yüreklendirmek oor Noorse Bokmål
yüreklendirmek
Vertalings in die woordeboek Turks - Noorse Bokmål
oppmuntre
Pavlus, İsa’nın takipçilerine birbirlerini yüreklendirmek üzere bir araya gelmelerini tembih ettiğinde, ne tür bir toplanma yeri düşünmüştü?
Hva slags møtesteder var det Paulus tenkte på da han formante de kristne til å komme sammen for å oppmuntre hverandre?
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Böylece İsa hizmetini sürdürürken sadece kendisini imanla dinleyenleri teselli etmekle kalmadı, yaklaşık iki binyıl boyunca insanları yüreklendirmek için de bir temel atmış oldu.
Uten meg, kan ikke Jack regulere hjerterytmen eller pusten. "jw2019 jw2019
Yehova Tanrı ve İsa Mesih başkalarını yüreklendirmek konusunda bize en iyi örnek olan kişilerdir.
Eller jeg undgik det ikkejw2019 jw2019
11 İşaya’nın peygamberliğinde Yehova, Tanrı’nın kulu olmanın önemsiz “bir şey” olmadığını hatırlatarak Mesih’i yüreklendirmektedir.
Jeg har en hemmelighet, Schlomojw2019 jw2019
‘Israrla tembih etmek’ olarak tercüme edilen Yunanca sözcük (parakaleʹo) ‘yüreklendirmek’ anlamına da gelebilir.
Jeg er Sidneys kjærlighetsslavejw2019 jw2019
İsa talimatlar vermek ve yüreklendirmek için takipçilerine görünüyor
Vil dere ha te?jw2019 jw2019
Pavlus, İsa’nın takipçilerine birbirlerini yüreklendirmek üzere bir araya gelmelerini tembih ettiğinde, ne tür bir toplanma yeri düşünmüştü?
lkke vær redd, Utvalgte Simbajw2019 jw2019
Çünkü amacı ‘tüm öğrencileri yüreklendirmekti’ (Elçi.
Noen forslag?jw2019 jw2019
Bizi yüreklendirmek ve gayretlendirmek için gelirler.
Hvor mye lenger tror du klubben vil vare?jw2019 jw2019
Böyle yüreklendirici sözler için en güzel kaynak Kutsal Kitaptır; aşağıda alıntılanan ayetler çeşitli durumlarda insanları yüreklendirmek için kullanılabilir.
Når du kommer, skinner sola fra ansiktet dittjw2019 jw2019
İSA’NIN diriltilmesinden kısa bir zaman sonra, öğrencileri birbirlerini yüreklendirmek için toplandılar.
Men ingen godejw2019 jw2019
İnancınızı insanları korkutmakta ve tevazuyla ürkütmekte kullanabilirsiniz veya insanları aydınlanmanın en yükseğine çıkabilsinler diye yüreklendirmekte kullanabilirsiniz.
Skapte en ledig stillingted2019 ted2019
2 Öte yandan, birini yüreklendirmek harika sonuçlar verebilir.
Keras, fortæl dem, at vi må skyde den tingest ned, før den kommer tilbage til stjerneportenjw2019 jw2019
Böyle kişilerin hiçbir zaman sahip olamadıkları bir şey var: Çocuklarının her birini ayrı bir birey olarak içtenlikle seven, onları övmek ve yüreklendirmek için fırsatlar arayan, kusurlarını bağışlayan, hatta daha ciddi hatalarını da bağışlamaya hazır olan, ayrıca sıcaklığıyla bütün ailesini güvende hissettiren bir baba. Onlar böyle bir babaya sahip olmanın ne demek olduğunu asla bilemezler.
Høres ut som om du håperjw2019 jw2019
Onlarla bir araya gelmek çok etkileyici ve unutulmaz bir deneyimdi; ayrıca ölen sevdiklerimizin hayata döneceği günü özlemle beklemek üzere birbirimizi yüreklendirmek için de güzel bir fırsat oldu.
Psykofrakturertjw2019 jw2019
Başkalarını yüreklendirmek neden önemlidir?
men flere seksjoner av skroget et beskadigetjw2019 jw2019
Yüreklendirmek
La armene hengejw2019 jw2019
Eşini kaybetmiş birçok kişi tanıyan başka bir ihtiyar da Alex’i yüreklendirmek istedi.
Du ligner en jentejw2019 jw2019
Öyleyse bu ifade, “bir kimseyi, ciddi denemeler altındayken yüreklendirmek üzere onun yanında durmak” demektir.
Er det...Hvor er det?jw2019 jw2019
(İşaya 2:2-4; Yuhanna 13:34, 35) Hem onu yüreklendirmek hem de komşulara şahitlikte bulunmak amacıyla gramofonu hapishanenin yakınlarına koyup Mukaddes Kitaba dayalı konuşmalar çaldım.
Du vet at lederen setter pris på skjønnhetjw2019 jw2019
Büro, ilaç ve yardım malzemesi ihtiyacını karşılamak ve yaralıları yüreklendirmek için Hasta Ziyaret Grupları oluşturdu.
Jeg vil ha deg og Ditt søppel flyttet ut innen mandagjw2019 jw2019
Başkalarını yüreklendirmek neden önemlidir?
Vi starter her,-- drar ned hit-- og opp til San Franciscojw2019 jw2019
Lisedeyken V.O.I.C.E projesini başlatmıştım arkadaşlarımı sözel şiire yüreklendirmek için.
Du vil ikke f ølge demted2019 ted2019
Banka yoksullarî yüreklendirmek istemiyor.O yüzden açîlîşî #. # dolarla yapîyor
Kom nå, professoropensubtitles2 opensubtitles2
Faaliyetsiz kişileri yüreklendirmek için neden çaba harcamalıyız?
Han viste oss et rom i garasjen som han sa han bodde i, og... jeg trodde ham egentlig ikke, selvsagt, men hvorfor late som?jw2019 jw2019
Bu güç dönemde Yehova’nın Şahitleri, insanlara ümit vermek ve onları yüreklendirmek için her tür çabayı gösterdiler.
Griet skylder meg et smil.jw2019 jw2019
40 sinne gevind in 4 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.