balık oor Koerdies

balık

[bɑɫɯk] naamwoord

Suda yaşayan, yüzgeçlerle hareket eden, solungaçlarla soluyan, soğuk kanlı ve omurgalı bir hayvan (Pisces).

Vertalings in die woordeboek Turks - Koerdies

masî

naamwoord manlike

[[ماسی]]

İsa, öğrencilerinin sadece beş somun ekmeği ve iki balığı olsa da onlardan kalabalığı doyurmalarını istedi
Her çi qas tenê 5 nan û 2 masî hebûn jî, Îsa ji şagirtên xwe re got ku ew bi hezaran kesan têr bikin.

aẍu

Balık

[bɑɫɯk] eienaam

Vertalings in die woordeboek Turks - Koerdies

Masî

İsa, öğrencilerinin sadece beş somun ekmeği ve iki balığı olsa da onlardan kalabalığı doyurmalarını istedi
Her çi qas tenê 5 nan û 2 masî hebûn jî, Îsa ji şagirtên xwe re got ku ew bi hezaran kesan têr bikin.

Soortgelyke frases

köpek balığı
kûtîavî · segavî · semasî

balık tuzağı
maşel

voorbeelde

Örneğin, balık formları koordinatlar ile yakalanabilir ve büyük değişim geçişlerini ortaya çıkarmak için dönüştürülebilir ve zamanla eğilim gösterir.
بو نموونە، وێنێ ماسیێ دشێت بێتە گرتن ب ڕێکا تەوەران و بێتە گهورین بو دیارکرنا ڕێکێن سەرەکی یێن گوهارتنێ . و ئاڕاستەیان ب بورینا دەمی

Balık lezzetli değil.
Masî ne çêjdar e.

Petrus tüm gece balık tutmaya çalıştıktan sonra ne yaşadı?
Çi hatibû serê Petrûs?

Solucan yeniden kompostlama sistemlerine koydular. bu da çok solucan üretti ve Siberya Mersin balıklarına yedirerek havyar ürettip yeniden restoranlara sattılar.
دواتریش ئەم پاشەرۆ شیوەبووانە دەکرانە دەزگاکانی دروستکردنی پەیینەوە ئەم کارەش دەبووە هۆی دروستبوونی کرمێکی زۆر، کە ئەم کرمانەش دەدرانە ماسی(ستەرجیۆن)ی سایبیری، کە ئەم ماسیەش ڕێژەیەکی زۆری گەرای دادەنا کە پێی دەوترێت (کاڤیار)، دووبارە ئەم کاڤیارەش دەفرۆشرایەوە بە خواردنگەکان

Bu köpek balıkları gün boyu çekingen değildir.
ئەم قڕشانە شەرمن نین، بەتایبەتی لە ڕۆژدا.

Burada gördüğünüz bu kung kabilesi mensubu sanıyorum gösterdiği kadar uzun bir balığın nasıl da kaçtığını anlatıyor; ama bu oyun sahnesinin temel bir parçası.
وابزانم ئهمه، پیاوی دارستانه، کهباسی ماسیهکی گهوره دهکات که له دهستی ڕزگاربوه بهڵام، ئهوه بهشه بنچینهییهکەی دیمهنی یاری کردنه

Sadece 10 yıllık bir korumanın ardından, 2005'te bilim insanları kaydedilmiş en büyük balık iyileşmesini kaydettiler.
لە سالی٢٠٠٥، واتا دوای یەک دەیە، زاناکان بەرزترین ڕێژەی ماسییە گەورەکانیان تۆمارکرد.

Daha önce hiçbir mercan yükseltisinde bir grup köpek balığına rastlamadım.
پێشتر هەرگیز ڕووبەڕووی ئەو هەموو قرشە لە یەک شوێنەدا نەبوومەوە.

Balıkları yüzeye sürüp sıkıştırır ve bu hareketli ziyafeti yemek için akın ederler.
کە وا لە ماسیەکان دەکەن بەرەو سەر ڕووی ئاو بچن و بە خێرای ژەمێکی خۆراکی جوڵاوە بەدەست دەهێنن.

Tek nefeste bugüne dek karşılaştığım en büyük ve en yoğun olan balık ordularına doğru yüzelim.
ماوەیەکی کورت لەگەڵ من هەست بکە کە دەچیتە قوڵایی، بۆ بینینی گەورەترین کۆمەڵی ماسیەکان کە لە ژیانمدا بینیبێتم.

Topu nihayet tuttuğumda yukarı baktım ve anında gökkuşağının her renginden balıklarla çevrelenmiştim.
ئەم کاتەی کە بەسەرکەوتوویی پێی گەیشتم، سەیری سەرەوەم کرد، ماسیەکان لە هەموو لایەکەوە دەورەیان دابووم وەک پەلکە زێڕینەی ڕەنگاوڕەنگ بوو.

“İMC kapatıldıktan sonraki ilk bir ay sudan çıkmış balık gibi olduk” diyen Kazbek’i bir akşam işsiz kalmış dört beş gazeteci arkadaşı arayıp Kadıköy’deki bir cafeye çağırıyorlar.
Kazbek dibêje: “Piştî IMC hat girtin, meha destpêkê em weke masiyên ji avê derketî bûn.” Rojek çar-pênc hevalên wî yên rojnameger ên betal, wî gazî cafeyeke li Kadikoyê dikin. .

