışıyoruz.
tuetaan veroalan parhaiden kansainvälisten käytäntöjen, mukaan luettuina avoimuuden ja tietojen vaihdon periaate, soveltamista niissä AKT-maissa, jotka ovat sitoutuneet niihinOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Polisler sana baskı yapacak.
Kumotaan päätös #/#/EY, EuratomOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yukarıdan baskı geliyor. Sonuçlar için.
Haluaisin kuulla sen singlenOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sergei, Tanrı’ya vefasızlık etmek için nasıl bir baskı gördü?
Pettymyksen meille tuotti neuvosto: se ei ole päättänyt toistaiseksi ylipäätään mitään vaan hautoo asioita itsepäisesti.jw2019 jw2019
Üstümüzdeki o psikolojik baskıya niye ihtiyaçları var bilmiyorum.
Nyt meillä ei ole vaihtoehtoja!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Brezilya’da Gözcü Kulesi dergisinin İngilizce baskısına ilk abone olan kişi Sarah Bellona Ferguson’du
Sanomalla, että alibini kuoli pytylle #?jw2019 jw2019
Her tür baskı ve zulümden kurtuluşun yakında gerçek olacağı anlamına gelir.
Minähän se meidät tänne neuvoinjw2019 jw2019
Üzerine baskı kurmak istemiyorum, işte o kadar
Menetelmiä on käytettävä aina ennen tuotannon aloittamista-ei koskaan tuotannon aikanaopensubtitles2 opensubtitles2
Bu tür bir baskı, tattığın ait olma ya da korunma duygusuna değer mi?
Luulen, että tohtori sai hermoromahduksenjw2019 jw2019
İyi niyetli dostlar bu baskıyı artırabilir.
yksivaiheinen tyyppihyväksyntäjw2019 jw2019
Örneğin, küçük yaşta vaftiz edildiysen ergenlik çağına geldiğinde muhtemelen yeni duygularla ve baskılarla karşılaşacaksın.
Olemme täällä jumissajw2019 jw2019
Matbaada çalışmaya başladım ve düz baskı makinesini kullanmayı öğrendim.
Sukunimi voisi olla tarpeellinen, eikö vain?jw2019 jw2019
Tamam. Sana baskı yapmak istemiyorum ama bu işin içine bayağı plan koyuldu.
Lisäksi tutkittiin, voitiinko kunkin PET-lajin kotimarkkinamyyntiä pitää tavanomaisessa kaupankäynnissä tapahtuneena, määrittämällä, kuinka suuri osuus kyseisen lajin riippumattomille asiakkaille tapahtuneesta myynnistä oli ollut kannattavaa väliaikaista tullia koskevan asetuksen johdanto-osan # ja # kappaleen mukaisestiOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Senin değerli halefin Saul Enderby, endişelenen Bakanlar Kurulu'nun baskısıyla, istihbarat yönteminde birçok kişiyi etkileyen kesin değişiklikler yaptı.
Minulla on pieni ongelmaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Rüzgar baskısına karşı bedenimi kullanırım.
Juuri siitä olet unelmoinutOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Güney Burma'da ufak bir azınlık askeri cunta tarafından yıllardır baskı altında eziyet görüyor.
Vaikka se kauhea ankkurilamppuOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Diğer etkenler, yani çığlık atmaları ve arkadaki kalabalıkların itişip kakışması, göğüs kafeslerine baskı yaparak kan basıncını düşürdü.
EUROOPAN UNIONIN TOIMIELINTEN JA ELINTEN ANTAMAT TIEDOTTEETjw2019 jw2019
Başbakan Birgitte Nyborg sonunda uluslararası baskıya boyun eğdi.
Äidin puoleltaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Homer görüyorum ki düşünüyorsun. Sana baskı yapmak istemiyorum.
Ennen #. tammikuuta # myönnettyä oikeutta ajamiseen ei voida mitätöidä tai millään tavalla muuttaa tämän direktiivin säännösten nojallaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Chandler, lütfen sana baskı yapmaya çalıştığımı düşünme.
Mutta he eivät tiedä, että pidän tästäOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 4 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.