sınır muhafızı oor Russies

sınır muhafızı

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

пограничник

[ пограни́чник ]

naamwoord

voorbeelde

Sınır muhafızlarından kapıların derhal açılması talep ediliyor.
Требуют у пограничников немедленно открыть ворота.

Sınır muhafızları seni durdurmazlar.
Погранцы тебя пропустят.

Sınır muhafızına para ödenmişti.
Пограничник... ему платили.

Sınır muhafızı 83.
Охрана периметра 83.

Venezüella'da az miktarda sahte evrak hazırlayan ve rüşvet alan sınır muhafızları var.
Есть люди, которые изготовляют поддельные документы и откупаются от пограничников в Венесуэле.

Bunlar sınır muhafızları.
Эти люди защищают границы.

Sınır muhafızları, mücevher çalmış hırsız bir insan bulmuş.
Пограничники поймали человека-вора у пруда сокровищ!

En azından değildi ve bizim mevcut silah sistemlerimiz, sınır muhafızlarımız, büyük kapılarımız ve çitlerimiz yeni dünya düzeninde demode durumdalar.
По крайней мере, не работала. А наша нынешняя система оружия, пограничных войск, больших ворот и заборов слишком устарела для нового мира, в который мы вступаем.

sınır muhafızları için üniforma tasarımı buyuk bir fark degildi dogrusu, ama hemen her bir saygin goruste de, Bu cok buyuk bir fark yaratti.
Правда, здесь небольшая дивергенция относительно дизайна формы пограничников, однако в отношении всего остального - огромная дивергенция.

Sınırı geçtikten sonra Çinli muhafızlar hiçbir şey yapamaz.
Когда вы будете в Монголии, китайские пограничники уже ничего не смогут сделать.

Dün kıdemli bir devrim muhafızının Ürdün sınırından geçtiğine dair rapor aldık.
Прошлой ночью были донесения, что один старший офицер Рев.Гвардии пересёк иорданскую границу.

Önemli bir Devrim Muhafızının Ürdün sınırından geçtiği gece oradaydın.
В ту самую ночь пришло сообщение, что командир Корпуса стражей Исламской революции пересёк границу Иордании.

Muhafızlarımdan biri onu sınıra götürecek sonra Jade başının çaresine bakacak.
отряд моих людей доставят ее на границу и там ее отпустит.

Bir yılan muhafızını ve iki jaffayı şehir sınırları dışına kadar izledik.
Мы выследили змея-охранника и двоих Джаффа за пределами города.

Anlaşıldığı üzere, kendisi saray sınırları dahilinde John Leigh denen bir adamla dalaşmış ve Parlamento muhafızları tarafından tutuklanmış.
Кажется он, находясь при дворе,... устроил драку с неким Джоном Ли,... и был арестован парламентским приставом.

Hükümetin ilk adımlarından biri Gizli servisin kıdemli muhafızı Sör Scott Catesby'i görevden almak ve Nebil Alawi'nin sınır dışı edilmesini öngören daha sıkı terör yasaları geçirmek oldu.
Одним из первых шагов правительства было увольнение разведчика старой гвардии, сера Скота Кейтсби и принятие более жестких антитеррористический законов которые позволяют депортировать радикального проповедника Набиля Алави