Dünyanın balık avlama bölgelerinin kaybolmasını belgelemek için sualtı fotoğrafçıcı Brian Skerry ve foto muhabiri Randy Olson ile birleştik.
تیمێکی وێنهگری ژێر ئاومان دروست کرد بریان سکێری و ڕۆژنامه نوسی وێنهگر ڕاندی ئۆلسۆن بۆ دیکۆمێنت کردنی نهمانی ماسییهکانی جیهان

Bunun adı beslenme zincirinde balık avlamak.
ئهمه ناوی زنجیرهی خوارهوی ماسی گرتنی پێ دهوترێت

Ve bu daha önce yaşamamış olan o bölgeye ait olmayan balıklarla doldurulduğunda besin ağına olan şeydir.
ئەو تۆڕی خۆراکەش بەم جۆرە دەگۆڕێت کاتێ ماسییەکی بۆ زیاد بکرێ کە پێشتر لەو ژینگەیەدا نەبوبێت ئەو هەمو توخمە خۆڵەمێشییانە لەناودەچن هەندێکیان لە راستیدا لەسەر لێواری لەناوچونن.

İsa ekmekleri ve balıkları aldı, dua ettikten sonra öğrencilerine dağıttı, onlar da kalabalığa dağıttı
Îsa nan û masî hildan, şikur kir û ew dan şagirtên xwe, û sagirtên wî jî ew ji xelkê re belav kirin.

Müren balığı yarığa girip balığı alabilir, ama balık kaçabilir ve orfoz balığı da onu kapabilir.
لەوانەیە مارماسییە مۆرایەکە بچێتە کەلێنەکەوە و ماسییەکە بگرێت، بەڵام لەوانەشە لە کەلێنەکە دەرچێت و ماسییە گەورەکە بتوانێت بیگرێت.

İsa, öğrencilerinin sadece beş somun ekmeği ve iki balığı olsa da onlardan kalabalığı doyurmalarını istedi
Her çi qas tenê 5 nan û 2 masî hebûn jî, Îsa ji şagirtên xwe re got ku ew bi hezaran kesan têr bikin.

Galapagos köpek balıkları için buranın resif yapıları dış koruyucu bariyer ve içteki lagün ise bakımevidir.
ناوچەیەکی پڕە لە تۆپەڵی بەردینی سروشتی کە ڕێگرێکی باشە بۆ پاراستن هەروەها دەریای ناوەکی وەک پارێزەرێک وایە بۆ قرشەکان.

Anlaşılan İsa, önlerindeki balıkları veya balıkçılık işini kastediyordu.
Çawa tê kifşê, Îsa der heqê masiyan û xebata masîgirtinê de got.

Bir orfoz balığı, bir balığı bir mercan kayalığı içindeki yarığa kovaladığında, bazen müren balığının uyuduğunu bildiği yere gider, müren balığına "Beni takip et" sinyali verir ve müren balığı da bu sinyali anlar.
ئەگەر ماسییەکی گەورە بەشوێن ماسییەکی بچوکەوە بێت بۆناو کەلێنێکی شیلانەکە، زۆربەیکات دەچێت بۆ ئەو شوێنەی دەزانێت مارماسی مۆرەی لێ نوستووە و ئاماژە بە مارماسییەکە دەکات و دەڵێت، "شوێنمکەوە،" و مارماسییەکە لە ئاماژەکەی تێدەگات.

Yunus balıkları beraber avlanırlar ve bazı sardalyaları sürüden ayırabilirler ve yem topları oluştururlar.
دۆلفینەکان بە شێوەی کۆمەڵ ڕاویان دەکەن هەروەها دەتوانن کۆمەڵی سەردین پەرت دەکەن تا گروپەکان بچووک ببنەوە.

Duyma kaybı, açık denizde balık tutma, geyik avlama ve meyve hasatı gibi Alaska Yerli kültürünün önemli aktivitelerini zorlaştırıyor.
لە دەستدانی بیستن ڕاوکردنی ماسی لە ئاوە فراوانەکان قورستر دەکات. ڕاوکردنی کاریبو و دروێنە توو قورس دەکات، چالاکیە کەلتوریە سەرەکیەکانی شارستانیەتی ئالاسکا قورس دەکات.

Ölü balıkları nasıl konuşturacağız?
دێ چاوا وەکن ماسیێین مری باخڤن؟

Bu sistemler, birbiriyle bağlantılı veya etkileşim hâlindeki pek çok parçadan oluşan sistemlerdir: Kuş veya balık sürüleri, karınca kolonileri, ekosistemler, beyin, finans piyasaları.
ئەمانە ئەو سیستمانەن کە دروست بوون لە بڕێکی زۆر لە بەشی پێکەوە پەیوەست پێکەوە کارکردوو: ژمارەیەکی زۆر پۆلی باڵندە یان ماسی، شارە مێرولە، سروشت، مێشک مارکێتی ئابووری.