güveyi oor Fins

güveyi

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

vävy

naamwoord

sulhanen

naamwoord

Bunlardan birinde, kiralanan salonda çok yüksek sesle müzik çalınmış, gelin, güvey ve yakınları bu müzikle dans etmişlerdir.
Eräitten vihkiäisten alkajaisiksi soitettiin äänekästä musiikkia, ja morsian, sulhanen, morsiusneidot ja sulhaspojat saapuivat tanssien vuokrasaliin.

Soortgelyke frases

güvey
sulhanen

voorbeelde

Ama gözlerinde kendine güven ve paçalarında alev var.
Silmissäsi on itseluottamusta ja lanteissasi ytyä.

Burada güvendesiniz.
Te olette turvassa täällä.

Güven bana.
Luottakaa minuun.

Güvende olacaklar.
Heitä ei satuteta.

Sence Bay Weenie orada güvende midir, Bob?
Luuletko Weenien olevan täällä turvassa?

Bakın, bana güvenin.
Luota minuun.

Güven bana o sinir küpünü evcilleştirebilirsin.
Luota minuun, pystyt kyllä kesyttämään sen pikku kiukuttelijan.

Sana güvenim sonsuz.
Luotan sinuun varauksetta.

Ailemi güvende tutabilmek için ne gerekiyorsa yaparım ve bu adamlar neyi yapıp, neyi yapmayacağım konusunda gayet açıktılar.
Teen mitä tahansa pitääkseni perheeni turvassa - ja ne miehet tekivät hyvin selväksi, mitä voin ja en voi tehdä.

Seni güvende tutabilirim, ama...
Voin pitää sinut turvassa...

Çocuklarınızla birlikte evinizden çıkıp onları parka götürdüğünüzde kendiniz güvende hissediyor musunuz?
Kun astutte ulos talostanne aamulla lastenne kanssa - ja viette heidät puistoon, tunnetteko olevanne turvassa?

Yapabileceğimizi düşün ya da düşünme onu güvende tutmak için ne gerekiyorsa yapacağız.
Aiomme suojella Kendraa keinolla millä hyvänsä.

Gözünü ayırmadan bekleyen garsonun önünde birçok kişinin kendisine güveni sarsılmıştır.
Moni on menettänyt itseluottamuksensa odottavan tarjoilijan kuvitellun tuijotuksen alla.

Şimdiden kendimi daha güvende hissediyorum.
Tuli heti turvallisempi olo.

Hepimiz güvendeyiz.
Olemme turvassa.

Kimliğin güvende.
Olet turvassa.

Aşağıda gözünü dört açmalısın güven bana, orada her şey olabilir.
Pidä silmät kovana, sillä siellä voi törmätä mihin vain.

Nick, asıl sen güvende olacak mısın?
Pärjäätkö sinä, Nick?

Güvenin bana, ne yaptığını biliyor.
Hän tietää, mitä tekee.

Babam beni güvende tutmak ve geç olmadan benim gibi diğer özel insanları bulmamda bana yardımcı olmak adına her şeyini feda etmişti.
Isäni on uhrannut kaikkensa suojellakseen minua - ja auttaakseen minua löytämään kaltaiseni henkilöt, - ennen kuin on myöhäistä.

Kendi gezegeninize güvenle ulaştığınızda, ben de gemiye tekrar entegre olacağım,..... ve gemi de buraya dönüp dönüştürme işlemini tamamlayacak.
Kun olette kotonanne, minä sulaudun alukseen - ja se palaa tekemään muutoksen loppuun.

Güven kazanılır.
Luottamus pitää ansaita.

Güvende.
Hän on turvassa.

Sana neden güveneyim ki?
Miksi uskoisin sinuun?

Onu güvende tutman için yapman gerekeni yaptın, Harold.
Teit sen pitääksesi hänet turvassa.